İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süphan Nasır öncülüğü ile 23 Kasım’da yapılan “Yükseköğrenim Gören Z Kuşağı Seçmenlerinin Siyasi Kimlik Temelli Profil Analizi” Türkiye gençlerinin günümüz koşullarındaki görüşlerini ortaya koydu. Türkiye’de üniversite öğrencisi 7 bin 432 genç ile birlikte ortaya çıkan araştırma sonuçları gençlerin yüzde 74’ü ekonomiden,yüzde 73’ü de hayatından memnun olmadığını gösterdi. Gençler, kendilerine güven duyulmaması, maddi yetersizlikler, gelecek kaygısı, eğitim sistemi, toplum baskısı, düşünce özgürlüğünün olmaması gibi pek çok nedenle anlaşılmadıklarını, yok sayılıp önemsenmediklerini düşünüyor.
Günümüzde artık tüm gençlerin apolitik olmaktan uzaklaştığını; siyaset ya da gündem ilgimi çekmiyor, merak etmiyorum diyenlerin bile bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde gündemi takip etmekten kaçamadığını düşünüyorum. Bununla beraber hayatımıza gündemin yarattığı düşünceleri dahil etmek istemiyor olsak bile bir noktada uzaklaşamaz hale geldik. Twitter’a girdiğimizde pozitif içeriklerin tamamen dışında ekonomik ve siyasi konuların serzenişlerinde bulunuyor ve bunları okuyoruz. Konu bunları sadece okuyup geçiştirmekten de uzaklaşarak hayatımızı ve psikolojimizi fazlasıyla etkilemeye başladı. Cebimizdeki telefonun modelini hayat standartlarımızdan daha çok önemseyen vatandaşlarımızın ve gerekirse simitle karnımızı doyurabileceğimizden bahseden sanatçılarımızın da bize pek destek olduğu söylenemez. Dışarda yediğimiz yemeğin, gittiğimiz bir etkinliğin, giydiğimiz kıyafetin bile lüks sayıldığı bugünlerde peki bize gerçekten destek olanlar var mı?
“Sizce mevcut hükümet, icraatlarında vatandaşların düşüncelerini ne derece önemsemektedir” sorusuna verilen cevaplarda gençlerin yüzde 27.57’si hiç önemsememektedir derken, yüzde 19.67’si de önemsemektedir yanıtını verdi. Ne önemsemekte ne de önemsememekte cevabını verenler yüzde 32.34 ile bu kategoride en yüksek orana sahip olan grup oldu.Bu oranın diğerlerine göre yüksek olmasının sebebinin artık gençlerin olaylar ve alınan anlamsız kararlar karşısında şaşkınlık göstermeyip alışmasına ve kanıksamış oluşuna bağlıyorum.
“Mevcut hükûmetin ülke işlerini yapma ve çalışma şeklinden ne kadar memnunsunuz” sorusuna gençlerin yüzde 40,79’u hiç memnun değilim, yüzde 29,95’i de memnun değilim cevabını verdi. Z kuşağına yapılan bu araştırma sayesinde hükümet yönetimini onaylanmadığımız matematiksel olarak da kanıtlanmış oldu.
Verilerde ve sosyal medyada görüldüğü gibi umutsuzluk ve mutsuzluk hepimizi fazlasıyla etkisi altına almış bir halde. Çoğumuz siyasilerin veya alınan kararların bizi önemseyerek alınmadığını düşünüyoruz. Geleceğimizi bırakın günümüzden bile şüphe duyarak yaşıyoruz. Kendi aramızda yaptığımız konuşmalarda bile değiştirilmeye değer bir şey olmadığını sadece “canını kurtaran kurtarsın” düşüncesinde ister istemez bulunuyoruz. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkların sebep olduğu bu durum Z kuşağında bunalımla birlikte büyük bir göç isteğine sürüklüyor. Bu da ülkemizi günden güne içinde bulunduğu durumdan çıkamaz hale getiriyor. Prof. Dr. Süphan Nasır, “Yükseköğrenim gören gençler bir an önce üniversiteyi bitirip Türkiye’den ayrılmayı istiyor. Bu gençler umudunu yitirdiği için yurt dışında kariyer düşünüyorlar. Bu çok acı bir tablo aslında ama olumlu söylemler ve hedeflerle tersine çevrilebilir.” şeklinde bu durumu değerlendiriyor.
Yabancı ülkelerde yaşayan gençlerin sahip olduğu özgürlükleri ve imkanları kıyasladığımızda Türkiye gençleri olarak sokakta yürüdüğümüzde bile büyük bir baskı altındayız. Giydiğimiz kıyafetin, düşüncemizin, sahip olduklarımızın bile bir kalıba sokulduğu; herkesin minimal düzeyde yaşamaya zorunlu tutulduğu bu şartlarda söz hakları gençlere geldiğinde küçümsenerek yaklaşılmasını hiçbirimiz hakketmiyoruz. Öğrenciler olarak haklarımızı savunmak için yaptığımız örgütlenmeler ve protestoların tehdit olarak algılanması bazı kesimler tarafından bölücülük ve vatan hainliği olarak algılanıyor.Z kuşağı olarak içinde bulunduğumuz bu şartları onaylamadığımızı, ne olursa olsun haklarımızı savunacağımızı ve düşündüklerimiz için sesimizi çıkarmaya devam edeceğimizi söylemekten vazgeçmeyeceğiz.