80 darbesinin gençleri politikadan, siyasetten korkuttuğunu ve onları politikadan uzak yaşamaya ittiğine inanıyor musunuz?

12 Eylül Türkiye’de ciddi bir değişime sebep olmuştur. Sadece bir asker müdahelesi değil büyük bir dönüşüm sürecinin başlangıcıdır. Kenan Evren miting kürsüsünde kurandan ayetler okuyor mesela. Ciddi bir ekonomik değişim oluyor. Türkiyede ciddi bir sekilde işsizlik, yoksullaşma, ekonomik varlığının dış güçlere peşkeş çekilmesi gibi olgular bunu takip ediyor . Gençliği de etkileyen bir siyasetten sorgulanma dalgası var. 12  Eylül gençliğinden bahsedilir ki bu kısmen hak verilebilir bir durumdur ama biz şöyle düşünüyoruz insanları depolitize eden bir tavrı var 12 eylülün ama bugun Türk  gençlerinin bu durumda olduğunu düşünmüyoruz. Siyasetle ilgilenen gençlerin sayısı fazla değil Türkiye’de bu gerçek ama bu siyasetten korkan insanlar değil siyasetin içine hiç girmemiş insanlar. 12 eylülde ise insanları zor ve baskıyla depolitize etme onları adeta ayağını denk al diye uyarmaktır 12 eylül.  bugun ise sol sosyalistlerin gençlere ulaşmasında sıkıntılar var hem de bunun alıcılığı konusunda birer etkisi var ama Türkiye gençliği 20 yıl öncesinden çok farklı elimizdeki verilere göre. 12 eylülün ölü toprağını atmaya başlıyor Türkiye gençliği.

Ailelerin de çocuklarına “Aman evladım sen bu işlere bulaşma.” Şeklindeki yaklaşımını ve siyasetin kirli, kötü bir kelime olarak anılması hakkındaki fikirleriniz nelerdir?

Yokmuş gibi davranmaya hiç gerek yok hepimiz bu baskıyı hissediyoruz. Ben de ailemden böyle telkinler aldım ve daha sert tepkiyle karşılaşan arkadaşlarımız da oldu. TKP’li öğrenciler yeni bir ülke için düzenin putlarını yıkalım diye bir kampanya başlattı . Bugün Türkiye gençliğinin  üzerinde hala bir ölü toprağı olduğunu düşünüyoruz telkinlerle öğütlerle baskıyla durdurulmaya çalışılan sanki ayaklarından prangalarla bağlanmaya çalışılan bir gençlikten bahsediyoruz. Bu gençliğin önüne koyulan engeller aslında önceki kuşakların korkuları, endişeleri, deneyimleri hatta başarısızlıkları. Bizim fikrimiz Türkiye’de gençlik2010’lu yıllarda farklı bir anlam, önem kazanacaksa, önce kendisini olmayan prangalardan kurtarması gerekir, ki bizim putları yıkalım dememizin sebebi de bu. Bu ülke değişmez bu  memleket adam olmaz önce kendini kurtarman gerekir siyaset hayatına zarar verir. Daha siyasi olanlar da var mesela AKP’den kurtulmak için CHP’ye oy vermeliyiz ya da sosyalizm bitti komünizm gömüldü gibi basit dayanaksız ama yaygın argüman gençliği kuşatmış durumda. Bunları  put olarak algılıyoruz ve bunların anlamı, manası değeri yok bundan dolayı yıkılması gerekir. Ailelerden, önceki kuşaklardan gelen baskıları da putlar olarak görüyoruz ve gençlik bunlardan kurtulup kendi gerçekliğini yaşamalıdır.

12 Eylül 1980 darbesinin sorumlularının yargılanmasını olumlu bir gelişme olarak görüyor musunuz?

      Görmüyoruz. Öncelikle AKP 12 eylül mantığının ve düzeninin  sürdürücü. Darbenin açtığı ortamda büyüdü serpildi önce Özal geldi cemaatlerin, tarikatların güçlenmesi o döneme tekabul ediyor. 90’larda Refah Partisi deneyimi oldu. 28 Şubat sonrasında da ılımlı İslam diye bir proje Türkiye’de hayata geçirildi ve AKP bunun taşıyıcısı oldu yani 80 den bu yana bir devamlılık söz konusu. AKP istese de 12 eylülü yargılayamaz AKP 12 eylülün çocuğu. Kenan Evren yargılanabilir nitekim darbeden sonra da sağcı örgütlerde yargılandı ülkücüler de yargılandı. Meşhur bir söz vardır Alparslan Türkeş’in söylediği, biz içerdeyiz ama fikirlerimiz iktidarda demiştir o dönemde. Muhtemelen Kenan Evren tutuklanacak ya da ceza alacak olsa  söyleyeceği şey budur biz içerdeyiz ama fikirlerimiz iktidarda. Bu anlamda gerçekçi bulmuyoruz. Bir tiyatro oynuyor AKP bu ülkenin solunu kendine eklemek açısından yetmez ama evetçilerinin ağzına biraz daha bal çalmak açısından böyle bir yola girdiler. 12 eylülle hesaplaşılacaksa bu ülkede önce fikriyatı ve zikniyetiyle hesaplaşılmalıdır ve bunun ucu AKP’ye kadar gelir.1982 de anayasa yüzde 92 yle kabul edildi. Biz merak ediyoruz Tayyip Erdoğan evet mi verdi hayır mı verdi açıkçası biz evet verdiğini düşünüyoruz.

