Yeni bir yönetmelikle artık Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık kıyafet zorunluluğu bakanlar kurulu tarafından değiştirilmiştir. Bu doğrultuda belli kurallar çerçevesinde öğrenciler artık istedikleri kıyafeti giymekte özgür bırakılacaklardır. Bazı temel kurallar ise şu şekilde belirlenmiştir:
Okullarda, serbest kıyafet giyilecek, ancak vücut hatlarını belli eden şort, tayt, diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört, şeffaf veya yırtık elbiseler ve kolsuz gömlek giyilmeyecek.
Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olacak. Öğrenciler makyaj yapmayacak, bıyık ve sakal bırakamayacak.
İlkokul zamanlarımızda hemen hemen bir çoğumuzun okul gezilerini çok sevmesinin bir nedeni de o gün serbest kıyafet giyebilecek olmaktı. İstediğin kazağı giyip okula gitmek , arkadaşlarını kravat, gömlek dışında bir kıyafetle görecek olmak bir merak ve mutluluk verirdi insana. O gün herkes bir ayrı bakardı yanındaki arkadaşına acaba ne giymiş diye. Kimileri günler öncesinden kıyafetlerini büyük bir hevesle hazırlardı , kimileri ise günlerce güzel kıyafeti olmadığını düşünüp ne giyeceğim diye annesini sık boğaz ederdi. Elbette anne de isterdi ki çocuğu en güzelini giysin, gezmelik kıyafetler açılır, anne onlar içinden en temiz pakları seçip verirdi çocuğuna.
Okul gezileri senede iki veya üç defa yapılan katılması zorunlu olmayan aktivitelerdi. Henüz 8-9 yaşında ki çocukların her gün “Acaba bugün ne giyeceğim” düşüncesi kafalarını çok az meşgul ederdi. Elbette çocuğun kendi giyeceği ve kendini en rahat ifade edebileceği kıyafeti kendisinin seçmesi onu mutlu edecektir ama bu mutluluğun birbirini kıskanmaya oldukça meyilli küçük çocukların ve özellikle henüz ergenliklete olan, arkadaşlarının fikir ve düşüncelerine her zamankinden daha cok önem veren liselilerin olduğu bir ortamda ne kadar süreceği bilinmez. Henüz serbest kıyafet uygulamasına geçilmemişken bile birbirlerinin ayakkabı ,mont veya saatlerine özenen öğrencilerin, işin içine bir de kazak, gömlek ve pantalon girince birbirlerine daha çok özenmeleri kaçınılmaz olacaktır. Sosyo-ekonomik sartlar da göz önüne alındığında , maddi yetersizlikler yüzünden arkadaşları gibi giyinemeyen çocukların hissedeceği yetersizlik duygusunun yol açabileceği olumsuz sonuçlar da kaçınılmaz olacaktır.
Kılık kıyafet kurallarından ziyade eklenen ve diğer maddelere nazaran daha az dikkat çeken bir başka yönetmelik maddesi ise “Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamayacaktır.” maddesidir. Bu madde aklıma ilk olarak 23 Nisan ve 19 Mayıs kutlamalarını getirdi.Bilindiği üzere her sene gösteriler için özel kıyafetler hazılanır. Artık özel kıyafetler alınmayacaksa , yapılacak gösteriler için ya bu taşın altında devlet elini koyacak ya da artık bir iki şiirin okunduğu bayram çoşkusundan uzak 23 Nisan ve 19 Mayıs’larımızın olacaktır