Afganistan savaşı ve Obama
Obama yönetimi için dış politikadaki tek sorun elbette sadece Irak’tan ibaret değildi. Genç lider ofisi devraldığında hali hazırda Afganistan’da süre gelen bir savaşın sorumluluğunu da devralmıştı. Dahası birçoklarına göre bu savaş Irak’takinden daha kanlı ve acımasız olacaktı. Gelin Obama’nın Afganistan ile olan bu imtihanını daha iyi analiz edebilmek için önce bölgenin kısa bir geçmişine göz atalım.
Sovyet İşgali ve Sonrası Afganistan
Obama daha liseden yeni mezun olup üniversiteye gitmeye hazırlanırken, geleceğin Amerikan siyasetinin parlak yıldızı o tarihte yaşananların yalnızca kendi hayatını değil Amerika’nın 2000’li yıllarını da bu kadar derinden etkileyeceğini tahmin bile edemezdi.
Ajanslar 29 Aralık 1979 günü, Soğuk Savaşın iki süper gücünden biri olan Sovyetlerin Afganistan’a girdiğini üyelerine son dakika haberi olarak geçtiler. Sovyetler kimilerine göre beklenileni kimilerine göre de hiç kimsenin hayal edemediği bir şeyi yapmış, iç çalkantılarla sarsılan Afganistan’a müdahale de bulunmuşlardı. 1979 yılından 1989’un kış aylarına yılına kadar sürecek olan bu sürecin sonuçları savaşın sonlanmasının ardından sadece Sovyet Rusya’yı ya da Afganistan’ı değil tüm Dünya’yı etkileyecekti.
Bu savaşın Amerika’yı derinden etkileyen ve 11 Eylül olaylarına neden olan en önemli sonucu Radikal İslamcı grupların Birleşik Devletlerin de desteğiyle Sovyetlere karşı başarıya ulaşması olacaktı. Kaderin cilvesine bakın ki, gelecekte 11 Eylül gibi bir trajediye neden olacak olan Afganistan’daki bu radikal gruplar, direniş için Soğuk Savaşın diğer önemli gücü olan Amerika’nın istihbarat servisi CIA’den ciddi denecek derecede yardımlar almışlar, bunların en önemlilerinden biri hava savunma füzesi olan Stinger’lardı, ve bu yardımlar direnişin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynamıştı. Sovyetlerin Afganistan’daki istilacı güçlerinin radikal grupların bu direnişiyle kırılması, bölgedeki grupların özgüvenini önemli ölçüde arttırmakla kalmadı, onlara Dünya’nın geriye kalan tek süper gücü Amerika’ya da kafa tutabilecek bir cesaret aşıladı. Tüm bu olaylar zinciri, insanlığın en kara günlerinden birini, 11 Eylül’ü yaşamasına neden olacaktı.
11 Eylül Sonrası ve Obama Dönemi
Takvimlerin yaprakları bu sefer 7 Ekim 2001’i gösteriyor, Dünya bu yeni milenyuma yine bir savaş haberiyle merhaba diyordu. Amerika 11 Eylül saldırıları sonucu Afganistan’daki artan radikal terörist grupları etkisiz hale getirmek, bölge de bozulan istikrarı tekrar sağlamak amacıyla Afganistan topraklarında Birleşik Krallığın ve NATO’nun da desteğini alarak yıllarca sürecek bir askeri operasyona başlıyordu.
Savaşın başlamasından genç başkan Obama’nın ofisi devraldığı ilk günlere ve hatta 2015’e kadar savaşın maliyeti her iki taraf içinde ağır sonuçlar doğurmuştu. Birleşik Devletler belki de Vietnam’dan sonra ilk kez bu kadar büyük bir tahribat alıyordu. Bu operasyon için 2.000’den fazla Amerikan askeri ölmüş, milyarlarca dolar harcanmıştı. Öte yandan Afganistan’ın da içinde bulunduğu ortam pek iyi değildi. Ülkedeki istikrarsızlık vatandaşları sefalete ve açlığa sürüklüyordu. Sonuç olarak önceki başkan Bush’un gidişiyle beraber tüm Amerikan kamuoyu 2001 yılından beri devam edegelen bu savaştan Amerika’nın en az zararla nasıl çıkacağını düşünedururken, yeni başkanın cevabı bulup uygulamaya geçirmesi 2015’e kadar sürecekti.
New York Times’da yayımlanan bir makaleye göre 2015 yılının yaz aylarında gerçekleşen Ulusal Güvenlik toplantısında Başkan bulduğu çözümü hayata geçirmek için ilk adımı attı: “Artık devlet kurucu durumunda değiliz.” Bir cümleden ibaret olan bu ifade aslında Obama dönemiyle gelen dış politikadaki bu zamana kadar olan tüm tavır değişikliklerinin en kısa ve özlü biçimiydi. Obama’ya göre kendisi, Birleşik Devletler Başkan’ı da dahil olmak üzere, bu toplantıda bulunan hiç kimse artık bu kudrette bir güce sahip değildi ve bu onun dış politikadaki en büyük mottolarından biri olacaktı. Bu motto doğrultusunda 2001‘de başlayan ama temelleri Sovyet Rusya’nın 1979 yılındaki işgali ile atılan bu savaş, 2015 yılında Obama’nın direktifleri sonucu sonlandı. Operasyonun arkada bıraktıkları ve hala daha gün yüzüne çıkmayı bekleyen belgeleri ve tanıklıkları değişik yorumlara konu oladursun Afganistan savaşının başlayışı, gelişimi ve sonucu Dünya’ya kesin olarak artık hiçbir kuvvetin devlet yapıcı ve yıkıcı konumda olmadığını gösterdi.
Kaynakça
Soviet War in Afghanistan. By: Leitich, Keith A., Salem Press Encyclopedia, January, 2016
https://www.nytimes.com/2017/01/01/world/asia/obama-afghanistan-war.html