Fabrika’da: 10 Sanatçı / 10 Bireysel Pratik

Mecidiyeköy’de eski bir likör fabrikasında 10 sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan Pilevneli Galeri, 11 Aralıkta kapılarını açtı. 4 bin metrekarelik  alana yayılmış olan bu sergide, Refik Anadol, Hans Op de Beeck, Daniel Firman, Arik Levy, Tony Matelli, Ida Tursic & Wilfried Mille, Youssef Nabil, Şener Özmen, Jean Pigozzi ve Erdoğan Zümrütoğlu’nun eserleri yer alıyor.

Galeriye ilk girdiğimizde bizleri Refik Anadol’un veri heykeli “Boğaziçi (Bosphorous)” karşılıyor. Girişte 3 küçük ekranda, daha sonra ise kendine ayrılmış katta devasa bir sinema perdesinde sunulan bu eser, galeride benim dikkatimi en çok çeken parçaydı. Her türlü veriyi görsel materyallere dönüştürmesiyle tanınan Refik Anadol’un “Boğaziçi” adını verdiği bu devasa dijital heykel, Marmara Denizi’nin deniz radar görüntülerinden oluşturulmuş. 30 gün boyunca toplanan deniz radarı verilerilerinden oluşturulan 8 dakikalık bu veri heykeline, Kerim Karaoğlu’nun yine aynı bilimsel verilerden yola çıkarak ürettiği müzik eşlik ediyor.

Refik Anadol, “Boğaziçi”

 

Galerinin ikinci kısmında, 4 tarafı siyah perdelerle çevrilmiş bir alandan gelen oryantal müzik sesleri önce kafamızı karıştırıyor. İçeri girdiğimizde perdede dans eden Salma Hayek’i görmek kafa karışıklığımızı daha da arttırıyor. Sonra elimizdeki bilgilendirme kitapçığını açınca anlıyoruz ki bizi bu kadar şaşırtan şey, Mısırlı sanatçı Youssef Nabil’in “I Saved My Belly Dancer” adlı eseri. Salma Hayek’in rol aldığı bu 12 dakikalık videoda, sanatçının Ortadoğu’ya ait olan oryantal dans sanatının  yok oluşundan duyduğu kaygı şiirsel bir biçimde tasvir edilmiş. 1950’li yılların Mısır yapımı filmlerinden ilham alınarak kurgulanan bu videoda, Salma Hayek’e beyaz bir atın üzerinde bir kovboy da eşlik ediyor. Bu eserin bendeki yansıması ise Mısır’da doğup Amerika’da yaşayan bir sanatçının kendi bireysel bakış açısından oryantal dansı yorumlayışı oldu. 

Youssef Nabil, “I Saved My Belly Dancer” #XIX (2015)

Hollandalı sanatçı Hans Op de Beeck’in “Timo, Brian ve Kiraz Ağacı (Timo, Brian and the Blossom Tree)” adlı sunumu ise galerinin bir diğer dikkat çekici eseriydi. Heykel sanatından çok anlamayan benim ilgimi, Timo ve Brian adlı heykellerdeki gerçekçilik çok etkiledi. Sanatçının Timo adını verdiği heykelde cam bilyelerle oynayan çocuk masumiyeti, pür dikkat elindeki cam küreye bakan Brian ise faniliği temsil ediyor. 

Hans Op de Beeck’in eseri bizi eski likör fabrikasının tam ortasında, hortumundan tavana asılmış gerçek boyutlarda bir fil heykelinin yanına uğurluyor. Özellikle sergiden sosyal medyaya yansıyan görüntülerin favorisi bu fil heykelinin yaratıcısı Daniel Firman. Pilevneli Galeri’de, sanatçının “Elephant” adlı eserinden şeçkilerin yanısıra, “Cutting”, “Unplugged” ve “Gathering” serilerinden heykeller de yer alıyor. Bu serilerin içinde özellikle “Gathering” başlığı altında toplanan eserler dikkatimi çekti. Şanatçının kendi üzerinde topladığı farklı objelerle gerçekleştirdiği performansından  yola çıkarak kurguladığı heykel, bu sayede sanatçının performansını da kalıcı hale getirmiş.

Daniel Firman, “Loxodonta”

Tony Matelli

Galerinin bir diğer etkileyici serisi ise Tony Mattelli’nin antik dönem eserlerinin estetiğini kullanarak, yeninin tüketim çılgınlığını izleyiciye sunduğu heykelleri oldu. Mattelli’nin “Lapses” adını verdiği bu ikilik sunumda, antik dönemden kalmış gibi duran heykellerin üzerindeki  muz, sandviç gibi absürt detaylar izleyicide tiksinti, gülme, şaşkınlık gibi tepkilere yol açarak bir tezatlık sunuyor. 

 

Ida Tursic & Wilfried Mille’in, Francis Picabia’nın çiziminden yola çıkarak ürettileri “Exposition (Teşhir)” adlı eseri ise üç boyutlu bir sahneyi andırıyor. Sanatçılar eserlerini, günümüz medyasındaki imaj yoğunluğunun 3 boyutlu bir yansıması olarak kurgulamış.

Sergide tüm bu heykel ve video eserlerinin yanısıra, Fransız iş insanı, koleksiyoner ve fotoğraf sanatçısı Jean Pigozzi’nin fotoğraf koleksiyonundan parçalar da yer alıyor. 

Galerinin girişindeki “FractelLED Installation” adlı ışık heykeli ile gelenleri karşılayan Ark Levy’nin dikenli tellerinden oluşturduğu eserleri ve soyut geometrik heykelleri ise başka bir katta yer alıyor. Eserleri aracılığıyla insanı ve insanı etkileyen ögeleri ele alan sanatçı, “Yansımalar” adlı bölümünü ayna gibi soyut geometrik heykellerle kurgulamış. 

Ark Levy, “FractelLED Installation”

 

Pilevneli’nin Mecidiyeköy’deki, eski likör fabrikasının sergi alanına çevrilmesiyle açtığı galerinin bu ilk sergisini görmek için 27 Aralık son gün. Ama Fabrika’da: 10 Sanatçı / 10 Bireysel Pratik sergisinin ardından “Paper” başlıklı yeni bir sergi, Pilevneli Galeri’de bizleri bekliyor olacak. 

Görsel Kaynaklar:

Pilevneli Galery, Instagram Sayfası

Özge Okul

 

 

Leave a Reply