Arada raftan indirilip evrile çevrile tozu silinen, her daim gündem raflarının en görünür noktalarından birinde kendine yer bulan bir konu bu haftaki konumuz: 1915 olayları, bir diğer ifadeyle “Ermeni meselesi”. Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan bir yasa tasarısı, 22 Aralık 2011’de yapılacak oylama sonucu Fransa Meclisi’nde kabul edilirse, soykırımı inkar eden kimseler 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezasıyla karşı karşıya kalacak. Türkiye’nin Paris büyükelçisini geri çekme restiyle raftan inen meseleyi Bilkent kampus yollarına, kafelerine, kütüphanesine, gücümüzün yettiği her noktaya taşıdık, bir de biz evirip çevirelim dedik ve Bilkentliye sorduk: “1915’te yaşananlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Soykırım olarak adlandırılabilir mi?”, “Yabancı devletlerin, özellikle Fransa’nın, bu konudaki tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz?”, “Sizce sınırlar açılmalı mi? Ermenistan’la idari düzeydeki ilişkilerimiz nasıl olmalı?”.
Ubeydullah – (Endüstri Mühendisliği 4. Sınıf): Çerkez’im. Soykırım olmuş olabilir. Özür dileyenlerdenim. Karşılıklı çatışmalar veya yalnız Türk tarafından kaynaklanan olaylar yaşanmış olabilir. Arşivler açılıp gerçek araştırılmalı. Fransızlardan her şey beklenir. Soykırımın varlığının kabul edilmesi onlara kalmış bir durum; lobi faaliyetlerinin etkisi var. Ama aksinin söylenmesini suç kabul etmek barbarlık. Türkiye’den de tersine bir uygulamayı beklerdim. Sınırların açılmasını çok olumlu buluyorum, açılsın.
İsmini Vermek İstemiyor – (Endüstri Mühendisliği 4. Sınıf): Ermeni meselesi dış mihraklar tarafından kullanılıyor. Örneğin Orhan Pamuk’a Nobel verilmesi bu konuyu dünya gündemine getirmek içindir. Problem varsa biz çözmeliyiz. Fransa’daki uygulama barbarlık, Fransa da düşünce özgürlüğünü savunuyor güya. Bu durum Fransa’nın güçsüzleştiğini, son gücünü kullandığını gösterir.
Selçuk – (İktisat 3. Sınıf): O dönemi düşünmek lazım. Savaş vardı, yaşananlar soykırım tanımına düşmez, Zaten soykırım olsaydı bugün Ermenistan olmazdı. ‘Soykırım yoktur’ demenin suç kabul edilmesi düşünce özgürlüğüne aykırı bir tutum. Eski olayların yeni hükümetlerce devam ettirilmesi yanlış.
Ali Burak – (Hukuk 3. Sınıf): Tarihle alakalı mevzular ekseriyetle politik mevzular; politik mevzular da modern tarih anlayışında kimlik inşası için kullanılıyor. 1915’te yaşananlar da buna devşirilmeye çalışılıyor. İttihat ve Terakki, Teşkilat-i Mahsusa kaynaklı bir kıyım var. Bunun soykırım olup olmadığı işi politik bir tartışma. Teşkilat-i Mahsusa da idari bir teşkilat sayılmaz, denetim altında değil. Fransa’nın sicili de temiz değil, politik davranıyor. Coğrafyamıza ait sıcak ilişkiler kurabiliriz. Ermenistan’la ilişkilerin düzeltilmesi, halkların arasındaki kopukluğun giderilmesi aslına rücudur.
İsmini – Bölümünü Vermek İstemiyor: Daha önceden ‘Millet-i Sadıka’ olarak görülen bir milletin daha sonra neden tehdit unsuru olarak algılandığı düşünülmeli. Milliyetçilik çerçevesinde açıklanmaya çalışılıyor; oysa karşılıklı katl var. Osmanlı kendi iç güvenliğini sağlamak için önlem almıştır, tehlike olabilecek unsurların yerini değiştirmiştir. Sistematik bir soykırım yok. Yabancı devletler cifte standart uyguluyor; Nazi Almanyası’nın Yahudilere yaptığı, Fransa’nın Cezayir’de yaptıklarıyla bu meselenin alakası yoktur. Sınırlar açılabilir, Türkiye büyük bir devlettir. İstediğinde acar, istediğinde kapatır. Ermenistan bize rakip değil, muhtaçtır. Ermenistan’la yarışa girmek doğru değil. Daha cesur olmak lazım.
