Günlük hayatımızda çoğu zaman kaos ifadesini düzenin tam tersi veya zıttıymış gibi kullanıyoruz. Peki ya düzen de aslında kaosunun bir parçasıysa? Evet tam da öyle, kaos da aslında içerisinde absürt görülebilecek düzeyde mükemmel bir düzenden oluşuyor. Hatta bu düzen öylesine muntazam ki çoğu zaman düzenin bir parçası olan senkronizasyondaki çok küçük bir parça veya etken değişiklik gösterse tahmin edilemeyecek sonuçlar doğurabilir.

Bu teorinin çıkışı aslında bir meteorolog olan Edward Lorenz’in hava tahminleri yapmak için kullandığı bir algoritmada hava tahminlerini doğruya çok yakın bir şekilde bulmak için bilgisayara çeşitli veriler giriyordu. Fakat bir gün Lorenz işlemi yapan bilgisayarı birkaç dakikalığına durdurdu. Sonrasında ise tekrar başlatmak yerine kaldığı yerden devam etmeyi tercih etti. Başta sıkıntı yok gibi görünürken sonrasında Lorenz hava durumu tahminlerinde çok fazla sapma olduğunu fark etti. Lorenz sorunun kaynağının ne olduğunu anlamaya çalışırken fark etti ki başta sayıyı 0.5016727 olarak alması gerekirken 0.501 olarak girmişti. İlk bakışta çok küçük bir fark gibi gözükse de elde edilen sonuçlar tahmin edilemeyecek kadar sıkıntılıydı. Olan neydi peki? Başlangıç koşulları aynı olan durumlarda ufacık farklar zaman içerisinde büyük etkiler yaratmıştı. Yani farklı şekilde anlatmak gerekirse kelebeğin kanadını bir çırpışında oluşan hava akımı bambaşka bir yerde bir kasırgaya sebebiyet verebilir.

Kaos teorisini kısaca açıklamak gerekirse uzaktan bakıldığında tahmin edilmesi pek de mümkün gibi gözükmeyen durumların davranışını tahmin etme yöntemi ya da bilimidir. Bu teori aslında o kadar geniş çaplıdır ki insanın vücudundaki işleyişten, asteroitlerin hareketine kadar birden fazla alanda açıklanabilir.

Örneğin; bilardo oynarken elinizi ne kadar sabit tutmaya çalışın ve her seferinde aynı yere vurmaya çalışın. Fark edeceksiniz ki bilardo topları her seferinde farklı rotada ilerliyor. Çünkü atış hızınızdan etraftaki havanın durumuna bağlı olabilecek ufacık değişiklikler topun gideceği yörüngeyi etkiliyor. İşte bu olgu da kaos teorisinin temelini oluşturuyor. Ama tabiki topların savrulduğu yörünge hiçbir zaman rastgele değildir her zaman fizik kurallarına uygundur ve determinist bir açıyla ilerler. Ya da kalbi ritmini düşünelim. Kalbin her bir atışı için çok kaotik bir sistemin olabildiğince düzenli ve senkronize bir şekilde çalışması gerekir. Varsayalım ki bir kas doğru çalışmadı işte tam o anda tüm senkronizasyon bozulur ve kalpte ritim bozukluğu meydana gelir. İşte kaos teorisi hayatın her alanında ufacık bir hatanın tüm domino taşlarını nasıl devirebileceğinin en net kanıtıdır.

Kaynakça

Leave a Reply