Mustafa Kemal bir gün cephede dolaşırken gözüne bir hat sanatı ilişiyor.”Kim yaptı bunu?” diyor. “Hattat bir arkadaşımız var efendim, Macit, İstanbullu, o yaptı” diyorlar. “Çağırın gelsin” diyor. Çağırıyorlar, geliyor Macit. “Buyurun komutanım” diyor.
– Sen mi yaptın bunu?
– Evet, ben yaptım, komutanım.
– Neden yaptın?
– Arkadaşlarım görsünler diye, komutanım.
– Ne zaman yaptın?
– Dün gece, nöbette, cigaramın ateşiyle yaptım, komutanım.
– Kaç senedir hat sanatıyla uğraşıyorsun sen?
– Yedi senedir bu sanatı yaparım, komutanım.
-Nerelisin sen?
-İstanbulluyum, komutanım.
“Yüzbaşıyı çağır bana” diyor. Geliyor yüzbaşı. “Bunun sivillerini verin; İstanbul’a yollayın, memleketine.” diyor. Macit “Komutanım, ben buraya savaşmaya geldim.”diyor. Atatürk “Hadi git evladım sen; memleketin sanatçıya ihtiyacı var, öleceksek biz ölürüz” diyor. Mustafa Kemal sanata ve sanatçıya bu kadar değer vermiştir. (Müjdat Gezen – Dersimiz Atatürk)
Atatürk hayatı boyunca sanata büyük önem vermiş ve yakından ilgi duymuştur. Sanatın bir milletin ilerlemesi ve çağdaşlaşmasında büyük önemi olduğunu düşünmüş ve sanatçıya her zaman saygı duymuştur. Atatürk’ün kaleme aldığı “Nutuk” adlı eseri, edebi yönünden bir tarihi eser olarak değerlendirilse de okuyucusunu düşünceleri peşinde sürükletecek başarısı ve akıcı anlatımı ile hitabet sanatında üstün bir eser olarak sayılabilir.
Atatürk, kendini geliştirmeye hayatı boyunca hep devam etmiş ve birçok farklı fikirlerin bulunduğu eserlerle de düşüncelerini zenginleştirmiştir. Resmi kayıtlara göre okuduğu kitap sayısı; üç bin dokuz yüz doksan yedidir.
Edebiyat ve şiir haricinde müzik de, Atatürk’ün çok sevdiği sanat dallarından biriydi. “Hayatta müzik gerekli değildir; çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan varlıklar, insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut değildir: Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.”
Atatürk; heykel, mimari, resim, tiyatro ve daha birçok sanat dalı yanında, sinemanın önemini, henüz yeni yeni dünyaya tanıtıldığı o ilk dönemlerinde bile fark etmiş ve insanlığa sağlayabileceği katkıları o günlerden öngörmüştür. “Sinema öyle bir keşiftir ki bir gün gelecek barutun, elektriğin ve kıtaların keşfinden çok, dünya medeniyetinin veçhesini değiştireceği görülecektir. Sinema, dünyanın en uzak köşelerinde oturan insanların birbirlerini sevmelerini, tanımalarını temin edecektir. Sinema, insanlar arasındaki görüş, düşünüş farklarını silecek, insanlık idealinin tahakkukuna en büyük yardımı yapacaktır. Sinemaya layık olduğu ehemmiyeti vermeliyiz.”
Sözleri ve davranışları ile sanatın hem insan hem millet için önemini her daim vurgulayan Atatürk, sanatın önünü açmak için de birçok faaliyette bulunmuştur. Bugün bu gazetede Kültür-Sanat Bölümü altında birçok etkinlik ve sanat eserinden bahsedebiliyorsak bunu Atatürk’e borçluyuz. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda büyük aşamalar kaydeden genç Cumhuriyet’imizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.