Hepimizin de bildiği gibi sabit diskler bilgisayar dünyasının en köklü araçlarından biridir. İlerleyen teknolojiye ayak uyduran işlemci, RAM ve ekran kartlarının aksine sabit diskler uzun yıllar boyunca belirli bir seviyenin üstüne çıkamamıştır. Ancak bu durum bir sorun olmaktansa kimilerimize göre bir avantaj olarak görülmüştür çünkü hali hazırda kullanmakta olduğunuz bilgisayarınızda bulunan sabit diskinizi, yeni aldığınız bilgisayarınıza sorunsuzca takabilir ve gönül rahatlığınca kullanabilirsiniz. Genel olarak düşündüğümüzde de sabit disklerin amacı bu değil mi? Belgelerimizi, müzik ve resimlerimizi hatta oyunlarımızı biz istediğimiz sürece muhafaza etmek, asıl hedef bu aslında. Fakat gel gelelim ki bu yükselen ekran kartı, işlemci ve RAM teknolojisine birde yüksek performans gerektiren oyunlar ve biriken belgeler eklenince, eskiden beri kullanmakta olduğumuz sabit diskler bizi sanki yarı yolda bırakacak. İşte tam bu noktada SSD (Solid State Disk) yani katı hal sürücüleri karşımıza çıkıyor.
Peki ya nedir bu SSD’ler?
İşin erbabı olanlar bilir, eğer ki eski bir bilgisayarınız varsa ve RAM konusunda sıkıntı yaşıyorsanız alacağınız yüksek hafızalı bir flash bellek hayatınızı belli bir boyutta kurtarabilir. Takacağınız bu flash bellek sayesinde veri transferini, bilgisayarınızda ki mevcut RAM ve HDD’ye göre bir parça daha hızlı yapabilirsiniz. İşte SSD’lerin çalışma mantığı da tam olarak budur. SSD’den önce kullandığımız HDD’leri düşünecek olursak, normal bir HDD içindeki okuma diski nedeniyle hem fazla zaman hem de fazla güç harcamaktadır ancak SSD okuma diski yerine içinde bulundurduğu flash bellek çipleri sayesinde okuma/yazma hızını muazzam bir noktaya getirmektedir. Ayrıca güç tasarrufu da SSD faydalarının olmazsa olmazlarındandır. Örneğin şuan kullanmakta olduğumuz sabit disklerin hafızası ne olursa olsun ortalama okuma hızı 15ms iken alacağımız en düşük hafızaya sahip bir SSD’nin okuma hızı 0,1-0,2 ms.’dir. Sanırım 1000 milisaniyenin(ms) 1 saniyeye karşılık geldiğini de söylemem lazım. İçinde bulundurduğu flash bellek çipleri ile bu hızı yakalayan SSD’ler hafıza bakımından da flash bellek mantığını kullanmaktadır. Örneğin 64 GB bir SSD içerisinde 32 adet 2 GB’lık veya 128 GB bir SSD içerisinde 32 adet 4 GB’lık flash bellek çipleri bulundurmaktadır. Ayrıca 2,5 inçlik boyutları sayesinde normal bir sabit disklerin yerine kolaylıkla kullanılabilir. Aşağıdaki resimde sol tarafta klasik bir HDD, sağ tarafta ise teknoloji harikası SSD örneğini görebilirsiniz.
Şimdiye kadar güzel şeylerden konuştuktan sonra SSD’lerin dezavantajlarından bahsetmek olmaz haliyle. Ancak her cihazda olduğu gibi SSD’lerin de bir takım eksiklikleri bulunmaktadır. Gelin biraz da onlardan konuşalım.
İlk olarak söylemek istediğim şey SSD’lerin okuma/yazma ömürlerinin kısıtlı olması. SSD’lerin içindeki her bir bölgeye 100 bin defa dosya yazma limiti vardır. İşin doğrusu 100 bin rakamı hiçte küçümsenecek bir değer değil. Ancak bu durum sürekli çalışan ve işlem yapan bilgisayarlarda kısa sürede bir sorun haline dönüşebilir. En azından bu rakam SSD’lerin ileride geliştirilmesi için iyi bir neden. Bu okuma/yazma limitinden ortaya çıkan bir diğer sorun ise kullandığımız bilgisayarda bulunan “Disk Birleştirici” programının SSD’ler üzerinde kötü sonuçlar ortaya çıkarmasıdır. Bir hatırlatma yapmak gerekirse kullanmakta olduğumuz HDD’ler dosyalarımız içinde bulunan diskin farklı yerlerine depolamaktadır. Örneğin 120 MB’lık bir belgenin 55 MB’lık kısmı farklı bir yere 30 MB’lık kısmı daha farklı bir yere geri kalan kısmı ise bu iki parçadan bağımsız olarak bambaşka bir yere depolanmaktadır. Zaten düşünecek olursak eski usul HDD’lerin bu kadar yavaş okuma/yazma hızına sahip olmasının temel nedenlerinden biride budur. Disk birleştiriciler ise bu dağınık parçaları bir araya getirerek kullanıma daha elverişli bir ortam sağlarlar. Ancak bunlar gerçekleşirken sürekli olarak okuma veya yazma işlemi olduğu için SSD’ler için sağlıklı bir uygulama olmaktan çıkıp, direkt tehlike haline dönüşmektedir. Genel olarak düşündüğümüz de fiyat konusunda da SSD’lerin pek uygun olduğu söylenemez. Özellikle HDD’lerle kıyaslandığında, mevcut bilgisayarımızı yükseltirken bütçemizin büyük bir kısmını SSD’ye ayırmamız gerekebilir.
Özetlemek gerekirse önümüzdeki 5 yıl içerisinde SSD bulunmayan bilgisayarlar gerçekten hurda olarak nitelendirilmeye başlanacak. Zaten gelişen bu teknolojiler göz önünde bulundurulduğu zaman, en azından 128 Gb’lık bir SSD bilgisayarımızın olmazsa olmaz parçası arasında yer almalıdır.