İsmini Vermek İstemiyor – Hukuk 1. Sınıf: İsim önemli değil, ama vahşet. Yaralar sarılmalı. Ölümlerin olduğu bir gerçek. Bu tür olaylarda genelde egemen kuvvet sorumlu tutulur. Soykırımın tartışılmasının yasaklanması fikir özgürlüğüne aykırı. İki tarafın konuşmasına engel olmak ortak noktada buluşulmasına da engel. Sınırların kapalı olması Ermenistan’da hayat standartlarını düşürüyor. Sınırlar acilsin.
İsmini Vermek İstemiyor – Endüstri Mühendisliği 2. Sınıf: Soykırım yapmadık. Bunun savunulması beni sinir ediyor. Belgelere dayandırılmıyor, bizimle tartışılmıyor. Yabancı ülkelerin bu konudaki tutumlarını siyasi çıkarları belirliyor. Başka bir ülkenin başka bir milletin çıkarlarını düşünmesi komik, politika tamamen. Böyle davranacaklarsa sınırlar açılmasın.
İsmini Vermek İstemiyor – İktisat 3. Sınıf: Tehcir denecek kadar basit değil. Soykırım denir mi bilmiyorum. Yabancı ülkelerin tutumu siyasi. İlişkiler Yunanistan’la nasıl olacaksa Ermenistan’la da öyle olabilir. Osmanlı’da birçok etnik grup birlikte yasamış, hala yaşayabilir. Başka ülkelerin Türkiye’nin meselelerine karışmasına karşıyım, burunlarını sokmasınlar.
Mert – Elektrik Elektronik 2. Sınıf: Soykırım değil. O dönemi babaannemden dinledim, halam Ermeni mesela. Ermeniler düşmanla işbirlikçi olduğu için sürgüne gönderiliyor. Bu sırada pek çok Ermeni ölüyor. Bu devletin yaptırımı değil. O yolu gidemeyecek küçük çocuklar Türk ailelere emanet edildi. Soykırım olsa herkes dâhil olurdu. Bu mesele Türkiye’yi sıkıştırmak için kullanılıyor, siyasi bir hamle. Ermenistan’la devlet ilişkilerinin iyileştirilmesine karşı değilim, soykırım iddialarından dolayı gerginlik var. Savaştan önceki gibi, daha dostane bir ilişki taraftarıyım.
Sadettin – Bilgisayar Mühendisliği 2. Sınıf: Karınca yuvasını su bastırmak soykırım mıdır? Başbakan “Gelin açalım arşivleri” dedi. Dertleri sigortaysa gelsinler verelim paralarını. İstediklerini yapsınlar. Kıbrıs’ta Rumlara soykırım yaptık, Yunanistan’da, Arabistan’da… Kaşınan herkese soykırım yapabiliriz. Ermenistan’a vizesiz gidelim. Ermenistan’da ekonomi kötü, ticaret yapamıyorlar. Benim için Ermenistan olmuş olmamış fark etmez, ama onlar için sınırların açılması fark eder. Ermeniler savaşta Fransız lejyonu olarak görev yaptı, soykırımı 700 yıl bir şey yapmadığımıza saysınlar.
Efe – Bilgisayar Mühendisliği 4. Sınıf: Karşılıklı her şey. Soykırım değil. Osmanlı arşivlerinde geçtiği söylenen şeyler var, güvenle nakledilmeleri ile özellikle ilgilenilmiş örneğin. Kazım Karabekir görevlendirilmiş olabilir. Donemin şartlarına bakmak lazım. Devlet birden çok cephede savaşırken bir de Ermenilerle uğraşamazdı. Sürgün edilmeseler daha büyük olaylar yaşanabilirdi. Yabancı devletlerin tutumunu belirleyen Ermeni lobisi faaliyetidir, kendilerini bağlar. Türk lobisi böyle islerle uğraşmaz. ABD, Fransa ve Almanya önce kendi tarihleriyle yüzleşmeli. Türkler soykırıma eğilimli olsa Almanya’dan kaçan Yahudileri kurtarmazdı. Ermenistan’la ticaret olsa da olmasa da fark etmez, küçük bir devlet zaten.
Not: Bu söyleşi Mustafa Çattık ve Ecem Naz Boyacıoğlu tarafından yapılmıştır.
Su Oner
Ecem Saz Cazcioglu!