derin-dusunce

Bu yazımın Gazete Bilkent’teki ilk yazım olmasından dolayı hangi konuda yazsam diye çok düşündüm. Gerçekten de bunun zor bir süreç olduğunu söylemeliyim. Her an aklınıza başka bir konu geliyor ve işte bunun hakkında bir şeyler söylemeliyim diyorsunuz. Ben halen hangi konuda yazacağımı bulamamışken katılmış olduğum üniversitemiz tarafından düzenlenen ‘Herkes İçin Türkiye Ekonomisi’ seminerindeki bir ifade gerçekten de üstünde bir hayli düşünmeme sebep oldu. Yazımın geri kalanında işitmiş olduğum bu ifade üzerine zihnimde oluşan bazı düşünceleri sizlerle paylaşacağım.

Seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Semih Koray, konuşmasının başlangıcında şu şekilde bir şey ifade etti “İktisat eğer herkesin refah düzeyini en üst düzeye çıkarma amacında ise kendisini ortadan kaldırır”. Evet, bu sözde son derece haklıydı bana göre çünkü eğer iktisadın amacını bu şekilde tanımlarsak ve gün gelirde bir gün iktisat bu amacını gerçekleştirirse artık hiç kimsenin iktisat bilimiyle ilgilenmesine gerek kalmayacaktı.  Benzer durum tam tersi için de geçerli. İktisadın varsayılan bu amacının gerçekleşmeyeceği kesin olarak düşünülmeye başlanırsa değerini yitirip bir gün yok olacaktır. Aynen simyanın ortadan kalkması gibi… Eğer kendimize simyanın sonlanmasının sebebi neydi diye bir soru soracak olursak, vereceğimiz cevap elbette ki şu şekilde olacaktır; ulaşmak istediği sonuçlara varmasının hiçbir zaman mümkün olamayacağının kesin olarak anlaşılması. Bilim dediğimiz şey bizler gibi canlıdır, her ne kadar farkına varamamış olsak da. Belirli bir amaç doğrultusunda doğar, her geçen gün gelişir ve bir zaman sonra artık kendisinden verim alınamaz olup ölür. İktisat için belki de Prof. Semih Koray hocamızın da söylemiş olduğu gibi böyle bir tanımdan vazgeçmek veyahut onun için bu tür bir amaç oluşturmayı bir kenara bırakmak en mantıklı seçim olacaktır. Bunun gerekçesi ise kendi ellerimizle bu bilimi ölmeye mahkûm ediyor olmamızdır. İktisat en genel anlamda, seçimleri ve bu seçimlerin sebep ve sonuçlarını incelemeye yöneliktir. Bu kısacık tanım ile iktisat bilimini, evrende ilk seçimin yapıldığı andan son seçim yapılacak ana kadar yaşatmış oluruz ve etkinliğini bu süre zarfında devam ettirebiliriz. İktisat bilimi hakkında kendi fikirlerimi paylaştığım için bazı kişiler tarından garip karşılanabilirim ayrıca böyle bir tanımlamadan ötürü iktisat bilimine haddim olmayarak müdahalede bulunduğum hissi de yaratabilirim ama asıl söylemek istediğim şu ki bilim denilen şeyde hiçbir zaman teklik olmamıştır. Bilim içerisinde farklı görüşler oldukça, bilimin kendisi gençleşir ve ilgi alanları artar. Yoldan geçen bir kişiyi çevirip ekonomi denilince aklına ilk gelen şeyin ne olduğunu sorarsak alacağımız belki de tek cevap ‘para’ olacaktır. Gördüğünüz gibi iktisat biliminin insanlarda oluşturduğu yargı ne kadar da dar. Bizler, ekonomi veya iktisat (artık hangisini diyeceğiniz size kalmış) için hâlihazırda zaten bir mezar kazmışız ve onun ne zaman öleceğini bekliyoruz demektir aldığımız bu cevap. broken-economics

Daha ilk yazımda sizleri kendi fikirlerim ile çok sıkmak istemem, ancak şunları da eklemeden geçemeyeceğim: Günümüzde insanoğlu dünyayı anlama ve algılamaya yönelik son derece fazla imkânlara sahipken, hangi sebepten ötürü kendi zihnini ve görüşlerini sınırlandırma gereksinimi duyuyor. İşte bu soruya bile iktisat bilimi yardımıyla cevap verebilecek iken, bizler bu hayattaki amacımızı ve hayatı bilinçli bir şekilde yaşayabilme imkânımızı iktisat bilimini sınırlayarak ellerimizin tersiyle bir kenara itmekteyiz. Siz değerli okuyucularıma bu söylediklerime değer verip zaman ayırdığınız için teşekkür ederken son olarak şunu hatırlatmak isterim; hayatınızda hiçbir zaman düşüncelerinizin ve hayallerinizin etrafını kalın duvarlarla çevirmeyin, bir gün gelir, o duvarın yıkılması gerekir ama siz o duvarın kendiniz tarafından yapıldığını bile hatırlayamıyor olabilirsiniz…

 

 

Resimler için:

http://www.psmag.com/business-economics/trying-to-fix-broken-economics-56921/

http://my.opera.com/dil-nisin/blog/anladim-ki

  [contact-form subject=”GazeteBilkent İktisat Ölecek mi?” to=”mustafa.colak@ug.bilkent.edu.tr”] [contact-field label=”İsim” type=”name” required=”true” /] [contact-field label=”E-mail” type=”email” required=”true” /] [contact-field label=”Yorum” type=”textarea” /] [/contact-form]

Leave a Reply