O sonbahar gecesi, sarıları ve turuncuları birbirine karışan yapraklar yeryüzündeki karakterlerimizi güzellikleriyle sarhoş ediyordu. Kimi rüzgarda oradan oraya savrulurken kimi de ağaçtan sabırsızca düşmeyi bekleyen bu yaprakların hışırtıları, kışın gelişini haber verirken bir ahenk yaratıyorlardı. Bütün insanlar evlerine çekilmiş, ortalık ıssızdı. Bu geceden geriye kalan tek şey; tekrar günün doğmasını bekleyen üşümüş ve uykulu bir kediydi. Daha sonra, bu dinginliği bozan bir ses yükseldi. Yapraklar, olduğundan daha çok kımıldamaya başladı. Kasım yağmuru artık daha kızgın yağıyordu çünkü yaralı sanatçımız Orpheus, lyra’yı (lir) çalmaya başlamıştı. Yarattığı müziğin sesi, çok derinlerden geliyordu. Sanki bir kuyudan, ve hatta yerin altından geliyordu. O kadar içten, o kadar hüzünlü ve derin bir melodiydi ki bu, sonbaharın getirdiği o melankolik havayı bile geçiyordu. Orpheus, bu müzikle sevgilisi Eurydice’ye haykırıyordu.
Eurydice, Orpheus’un müziğine aşık olmuş bir peri kızıydı. Ancak Orpheus ile evliliklerinden kısa bir süre sonra güzeller güzeli peri kızımız bir yılan tarafından sokulup ölmüş, yerin altında var olmaya mahkum kılınmıştı. Hades, Orpheus’un bu olay üzerine çaldığı müzikten çok etkilenmiş ve ona, Eurydice’yi ölüler diyarından geri getirme şansı vermişti. Ancak, tek bir şartı vardı: Orpheus, Eurydice çıktığında ona bakmadan, bir süreliğine yalnızca ışığı takip etmeliydi. Fakat Orpheus, sevgilisi tam çıkacakken dayanamayıp son anda sabırsızlıkla Eurydice’ye bakmış ve onu sonsuza dek kaybetmişti.
O an, Yunan mitolojisinde yerini almış popüler sanatçımız Orpheus için sonsuz bir hüzün anlamına gelir. Orpheus’un müzikal gücü, insan ruhunun doğa ile arasındaki bağlantıyı ortaya koyar. Onun efsanesi zamanla Batı edebiyatı, sanatı ve felsefesinde önemli bir yer edinir. Bu efsane yalnızca kayıptan sonra yeniden doğuş ve duygusal yoğunluk gibi temaları işlemekle kalmaz; aynı zamanda müzik, sanat ve estetiğin gücünü de vurgular. Orpheus ‘sanatçı’ imgesini, artık anlamsız bir hale gelen hayatının içinde bir anlam arayışıyla özdeşleştirir.
Orpheus’un sanki “çok uzaklardan, hatta yerin en altından, sanki sevgilisinin mezarından geliyormuş gibi” hissettiren müziğinin derinliği ve hüznü, her zaman aklıma yerli bir müzik grubumuzun şarkılarını getirir: Hedonutopia. Aşk hayatlarında Orpheus kadar acemi davranmışlar mıdır bilemem fakat onların da Şizolar adlı şarkılarında “Baktım son!” diye bir söz ve ardından gelen bir haykırışları mevcuttur. Son bir kez bakmayıverseler her şey hallolacak fakat biz, onların son kez bakmayı yeğleyecek kadar yoğun olan aşklarına saygı duyup konumuza devam etmekle yetinelim.
Hedonutopia’nın Grup Üyeleri, Müzik Türü, İsminin Ardındaki Hedonizm ve Ütopya
Hedonutopia, 2010’lu yılların başında Fırat Külçek ve Kerem Feyzi tarafından kurulmuş Türkçe Alternatif müzik grubudur. Bu iki ilginç karakterin yaptıkları müziği ‘alternatif müzik’, ‘downtempo’, veya ‘ambient’ gibi süslü kelimelerle tanımlamanın aslında hiçbir anlamı yoktur. Çünkü diğer alternatif müzik grupları dahil olmakla birlikte; yaptıkları müzik Türkiye’de yapılan hiçbir tür ile bağdaşmayan, tamamen özgün melodiler içerir.
Hedonizm zevki, haz almayı ve bireysel tatmini ön planda tutan bir felsefi anlayışı ifade ederken; ütopya ise daha iyi bir dünyanın tanımıdır. Yani, aslında arzu ütopyası demektir Hedonutopia. Bu kadar derin ve duygu yüklü besteler içeren bir grubun isminin hedonizmden türemesi, bana bireysel hazcılığın peşinden koşarken aslında hayatın ne kadar anlamsızlaştırıldığını çağrıştırıyor. Tamamen haz üzerine kurulan bir ütopyada yapılan şarkılar, zaten bu kadar melankolik olurdu diye düşünüyorum.
