Eğitim Şart
Cem Yılmaz benim gözümde Türkiye’deki en başarılı komedyendir. Çünkü komedinin hayatın içindekinin değil, hayatın kendisinin izleyiciye, dinleyiciye sunulması anlamına geldiğine inananlardanım. Komedyen bir toplumda ki sıradanlaşmış anormallikleri tespit etmeli ve bunları sunmalıdır. Ağlanacak halimize güldürmeli komedyen atalarımızın da dediği gibi.
“Eğitim Şart” demişti Cem Yılmaz bir reklam senaryosu gereği. Ne kadar da isabetli bir laftır bu aslında eğitim sisteminin çarpık ve eksikliklerle dolu olduğu bir ülkede. Her yıl değişen sınav sistemleri, öğrenciyi gittikçe robotlaştıran eğitim müfredatları, her iktidara göre değişen eğitim politikaları ve bu işleyişin mağdurları olan öğretmenler ve öğrenciler…
Eğitim sistemimiz utanç hikayeleriyle dolu…
Ülkemizde bir isim var ki bu çarpık eğitim sisteminin içinde kendine bir yer edinmeye ve gençlere yeni bir kapı açmaya çalışıyor: Aziz Nesin’in oğlu Prof. Dr. Ali Nesin.
MATEMATİK KÖYÜ
Aziz Nesin Vakfı bundan 6 yıl önce yaklaşık 3 milyon liralık bir yatırım ve halk desteğiyle İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü’nde gençler için bir Matematik Köyü kurdu. Köyün amacı Nesin Vakfı’nın da ifade ettiği biçimde gençlere matematiği herhangi bir sınav ve ya eğitim sistemine bağlı kalmadan öğretmek, sevdirmek ve gençleri matematiksel araştırmalara heveslendirmektir. Yazın daha çok lise ve üniversite öğrencilerine yönelik çalışmalar yapan köy her yaz 400’e yakın genci ağırlıyor.
Gençler bu kampta sadece matematik öğrenmiyorlar elbette. Doğayla iç içe haftalar geçiren gençler aynı zamanda pek çok sosyal aktivitenin ve düşünsel yoğunluğun birer parçası oluyorlar. Aynı zamanda köy yurtdışında doktora yapan öğrencilere yaz tatillerinde yurda döndüklerinde en az bir haftalarını kendi ülkelerinin öğrencilerine ayırarak araştırma konularını onlara ve birbirlerine anlatabilmeleri için bir fırsat tanıyor.
Temel bilimlerin gittikçe değersizleştiği ülkemizde bana Köy Enstitülerini anımsatan bu tarz oluşumlara çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki bu oluşumların önündeki en büyük köstek her zamanki gibi devlet.
AMACIMIZDAN SAPTIK
Geçen günlerde VATAN Gazetesi’nde okuduğum bir haber ise beni oldukça endişelendirdi. Haberde devlet desteği almadıklarını, bu yüzden amaçlarından saptıklarını ifade eden Ali Nesin hiçbir devlet kurumundan maddi destek alamadıkları için fiyatları arttırdıklarını açıkladı. Amaçlarının daha yoksul tabakaya ifade etmek, Anadolu çocuklarına bilimi, matematiği sevdirmek olduğunu ifade eden Nesin hiç kimseyi maddi nedenlerden ötürü reddetmediklerini de açıklamasına ekledi. Maalesef Nesin Vakfı’nın bu idealist tutumu gerçek hayatta pek de karşılığını bulamıyor. Çünkü köy yapılan bağışlara rağmen 2010 yaz okulunda 80.000 TL, 2011 yaz okulunda 40.000 TL zarar etti. Elbette amaç kar elde etmek değil. Fakat köyün ayakta kalabilmesi ve kendini geliştirebilmesi için de belli bir maddi gelire ihtiyacı var. Dünyanın her yerinde bu tarz oluşumların en çok devlet kurumları tarafından desteklendiği ise aşikar. Bizim ülkemizde Ali Nesin’in de ifade ettiği gibi devlet desteklemediği gibi köstek konumunda yer almaya devam ediyor.
Çünkü okumanın, sorgulamanın, merak etmenin, yazmanın suç olarak algılandığı, şu güne kadar 23 bin kitabın yasaklandığını topraklarda yaşıyoruz.
Ali Nesin tüm engellere rağmen “Orada belki günün birinde bir üniversite olabilir. Felsefe, sanat ve matematik gibi ülkede prim yapmayan, para getirmeyen, belli bir işe yaramayan ama her şeye yarayan bilimlerin ve uğraşların öğretileceği bir üniversite hayalim var.” sözleriyle çalışmalarına devam edeceğini vurguluyor. Umarım onun bu azmi pek çok isme örnek olur.
Dipnot: Köy hakkında bilgi almak için
Kaynak: VATAN Gazetesi