Son iki gündür Türkiye Siyasetinin Gündeminde Tam Gün Yasa Tasarısıyla ilgili değişiklikler var. Nedir Bu Tam Gün Yasası? Hekimlere, bu yasayla özel muayene ya da kamu hizmeti arasında seçim yapma zorunluluğu getirilmiştir. Yasayla ilgili tartışmalar 26 Ağustos 2011’de başlamış, uzun süre gündemi meşgul etmiştir. Hatırlarsanız, bu yasa tasarısı Resmi Gazete’de yürürlüğe girer girmez ilk tepkiyi Cumhuriyet Halk Partisi göstermişti. Yasayı Anayasa Mahkemesine götürmüştü. Anayasa Mahkemesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin Tam Gün Yasasıyla ilgili itirazı yerinde bularak; yasa’nın 27 maddesini kısmen iptal etmiştir. O dönemde, Anayasa Mahkemesinin bu yasayı kısmen iptal etme kararını çok yerinde bulmuştum. Çünkü Tam Gün uygulaması hem hastaları, hem de hekimleri olumsuz yönde etkilemiştir.
Tam Gün Yasasından hem kamu hastaneleri hem de Üniversite hastaneleri olumsuz yönde etkilenmiştir. Bu uygulamayla doktorlardan performans sistemine göre hastaya bakılması istenmiştir. Yani, Doktorlardan beş dakika içerisinde hem hastayı muayene etmesi hem de hastaya teşhis konması aynı zamanda reçete yazması beklenmiştir. Bu sistemle Sağlık Bakanlığı verim almayı planlamıştı. Bu sistemle verim alınması mümkün değil. Çünkü Bazen hastanelerin acil servislerine çok ciddi vakalar geliyor. Doktorların beş dakika içerisinde ciddi hastalıkları teşhis ve tedavi edebilmesi mümkün değil.
Sağlık Bakanlığına Mehmet Müezzinoğlu’nun gelmesiyle Tam Gün Yasası yeniden Türkiye’nin gündemine gelmiş oldu. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Ankara Hekim Evi’nde sağlık muhabirleriyle toplantıda bir araya gelmiştir. Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, ne Tam Gün Yasası’ndan vazgeçmeyi ne de geri adım atmayı düşündüklerini söylemişlerdir. Yasa’da bir takım değişiklikler yapılması planlanıyor. Nedir bu değişiklikler? Sağlık Bakanlığı yapılacak değişikliklerle Üniversite hastanelerinden ayrılarak özel hastanelerde çalışmaya başlayan profesör ünvanlı uzman hekimlerini geri getirmeyi planlıyor.
Daha detayına inersek, Öğretim üyelerinin hem üniversitede hem de özel polikliniklerde çalışabileceği bir sistem geliştirilmesi amaçlanıyor. Bana göre bu sistemle profesör ünvanlı uzman hekimleri üniversite hastanelerine geri dönmeye ikna edemezsiniz. Çünkü, Üniversite hastanelerinin çoğunda öğretim elemanı sayısı yetersiz. Öte Yandan, Türk Tabipler Birliği Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’yla bir görüşme yaptı. Bu görüşmede Sağlık Bakanına “14 Mart’a 14 Acil Talep” başlıklı bildirge ile “Emekli ve Halen Çalışan Hekimlere yönelik Acil Artış Önerisi” ve son olarak şikayetler, talepler iletilmiştir. TTB bu bildirgede üniversite hastanelerinin donamım eksiklikleri olduğundan bahsetmiştir ve bu eksikliklerinin giderilmesini istemiştir. TTB’nin bu görüşüne katılıyorum çünkü, bazen üniversite hastanelerine çok acil vakalar geliyor ve o anda hastaya gereken makine hastanede mevcut bulunmadığı için hasta hastaneye kabul edilemiyor.
Yasa’da düzenleme yapılacak sorunlardan birisi de Hekim maaşları. Yeni düzenlemede Performansa dayalı ücret sistemin yanı sıra mesai saatine göre ücret tarifesinde değişikliğe gidilmesi planlanıyor. Bana göre, öncellikle, hekim maaşlarındaki adaletsizlik bir an önce düzeltilmeli. Öte Yandan, son yıllarda hekimlere yönelik şiddet artmış durumda; yani hekimlerin can güvenliği yeteri kadar sağlanamıyor. Örneğin, En son bir haber bülteninde bir hastanenin acil servisinde, bir doktor sarhoş bir hasta tarafından darp edildiğini söylüyordu ve o sırada orada çalışmakta olan güvenlik görevlisinin bu olaya müdahale etmediğini aksine olaya seyirci kaldığını belirtiyordu.
Son olarak, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu 14 Mart haftası öncesi hekimlere müjde vereceğini söylemiş. Umuyorum ki, Sağlık sistemindeki aksaklıkları ve sorunlarını çözmek için somut adımlar atılır.
Yazan: Alkım Onar