Hayatın anlamsız olduğuna bazı insanlar belirli bir yaştan sonra hemfikir olur. Sonra, bu anlamsızlığı doldurmaya başlarlar. Bir anlamın peşinde yaşamaktan başka çareleri yoktur çünkü. Kimilerine göre anlamsızlık haz ile kimilerine göre para ile kimilerine göre ise tıpkı bir seri üretimdeymişiz gibi hissettiren ‘yeni mahsul aileler’ kurmakla ve bizlere, belirli yaşlarda belirli şeyleri mutlaka yapmamız gerektiğini söyleyen görevlerle doldurulur. Bu durumda; çoğu insan için aile, sevgi, saygı ve aşk anlamlarını yitirerek sadece bir ‘görev’ haline gelmektedir. Örneğin; 23 yaşında mezun olabilmek, 26 yaşında ciddi bir ilişkiye sahip olmak, 28’de evlenmek, 30’a gelmeden de bir çocuk yapmak… Bu kalıplar bize tıpkı bir makine sıfatını yakıştırıyor, öyle değil mi?
Bence ütopya kavramı; hedonizm veya yukarıda bahsedilen, sırf aile kurdum diyebilmek için kurulan ailelerden tamamen sıyrılmalı ve bir mücadele anlamına evrilmelidir. Bu mücadele; hayatın anlamsızlığını kabullenişin ve onunla artık alay edişin ifadesidir. Bunu yapmaya başladığınızda anlamsızlıkla çatışır, onunla savaşmaya başlarsınız. Neticede, bir şey ile savaşmadan onunla hiçbir zaman barışamazsınız. Günü geldiğinde de kariyeriniz veya aile hayatınız ne konumda olursa olsun bir zamanlar anlamsızlığına küstüğünüz hayat ile, sırf onunla savaştığınız için barışırsınız.
Hedonutopia açısından bu yorum nasıl değerlendirilir bilemem. Onlar, verdikleri röportajlarda aslında kısaca “arzu ütopyası” tanımı ile yetinmişlerdir. Bence anlamını biraz da dinleyicilere bırakmışlardır.
Orpheus, Hedonutopia Şarkılarını Duysa Lir’ini Satıp Babasının Köyüne Döner: DİSKOGRAFİ
Biraz da Hedonutopia’mızın diskografisinden bahsedelim.
1)Ucube Dizayn (2016)
Ucube Dizayn adlı albüm ile hayatımıza giren Hedonutopia, bu albümde ne kadar farklı ve kendine özgü bir grup olduklarını ilk defa kanıtlamışlardır. Maymun Kral, Lasido, Blonde gibi şarkıları içinde bulunduran bu albümde besteler ön plandadır. Bu şarkılarda; tıpkı yukarıda tanımladığımız “yerin altından geliyormuş gibi” derin boyutlu, yankılı, melankolik tınılar ve vokalde Fırat Külçek’in haykırışları ile yapılan tamamlamalar mevcuttur. Bence bu şarkı sözlerinin hikayeleri, anlamları yoktur. Dinleyiciler kendi hikayelerini yazarlar bu melodiler ile. Özellikle bu albüm için; dinleyicilerin hisleri, kafalarında bu şarkıları dinlerken yaptıkları deneyler, ve onlara eşlik eden birkaç şarkı sözü takımı bulunmaktadır. Yani aslında şarkıları anlatmanın bir anlamı yoktur. Açıp dinlemeniz, kafanızda kendi senaryolarınızı yazmanız gerekir. Bana da basit fakat beste ile birleştiğinde sizi yerden yere vuracak, Maymun Kral adlı şarkının şu sözlerini sizinle paylaşmak düşer:
Ben iyi biriydim eskiden
Gizlenirdim
Hep gizlenirdim her şeyden
Sonsuz boşlukta
Kendinden başka
Sonsuz isyanda
2) Yarı Cennet (2017)
Bu albümde bulunan Kör Baykuş adlı şarkı, sizinle düşüncelerinizi öyle bir baş başa bırakıyor ki hazır havalar da kötüyken dinlemenizi tavsiye etmeyecek kadar seviyorum sizleri. Çünkü bazen fazlaca düşünmektense kimseye bir zararı olmayan kafanızdaki yanılsamalara inanmak sizi mutlu eder. Kör Baykuş’u mutlu bir anınızda dinlemenizi tavsiye ediyorum. Ankara’nın donuk kış depresyonu bitene kadar, iyiliğiniz için size ancak Taylor Swift dinlemeyi önerebilirim.
