Öncelikle hepinize merhaba değerli okurları. Ne hakkında yazarım ve nasıl yazarım diye kara kara düşünürken ekonomi ile ilgilenmeyen insanların bile okumak isteyeceği farklı ve ilgi çekici konular üzerinde yazmak istediğimi fark ettim. Bunun üzerine sektörler hakkında yazı dizisi hazırlamaya karar verdim ve özellikle Türkiye’de olmayan ya da olan ama yeterli olmayan sektörlere odaklandım. Bu bağlamda ilk olarak da film sektörü hakkında yazmak istedim.
Aslında film sektörü olağanüstü bir şekilde büyüyen bir sektör. Buna rağmen Türk sinemasını pek çok kişi yeterli bulmuyor şu anda. Oyunculuk, senaryo ve benzeri teknik unsurlar konusunda oldukça eleştiriliyor. Örneğin,‘’neden bizim bir tarihi filmimiz yok’’, ‘’oyunculuk çok kötü’’, ‘’senaryo hep aynı’’ gibi yakınmalar aklıma ilk gelenlerden. Bunlar, kendi içerisinde eleştirilmesi gerekiyor ancak bakış açımız ekonomi ve daha yeni Nuri Bilge Ceylan Altın Palmiye almışken, insanımızın kalitesini eleştirmek anlamsız olur. Bu nedenle sayılara bakmak lazım; 2005 ten itibaren sayısı 20’nin altına düşmeyen yerli yapım var ve eskiden yabancı yapımların yakınına yaklaşamayan yerli yapımlar, gişede yabancı yapımları geçiyor. Bu kimi zaman “komedyen filmleri” kimi zaman milli duygularımıza oynayan ‘’Nefes’’, ‘’Fetih 1453’’ ve ‘’Kurtlar Vadisi: Irak’’ gibi filmler sayesinde oluyor. Ayrıca gelen yabancı filmler de genellikle tüm dünya ile aynı anda gösterime giriyor. Sadece IMDB’den eski filmlere baktığınızda, Türkiye gösteriminin aylar sonrasına denk geldiğini görüyoruz. Hatta yeri geliyor filmin Yeşilçam çakması, filmin orijinalinden önce geliyor sinemaya.
İzlenme sayısına bakarsak, sektörün en büyük eksiği ortaya çıkıyor. 2013 Türkiye sinema bileti satışı 47 milyon 300 binin biraz üzerinde iken 2013 Amerika bilet satışı ise 1 milyar 250 milyonun biraz üstünde. Nüfusa oranladığımızda ortaya çıkan sonuç bize Türkiye’de sinemada film izleme alışkanlığının tam anlamıyla oluşmadığını ortaya koyuyor. Buna rağmen izleyici sayısının her yıl biraz daha artması gelecek için umut veriyor. Hasılat olarak bakıldığında ise, 2012 yılında 422 milyon TL hasılat yapan film sektörümüz son yıllardaki % 11’lik büyümesini koruyor ve artan sinema salonu ve yatırımlar ile Avrupa’nın en fazla büyüyen pazarı olma yolunda ilerliyor. Bütün bunlara rağmen yine 2012 yılının Hollywood rakamlarına baktığımızda 11 milyar dolara yakın bir hasılat ile karşılaşmış oluyoruz ve bu rakamlar, bizim gidilecek çok yolumuzun olduğunu gösteriyor.
Daha önce belirttiğim gibi, oyunculuk senaryo ve benzeri teknik unsurlar konusundaki eleştirilerin birçoğu Hollywood filmleri için de söylenebilir ancak görsel efekt gibi teknik uzmanlık gerektiren masraflı konularda ve dolayısıyla görsel kalite anlamında yurtdışı yapımlarının net bir üstünlüğü var. Bu da bütçe farkından kaynaklanıyor. Yerli yapımların kısıtlı bütçeler ile Hollywood filmleri ile yarışmaları çok zor.
Türkiye’deki bir kişinin sinemaya gidip bir filme bilet alması asgari ücretin % 1.25 ine denk gelirken, Amerika’da % 0.50 sine denk geliyor. Bunun üstüne sinema salonlarının izleyici sayısından elde edemediği kârı mısır ve koladan elde etmeye çalışması ve filme ara verip izleyicinin alışveriş yapmasını sağlamaya çalışması ise tuzu biberi olmuş oluyor. Yani, sinema lüks tüketim ürünü olarak kalıyor. DVD satışları ise dünya genelinde internet ve piratebay gibi internet siteleri yüzünden resmen çöküşte idi ancak burada kaybettiği payı özellikle Netflix ve benzeri meşru portallar aracılığı ile tekrar kazandı. Bu konuda Türkiye biraz geri kalmış dersek az bile demiş oluruz çünkü bu sene başına kadar Türkiye’de herhangi bir yatırım olmayan internetten film sağlayıcılığı sektörüne girmek için araştırma yaptığında, karşısına çıkan anayasadaki düzensizlikler ve yüksek giriş masrafı, Netflix’i bu isteğinden vazgeçirmiştir. Böylece korsana karşı bir ekonomik fırsat bizi teğet geçmiştir. Sonuç olarak sektördeki en büyük sorun olarak hukuki düzen eksikliği ve sinemanın lüks tüketim ürünü olarak kalması gösterilebilir.
Faydalanılan kaynaklar;
http://www.pazarlamaturkiye.net/2011/02/turkiyede-sinema-2000-2009-istatistikleri/
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/3779891_p.asp
http://www.dunya.com/turkiye-film-endustrisi-2-milyar-dolari-gecti-198551h.htm
http://boxofficemojo.com/yearly/chart/?yr=2012&
Resim İçin –> http://youthleaderstash.com/wp-content/uploads/2010/05/money-movie.jpg