2020 NOBEL EKONOMİ ÖDÜLÜ: ROBERT WILSON, PAUL MILGROM VE İHALE KURAMINA KATKILARI

Ekim ayının geride bıraktığımız günlerinde 2020 yılının Nobel Ekonomi Ödülü Stanford Üniversitesi’nden Robert B. Wilson ve Paul R. Milgrom’a verildi. İktisat biliminin – ve diğer tüm bilimlerin – en prestijli ödüllerinden biri olan Nobel’in bu seneki kazananları “ihale kuramına yaptıkları katkılar ve yeni ihale formatları geliştirmeleri” nedeniyle bu ödülü hak etmiş oldular. Geçtiğimiz hafta içinde gerçekleşen Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Aygün Dalkıran’ın Herkes İçin Türkiye Ekonomisi Semineri de bu konuyu işliyordu. Bu seneki Nobel ödülü, bana kalırsa, hem iktisat biliminin ne denli geniş bir çalışma alanı olduğunu vurguluyor, hem de günlük hayatta pek çok yerde karşılaştığımız ihalelerin dinamiklerini daha iyi anlamamız için bir fırsat sunuyor.

Wilson ve Milgrom’ın araştırmalarının detaylarına inmeden önce vurgulanması gereken bir nokta var. Bu yazıda ve pek çok yerde pratik bir şekilde Nobel Ekonomi Ödülü olarak bahsedilen ödülün asıl adı “Alfred Nobel’in Anısına Ekonomi Bilimlerinde Sveriges Riksbank Ödülü.” Alfred Nobel’in vasiyetindeki beş ana ödülden biri olmasa da yine İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından seçilen kişilere verilen bir ödül. Ödül, İsveç Merkez Bankası (Sveriges Riksbank) tarafından bankanın üç yüzüncü kuruluş yıl dönümü olan 1968’den beri Alfred Nobel’in anısına finanse ediliyor.

Robert Wilson Kimdir?

Aygün Hoca’nın sunumundan öğrendiğime göre, Robert Wilson’a akademi çevrelerinde “Bob” Wilson olarak hitap ediliyor. 1937 yılında Nebraska, ABD’de doğan Wilson; lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Harvard Üniversitesi’nde tamamlamış. 1964’ten beri de Stanford Üniversitesi’ndeki Graduate School of Business’ta araştırmalarını sürdürüyor. İktisat biliminde önde gelen okullardan Chicago Üniversitesi’nden ve London School of Economics’ten de fahri doktora sahibi. Bu sene ödülü paylaştığı Paul Milgrom’ın ve geçmiş yıllarda Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Alvin Roth ve Bengt Holmström’ün de hocası. 1960’lardan beri ihale kuramı üstünde çalışıyor. Kısaca burada anlatmakla bitiremeyeceğim sayısız başarıya imza atmış efsaneleşmiş bir akademisyen.

Paul Milgrom Kimdir?

Paul Milgrom, ödülü paylaştığı Bob Wilson’ın öğrencisi. 1948’de Detroit’te doğan Milgrom, lisans eğitimini Michigan Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra yüksek lisans ve doktora çalışmaları için Stanford’a gitmiş. 1987’de Stanford bünyesine katılmadan önce Northwestern ve Yale Üniversiteleri’nde de akademisyenlik yapmış. Auctionomics isimli ihale danışmanlığı veren şirketin de kurucusu. 

Milgrom ve Wilson’ın Nobel’i alması aslında uzun zamandır bekleniyormuş. Aygün Hoca, 2016 Nobel Ekonomi Ödülü Oliver Hart ve Bengt Holmström’e verildiğinde yine benzer bir seminer vermiş ve o seminerde “Nobel’i ben verseydim Wilson ve Milgrom’a da verirdim” ifadesini kullanmış. İşin magazin boyutuna girecek olursak, Wilson ve Milgrom’ın Nobel’i almalarının gecikmesinde “biraz fazla iş insanı” olarak görülmelerinin etkisi olduğu söyleniyormuş. Kısaca bu Wilson ve Milgrom için, biraz gecikmeli de olsa, fazlasıyla hak edilmiş bir ödül anlamına geliyor.

İhale Kuramı Nedir?