Bunun dışında; Bilmiyorum Hiç Güvende miyim, Şizolar, Korku gibi şarkıları barındıran bu albüm, grubun tarzını aynı düzende devam ettiriyor. Şizolar adlı şarkıda; Hedonutopia da Orpheus gibi son bir kez, birine bakışını anlatıyor.
3) Yakamoz Sandalı (2018)
Grubun bence en başarılı çalışmasıdır. Genelde Hedonutopia dinleyicileri tarafından da en çok sevilen albüm, Yakamoz Sandalı’dır.
Bu albümde bulunan İsimsiz adlı şarkı, grubun ilk şarkısıdır. Benim favori şarkım olan altı dakika yirmi dört saniyelik İsimsiz, bence üçüncü dakika otuz üçüncü saniyesinden itibaren dinlendiğinde sizde uçurumdan düşüyormuş fakat bundan mutluluk duyuyormuşsunuz gibi bir his yaratır. Şarkının sözleri, “aklım sende kaldı, ruhum tende” diye haykırır.
Devamında gelen Bil ki adlı şarkı ise grubun en çok dinlenen şarkısıdır. Bu şarkının ukulele ile çalınan versiyonu, şarkının adeta bir paralel evreni gibidir. Sanki Bil ki inanılmaz melankolik, hüzünlü bir hava taşırken; ukulele ile bir araya gelince çok pozitif bir anlam taşımaya başlar.
Şarkının asıl versiyonunda “bil ki ağlıyor kör gözlerim” sözlerine melankolik bir tını eşlik ederken kalbinize bir hançer saplar Hedonutopia, fakat bu tınının yerine ukulele geçince “Aman ya, kör gözlerim ağlasa ve sen bunu bilmesen ne olur sanki?” gibi bir düşünce yapısı oluşturur. Bu ‘toz pembe’ Bil ki versiyonuna, SiyahBeyaz Akustik adlı youtube kanalından ulaşabilirsiniz.
Bu albüme ayrıca Sev Beni, Efendisiyim ve Chopin gibi kıymetli şarkılar eşlik etmektedir.
Arzu Ütopyası (2019)
Grubun kendi ismi ile anılan bu albüm, “Dayansam da, aranızda bir gül olsam da; unutsam da, anılara bir göz atsam da…” sözlerini taşıyan Dayansam Da adlı şarkı ile başlar. Bu cümlelerin devamını, siz hüzünlerinizle doldurursunuz.
Al Beni, Rasimpaşa, Gelecekse Gelsin gibi şarkıları içinde bulunduran bu albümün parlayan yıldızı ise bana göre Kördüğüm‘dür. Bu şarkının girişi, sizi alır bambaşka yerlere götürür. Sanki çok kızmak isteyen fakat kızamayacak kadar yorgun ruhlara yazılmıştır bu şarkı. Bestesi hem alçakgönüllü, sakin hem de sitemkârdır. Hedonutopia grubunun bence en önemli şarkılarından biridir.
Nergist (2021)
Yine çok ağır, melankolik bir albüm. Yine Hedonutopia…
Siyahı Makbul, Bi Sen Değil, Nergist , Ayyaş adlı şarkılar ile albümde ‘aşk acısı’ teması yoğun olarak işlenmiştir. Bu albüm de yine Hedonutopia tarzını tam olarak yansıtır diyebiliriz. Diskografi incelemesi yapıldığında, çoğu sanatçının ve grupların aslında belli olan tarzlarından kaçamak yaptığı şarkıları görürüz. Hedonutopia’nın bu konuda kesinlikle daha istikrarlı olduğu söylenebilir.
Hikayemizin sonunda bir Orpheus, bir Fırat ve bir Kerem, şarkılarda buluşmuşlar. Dağılmış, her biri acılarından. Seslerini yerin altındakilere duyurmak için öyle çok bağırmak istemişler ki sesleri, yankıları bizlere kadar ulaşmış. Bize de bu buluşmayı anlatmak düşmüş. Umarım üzüntülerimizi anlamamızı sağlamaya güzel hikayeleri ve şarkılarıyla devam ederler. Böylece dinleyiciler, eşlikçilerinin olduğunun farkına vararak ortak acılarını birleştirir ve hüzünleri ile daha güçlü bir şekilde savaşırlar.
Resimler:
https://www.paideiainstitute.org/don_t_look_back_orpheus_and_eurydice_today
Hedonutopia Yakamoz Sandalı Albümü:
https://open.spotify.com/intl-tr/album/5x6wBXewW7QERw2lrMCnSh?si=esd_ton5Ssm-jhkua7tykA
.