Gençlere yönelik panel, akademi ya da daha farklı çalışmalarınız var mı?

            Biz her üniversitede üniversite toplulukları aracılığla sempozyumlar seminerler etkinlikler düzenkliyoruz. Birçok üniversitede güncel siyaset, ekonomi, kültür sanat hakkında birçok popüler başlığa dair düzenli faaliyetler oluyor hem TKP öğrencileri olarak hem üniversite faaliyetleri olarak biz buralarda aktif oluyoruz. Bununla birlikte sempozyumlar geniş tartışma toplantıları, birlikte öğrenme birlikte tartışma bizim şiarımız bu  bundan dolayı bu tür araçları kullanıyoruz.

Partinize ya da siyasal örgütlenmenize gönül vermiş olan öğrenci arkadaşların, gençlerin partinize hizmet verebilme imkânı var mıdır? Varsa hangi alanlarda kendilerini nasıl kanıtlayabilir ve siyasi bir oluşum içerisinde bulunabilirler?

            Biz bunu en kolektif yapan yapıyız. Birçok üniversitede TKP’ye üye olan veya ilgi, sempatiyle bakan insanlar bizim faaliyetlerimiz içinde bulunabiliyorlar. Biz görünür bir partiyiz üniversitelerde. Örneğin üniversitede AKP, CHP’ ye nasıl ulaşılır ben bilmiyorum ülkücüler biliniyor ama konuşmak için değil başka amaçlarla bu anlamıyla TKP’ ye üye olan dahil olan insanlar  bizim en temel faaliyetimiz olan fikirlerimizi çevremize  yaymak,  akademisyenlerle, arkadaşlarımızla, ailemizle bu ülkenin kurtuluş sürecini daha görünür daha elle tutulur hale getirmek. TKP’ ye yapılacak en büyük yardım partiyi daha geniş kitlelere tanıtmak. Partimiz hakkındaki önyargıları, eksik bilgileri kırmak konuusunda sosyalizmin ne olduğu, ne olması gerektiği bu ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatmak bizim derdimiz. Örneğin ODTÜ’ de Bilkent’ te Ankara Üniversitesi’nde bizim partiye üye arkadaşlarımız her hafta bir araya gelir ve ne yapılabileceğini tartışıyorlar. Dostlarımızı partiye kazanmaya çalışıyoruz. Bizim partimizde yükselme gibi olgular yok daha fazla sorumluluk alan ve almaya niyetli insanlar var ve bu insanların sayısı arttıkça parti daha ileri gidiyor. Biz tekil kişilere bağlı çalışmalarla değil partiyi daha güçlendirmek için taşın altına elini koyan herkesin ortak bir iradesi.

Son olarak gençlere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

      Biz gençliğin kendisiyiz bundan dolayı gençliğe mesajı Tayyip Erdoğan iletir Kemal Kılıçdaroğlu iletir. Biz fikirlerimizi arkadaşlarımızla paylaşırız. İlki muhtemelen Türkiye Suriye’ye yönelik  işgalin taşıyıcısı olacak ve Esad rejiminin devrilmesi adına bi tezgah hazırlanıyor birçok yalan dolan ulusal ve uluslararası basında yalan yanlış haberlerle yürütülüyor bu süreç .Gençlik, Türkiye’nin bu oyuna alet olmasına izin vermemeli. Olası bir savaşı engellenmeli. Bir diğeri ise bugün Türkiye’de en büyük sorun Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendisidir. Seçim sonuçlarına baktığımızda AKP’nin öğrenci yurtlarından aldığı oy oranları düşüktür bu noktadan hareketle AKP’ye tepki duyan onla doku uyuşmazlığı yaşayan gençlerin örgütlenmeleri gerekir. Komünistlere düşen görevler var solcu ilerici gençlere düşen görevler var biz öğüt verici bir organ oalrak görmüyoruz  kendimizi bizim de eksiklerimizi tamamlayıp  onlara daha çok ulaşmaya çalışmamız gerekiyor. Bugün yapılabilecek en iyi şey AKP’ye karşı bir direncin oluşturulması ve sosyalist bir Türkiye’nin zeminini hazırlamaktır. Bu ülke insanı bu ülke gençliği en fazla sosyalizmi hakediyor.

Şahsım İsmail Noyan olarak ve Gazete Bilkent adına teşekkürlerimi sunarım. Daha farklı projelerde de görüşebilmek umuduyla.

 

 

 

 

 

 

Leave a Reply