Burhan Kuzu İle Yeni Anayasa Ve Başkanlık Sistemi Semineri

221769_10151378141307734_156641693_n

Ak Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Bilkent Siyaset Platformu’nun düzenlediği “Yeni Anayasa” konulu seminerler çerçevesinde Bilkent’teydi.  Mithat Çoruh Amfi’de düzenlenen konferansa katılım yoğun olurken, Burhan Kuzu kendine has üslubuyla “Yeni Anayasa Süreci ve Başkanlık Sistemi” hakkında bilgi verdi.

Anayasa meselesinin uzun süreden beri tartışıldığını ifade eden Kuzu, bunun temeldeki bazı yanlışlardan ve demokrasiye herkesin kendi perspektifinden bakmasından kaynaklandığını belirtti. 1982 Anayasası’nın millete yukarıdan baktığını söyleyen Kuzu, bunun da anayasadaki hükümlerden kolayca anlaşıldığını savundu. 2010 referandumu ile Türkiye’nin normalleşme dönemine girdiğini iddia eden Anayasa Komisyonu Başkanı, yeni anayasayı oluştururken Türkiye’nin geleceği bakımından en fazla randımanın nasıl alınacağını dikkate aldıklarını söyledi.

 

420385_10151378140887734_385237757_n

 
Burhan Kuzu anayasa çalışmalarıyla ilgili de bilgi verdi. Çalışmaların iyi gitmediğini, görüşülen 116 maddeden sadece 30’u üzerinde anlaşma sağlandığını ve bunun da oy birliği şartı aranmasından kaynaklandığını söyledi. Yeni anayasa için son tarihin 2013 olduğunu söyleyerek, anlaşma sağlanamaması halinde Ak Parti olarak kendi metinlerini getirip genel kuruldan geçtikten sonra referanduma sunacaklarını belirtti.

Burhan Kuzu daha sonra parlamenter sistem ile başkanlık sisteminin karşılaştırmasını yaptı. Parlamenter modelde parlamentonun adının olduğunu; fakat kendisinin olmadığını, Erdoğan’ın Obama’dan 3 kat daha yetkili olduğunu söyleyerek fenomen haline gelen ifadesini tekrarladı: “Zavallı Obama, Güçlü Erdoğan.” Ayrıca parlamenter sistemin sakıncalarını şöyle sıraladı:

1) Hükümet parlamentonun bir parçası olduğundan bir denetim mekanizması yok. Milletvekilleri muhalefetten gelen salvoları püskürtmekten başka bir işe yaramıyor.

2) Liste usulü seçim yapıldığından dolayı insanlar oy verdikleri milletvekilini tanımıyorlar. Başkanlık sistemindeki dar bölge sistemi sayesinde bunun önüne geçilecek. Örneğin, İstanbul 85 parçaya bölünecek ve böylece insanlar tanıdıkları kişilere oy verecekler.

3)  Parlamenter sistem ülkeyi koalisyon riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Geçmişe bakıldığında, ne zaman koalisyon olmuşsa Türkiye kaybetmiştir, ne zaman tek bir parti iktidara gelmişse ülke şahlanmıştır.

Leave a Reply