İngilizcede “auction theory” olarak geçen bu alanın Türkçeye en uygun çevirisi sanırım “ihale kuramı” şeklinde yapılabilir. Ancak ihale ile benzer bir anlam taşıyan iki kelime daha var: müzayede ve açık artırma. İhale, Türk Dil Kurumu tarafından “iş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma” olarak tanımlanmış. Açık artırma ve müzayede ise eş anlamlı iki sözcük ve “bir malın satışında fiyat artırma yarışına dayanan satış biçimi” anlamını taşıyorlar. Aygün Hoca’nın da seminerde vurguladığı üzere, bu noktada, ihale daha doğru ve kapsayıcı bir çeviri olarak göze çarpıyor. Zira Wilson ve Milgrom’ın çalışma alanlarını yalnızca açık artırmalara indirgemek yanlış olur.

Bununla beraber, bahsettiğim seminere katılmadan, Wilson ve Milgrom’ın işlerini biraz araştırmadan önce ihale kuramının bu kadar önemli ve hayatın pek çok noktasında yer alan bir konu olabileceğini düşünmezdim. Aynı zamanda ihaleler, tanım gereği, doğrudan iktisadın bir konusu aslında. Belki de en kalıplaşmış haliyle iktisadı “kıt kaynakların etkin kullanımını” inceleyen bilim olarak düşünmek mümkün. Bir ihale bağlamında da tek bir iş veya malın onu talep eden birçok istekli arasında en etkin şekilde paylaşılması söz konusu. Bu nedenle de ihale problemleri, doğrudan doğruya, kıt bir kaynağın en etkin biçimde kullanımı üzerine kurulu.

Bunun yanı sıra, pek çok karar vericinin etkileşimi ile gerçekleşen ve çoğu zaman asimetrik bilgiye dayanan ihale süreçlerinin tasarlanması oldukça karışık ve çok katmanlı bir iş. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nin ödülü duyururken kullandığı örnek üzerinden basit bir ihaleyi incelemeyi deneyelim. Birçok balıkçının balık tutma hakları/kotaları için bir ihaleye girdiğini düşünelim. Katılımcıların teklif verdikleri esnada eldeki malın gerçek değeri henüz bilinmiyor, ancak yine de malın belli bir değeri mevcut. İhaleyi kazanan kişi en yüksek teklifi veren kişiyse ve malın ederinin çok üstünde teklif vermişse buna “winner’s curse” yani “kazananın laneti” deniyor. Çünkü kazanan kişi ihaleyi almış olsa da söz konusu malın değerini fazla iyimser değerlendirdiği için günün sonunda zarar etmiş oluyor. İhaleler ile ilgili buna benzer pek çok düşünce deneyi geliştirmek mümkün. İngiliz tipi (açık artırma), Hollanda tipi (açık azaltma gibi düşünülebilir, yüksek bir fiyattan azalarak ilerliyor) gibi pek çok farklı ihale formatı da mevcut.

Günümüzde; bilgisayarımızı açtığımızda karşımıza çıkan reklamlar, kamunun tüm inşaat yatırımları (ki Türkiye’deki ihaleler bambaşka bir yazıya konu olmaya aday diye düşünüyorum), radyo frekansları, balıkçılık kotaları, havaalanı iniş sıraları, emisyon kotaları, elektrik, su gibi hizmetler ve daha pek çok şey ihale usulüyle satışa çıkıyor. Bu kadar fazla alanda uygulaması olan ihalelerin doğru ve verimli bir şekilde tasarlanması da böylece büyük bir önem kazanıyor. Satıcıların, teklif verenlerin, alıcıların ve kamunun yararını artıracak şekilde tasarladıkları ihaleler dolayısıyla Wilson ve Milgrom’ın bilime katkılarının günlük hayattaki yansımaları da fazlasıyla dikkate değer. Wilson ve Milgrom’ın ihale kuramına katkıları sayesinde günümüzde tüm paydaşların kazancını artıran, toplumun refahını yükseltecek, çok daha verimli ihaleler uygulanabiliyor.

The Prize in Economic Sciences 2020. NobelPrize.org. Nobel Media AB 2020. Fri. 23 Oct 2020.

https://www.nobelprize.org/prizes/economic-sciences/2020/summary/

2020 Ekonomi Nobel Ödülü Kazananları ve Katkıları, Nuh Aygün Dalkıran, Herkes için Türkiye Ekonomisi Seminerleri, Bilkent Üniversitesi, 21 Ekim 2020

https://www.youtube.com/watch?v=sPN0d-xJB6E

Leave a Reply