Yazı dizimizin ilk kısmı olan “Sanat ve Teknoloji I: Objektif Bir Göz”ü de okuyabilirsiniz.
Emily Howell, kulağa Amerikalı bir sanatçının ismi gibi gelse de o aslında müzik besteleyebilen bir bilgisayar programının adı. Doksanlı yıllarda Kaliforniyalı besteci ve bilim insanı David Cope tarafından geliştirilen bu program, interaktif arayüzü sayesinde kullanıcılarla sözel ve müzikal iletişim kurabiliyor. Emily, dinleyicilerinin müziğine yaptığı yorumları değerlendirerek bağlı olduğu bir veri tabanı üzerinden müziğini geliştirip değiştirebilme yetisine de sahip. David Cope, Emily’ye verdiği sözel geri bildirimler ile onu “motive” ya da “demotive” ederek onun kendi zevkine uygun müzik yapmasını sağlayabiliyor. Ayrıca Cope’un programla iletişim kurması ve onu yönlendirmesi Emily’nin kendine has bir müzik yorumu ve stili oluşturmasına da katkı sağlıyor.
Klasik müzik türünde eserler besteleyen Emily’nin From Darkness, Light isimli ilk albümü 2009 yılında piyasaya sürüldü. Piyano ve oda orkestrası için bestelediği eserlerinden birkaçını burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=QHJqp4SlsoU
https://www.youtube.com/watch?v=LZQyPVuu6WM
https://www.youtube.com/watch?v=ZoU-j8Phb-4
Emily’nin müziğini teknik açıdan değerlendirebilecek kadar müzik teorisi bilmiyorum. Ancak yıllardır klasik müzik dinleyen biri olarak, programın bestelerini kişisel bir bakış açısı ile yorumlamak istiyorum. Emily’nin bestelediği melodiler kulağa hoş gelse de parçalarında aynı melodiyi fazlaca tekrar etmesi onları monoton ve dinlemesi zor bir hale sokuyor. Ayrıca Emily’nin müziği kulağa Chopin’in ya da Beethoven’ın müziği kadar duygu yüklü gelmiyor. Daha doğrusu büyük bestecilerin müziklerinin dinleyenlerde yarattığı duygulanım, ne yazık ki Emily’nin müziğini dinlerken oluşmuyor.
David Cope’un benzer yorumlar yapan müzik eleştirmenlerine yanıtı ise şu: “[İnsanlar bana bu müziğin ruhsuz olduğunu söylediklerinde] bir nota kâğıdı çıkarıyorum ve onlara bana [bu kâğıtta] ruhun nerede olduğunu göstermelerini istiyorum […] Müzik dinlemenin bize yaşattığı duygular bizim üretimimiz, onlar notaların içinde değiller. [Bu duygular] duygusal içgörümüzden geliyor, müzik yalnızca [bu içgörüyü] tetikliyor”. Kimbilir, belki de Cope haklıdır. Belki de duygulanımı yaratan müzik değil, bizizdir ve müzik yalnızca bunu tetikleme işlevini görüyordur. Ancak bu açıklama Emily’nin müziğini dinlemenin neden duygu oluşumunu tetiklemediğini açıklayamıyor.
Kaynaklar
http://artsites.ucsc.edu/faculty/cope/Emily-howell.htm
https://en.wikipedia.org/wiki/Emily_Howell (Önbellek)
https://nbeyin.com.tr/muzisyen-yapay-zeka-emily-howell/
https://en.wikipedia.org/wiki/David_Cope (Önbellek)
https://www.theguardian.com/technology/2010/jul/11/david-cope-computer-composer
Görsel Kaynaklar
https://www.youtube.com/channel/UCJVYSZHAO2cxKlMivfV0xkQ
http://artsites.ucsc.edu/faculty/cope/images/main_02.jpg
http://artsites.ucsc.edu/faculty/cope/0621-VEMILY-01-TECHNOLOGY-MUSIC-COMPUTERS-EMILY_full_600.jpg