Yalnızca tek bir şey; bir komedi filmi, bir zombi filmi, bir aşk filmi, bir uzaylı filmi; olmayan sinema eserlerinden ayrı bir zevk alıyorsanız Edgar Wright ya tanıdığınız ya da hemen tanışıp daha önceden izlemediğinize üzüleceğiniz bir yönetmen olmalı. Wright’ı Scott Pilgrim vs the World (Scott Pilgrim Dünyaya Karşı, 2010) filminden ve Spaced gibi dizilerden tanısak da, bir yönetmen olarak stilini ve becerilerini dünyaya yansıtan işi, Shaun of the Dead (Zombilerin Şafağı, 2004), Hot Fuzz (Sıkı Aynasızlar, 2007) ve The World’s End (Dünyanın Sonu, 2013) filmlerinden oluşan Cornetto Üçlemesi. Senaryo hem yönetmen Wright’a, hem de her üç filmde başrolde izlediğimiz Simon Pegg’e ait. Nick Frost ve Martin Freeman ise üçlemenin her filminde gördüğümüz oyunculardan başlıcaları.
Genellikle komedi filmlerinden hoşlanmayan, kolay kolay da gülmeyen bir izleyici olsam da, yalnızca Cornetto Üçlemesinin değil, Wright’ın bu güne kadar üstlenmiş olduğu her işin izleyiciyi kıkırdatacak güce sahip olduğuna inanıyorum. Birçok komedi filminin aksine, Wright’ın filmlerindeki espriler sözel espriler değil. Film sanatının nimetlerinden faydalanarak görsel şakalar yaratılınca bir şehirden bir şehre taşınan bir polis memurunun yolculuğuna, uzatılan bir tabak pastaya, hatta açılıp kapanan bir ışığa bile gülmek mümkün. Hem de üçlemedeki hiçbir film, yalnızca güldürmek için tasarlanmış bir komedi filmi olmadığı hâlde! Shaun of the Dead hem bir zombi filmi, hem de romantik komedi ögeleri barındırıyor. Hot Fuzz aksiyon filmlerinden çıkma sahneleriyle birlikte, bir gizemi çözen polis hikâyesini de izleyiciye sunuyor. The World’s End dünya istilası içeren bir bilimkurgu filmi olmaya yetecek özellikte ve aynı zamanda beş eski dostun bar maceralarını anlatan esprili bir film olarak da görülebilecek nitelikte. Üçlemedeki filmlerin bu hikâyeler ve temalardan başka meselelerle ilgilendiğini de derin katmanlarda görmek gerek; büyümek ve yetişkin olmak, eksiklikleri ve hatalarıyla insan olmak gibi tartışmalar da filmlerde işleniyor ve üçleme olay örgüsüyle olmasa da bu temalarla ve üç filmde de boy gösterip üçlemeye adını veren Cornetto dondurmalarla birbirine bağlanıyor.
Bir parodi yapmadan komedi olan bir zombi hikâyesi, bir polis macerası ya da bir bilimkurgu filmi nasıl çekilebiliyor diye merak ediyorsanız, Wright’ı bir yönetmen ve senarist olarak bir üst seviyeye taşıyan “görsel komedi” yapma becerisi işte burada devreye giriyor. Kelime oyunlarına veya küfür ve cinsel içerikli şakalara gerek duymadan, karakterlerin içine bulundukları absürt durumların altını çizen ironileri ve detayları; kamera hareketi, ışık, müzik ve ses, karakter hareketi, birbirinden devam eden çekimler gibi yaratıcı yöntemlerle yaratıp geliştirerek espri yapıyor Wright’ın filmleri. Her ufak şakanın kahkaha attıracağını iddia etmek mümkün olmasa da, filmler; izleyiciyi güldürecek, gülümsetecek, çekimlerin ve sahnelerin bitip başlaması, karakterlerin kareye girip çıkması gibi ufak detaylarıyla çok hoşa gidecek, izleyicinin deneyimine farklı katmanlar katacak güçte.
Senaryolarıyla zombi temalı bir dram filmi veya uzaylılardan bahseden ciddi ve hesaplanmış bir bilimkurgu filmi, veya da bir polisin ortağıyla aksiyondan aksiyona atlayıp büyük bir sırrı çözdüğü bir polisiye olmaya çalışmıyor bu filmler. Bu iddiaya sahip olmadıkları gibi, filmlerden hiçbiri de klasik manada bir zombi/aksiyon/bilimkurgu filmi olarak başlamıyor. Filmleri sempatikleştiren şeylerden biri de bu sıradan başlangıçlar; küçük şehirlere, basit mekânlara olan yakınlık; senin benim gibi insanların büyük belalar atlattığını veya büyük belalara sebep olduğunu görmek olabilir pekâlâ. Orta yaşlarında hâlâ ufak bir mağazada, başlangıç seviyesinde çalışan ve hayatını rayına oturtamayan Shaun, hayat seçimlerini kendi yapmadığını yine orta yaşlarında fark eden Danny, hayatının en güzel gününü lisede yaşamış ve bir daha asla mutlu olmamış ve aradan geçen zamanda büyümeyi de becerememiş Gary… Kendimizi, geçmişimizi, belki de korktuğumuz geleceğimizi bize anımsatan, aynı zamanda da sonunda, kendi çaplarında, kahramana dönüşen karakterleri var Cornetto Üçlemesinin.
Güldürecek ama zamanınızı boşa geçirtmeyecek, klasik hikâyeler anlattığı hâlde özgün olup sinemanın teknik güzelliklerinden de ödün vermeyecek bir film arıyorsanız, işte size üç tane. Adrenalinli, romantizmli, iyi geliştirilmiş karakterleri olan, estetik ve komik bir üçleme Cornetto. Henüz bir klasik veya kült olarak adlandırılmasa da sağlam bir seven kitlesi olan Edgar Wright filmlerini değişik işler görmek isteyen herkese büyük bir coşkuyla tavsiye etmemek imkânsız.
Görsel Kaynakları:
http://humon.deviantart.com/art/Cornetto-Trilogy-393538965
comingsoon.net/movies/news/592969-watch-examination-edgar-wrights-approach-visual-comedy