Beijing Turu Değerlendirmesi

Yol bisikleti yarış sezonunda 2012 yılı, geçen yılla aynı şekilde sonlandı ve 2012 Beijing Turu’nu geçen sene yine bu turun galibi Tony Martin kazandı. 4 yıllık deneme sürecinde olan Beijing Turu da böylece ikinci senesini de başarıyla atlatmış oldu.

9 Ekim 2012 – 13 Ekim 2012 tarihleri arasında 5 etaptan oluşan Beijing Turu acısıyla tatlısıyla, artılı eksili yanlarıyla geride kaldı. Turu geçen sene de kazanan Tony Martin, bu yıl HTC-Highroad yerine  Omega Pharma-Quick Step takımı adına birinci oldu ve unvanını korudu. İkinci günden itibaren liderliği eline alan Alman bisikletçi, koltuğu kimselere kaptırmayarak turu, toplamda 17:16:56’lık derecesiyle lider tamamladı. Francesco Gavazzi ise liderin 40 saniye gerisinden gelerek turu ikinci tamamladı. Dilerseniz öncelikle 2012 Beijing Turu’na kısa bir göz atalım:

İlk gün, yarışın en kısa ve en düz bölümü olan 117 km’lik 1.etabı, 2:37:49’luk derecesiyle Liquigas takımından Elia Viviani kazandı. Böylece Viviani tura, genel klasmanda da liderlikle başladı.

İrili ufaklı tepelerin bulunduğu 2.etabı ise 2:53:05’lik derecesiyle Omega Pharma – Quick-Step takımından Tony Martin kazandı. 2011-2012 Zaman Karşı Şampiyonu Martin, bu yıl Beijing Turu’nda zaman karşı etabı olmamasına karşın 2.etabı zamana karşıymış gibi yarışarak kazandı ve gün sonunda genel klasmanda da liderliği ele geçirdi.

162.5 km’lik uzunluğa ve hayli zorlu tepelere sahip 3.etap hakkında hatırlarsanız tur öncesi yorumlarımda “…150 ila 160. kilometreler arasında gelecek ataklar muhtemel kazananı belirleyecek gibi duruyor.” demiştim ve 158. Kilometrede atağa kalkan -Astana takımından- Francesco Gavazzi bu kehaneti doğrulayarak 4:05:08’lik derecesiyle etabı kazandı. Gavazzi bu atağıyla genel klasmanda da ikinciliğe yükselerek Tony Martin’in ardında kendine yer bulmuş oldu.

Harika bir inişle bitmesi tahmin edilen 4.etap, öngörüldüğü gibi nefes kesen bir sprint bitişle sona erdi. Tony Martin’in liderliğini koruduğu etabı, 3:35:39’luk derecesiyle Katyusha takımından Marco Haller kazandı.

Ve son olarak dün koşulan 5. Etabı 4:05:08’lik derecesiyle, BMC Racing takımından Steven Cummings kazandı. Etap ardından konuşan Cummings’in sözleri günü özetler nitelikteydi: ” Bu uzun günün ardından çok mutluyum. Kaçış grubunda yer alınca çok iyi çalışmak zorundasınız. Biz de ön grupta çok iyi çalıştık ve pelotonun bizi yakalamasına izin vermedik.”

VE TURUN ARDINDAN AKILDA KALANLAR

  • Tony Martin, liderliği kimseye kaptırmayarak unvanını korudu.
  • Andy Schleck, sakatlığının ardından kendini çok zorlamayarak rahat bir yarış çıkardı.
  • Beijing Turu’nu canlı izlemek çoğu zaman sıkıntılıydı. Hava koşulları sebebiyle yayın  sık sık kesiliyordu. Turun her sene aşağı yukarı bu zamanlarda yapılacağı ve her sene hava koşullarının aşağı yukarı bu şekilde olacağını düşünürsek durum biraz sıkıntılı görünüyor. Üstelik izleyici olmadan bu sporun bir anlamı olmayacağını da eklersek Beijing Turu’nun yarış takvimindeki yerini koruması zor gibi görünüyor. Bir an önce bu dezavantajdan kurtulmalı organizatörler.
  • Ayrıca o ana dek kat edilen kilometre, kalan kilometre ve özellikle de kaçış grubu ile peloton(ana grup) arasındaki farkın yayın esnasında ekrana yansımaması da bir başka eksisiydi turun.
  • Güzel şeyler de oldu elbette. Örneğin, etapların zorluk dereceleri ideal seviyedeydi. Sprint bitişle sonlanan (4.etap), dağ çıkışıyla biten (3.etap), tüm etabın dümdüz olduğu (1.etap) günler vardı. Dolayısıyla her şeyden biraz vardı, hatta biraz daha zor bile olabilirdi.
  • Genel olarak yarışı izlerken arka planda gördüğümüz görüntüler çok güzeldi. Organizatörler rotayı iyi seçmişler. Mesela 3.etabın sonlarına doğru 7 bisikletçi omuz omuza birbirlerini yukarı çekerken, fonda Çin Seddi’nin de kullanılması, olaya ayrı bir boyut katmış.
  • Bir notum da seyirciye; yarış esnasında Avrupalı seyirciler gibi yolun ortasına atlamalar veya yola yazı yazmalar yoktu. Eğer yarış takvimine kalıcı olarak girerlerse, yıllar içinde Çin seyircisi de bu yönde evrilir diye düşünüyorum. Çok aşırıya kaçılmadıkça yarışlara güzellik katan şeyler bunlar.
  • Endüstriyel sporun gelişmesiyle, snooker, futbol derken paranın bastırılıp bisikletin de Çin’e getirilmesi bence iyi oldu. Önceki yazımda da belirtmiştim; %99’unu Avrupa’nın domine ettiği bir sporun diğer kıtalara yayılması güzel bir şey. Umarım bu 4 yıllık deneme süreci sonunda Beijing Turu, UCI’nin resmi takviminde kendine kalıcı bir şekilde yer bulur.

kaynak: www.eurosport.com, www.cyclingnews.com, www.cyclingtr.com

Leave a Reply