Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu yazımızda 17 Aralık’tan itibaren Türkiye’de meydana gelen gelişmelerin ve de Amerikan Merkez Bankası’nın kararlarının Türk ekonomisi üzerine olan ve de olası etkilerinden bahsedeceğiz.
Bildiğiniz gibi Türkiye 17 Aralık ile yeni bir döneme imza attı. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı operasyonlarından biri olan 17 Aralık operasyonu üzerine birçok komplo teorileri kuruldu. Kimisi hükümete bir operasyon olarak nitelendirirken kimisi de Türkiye’nin karanlık gerçeklerinin ortaya çıkışı olarak nitelendirdi. Olayın politik boyutunu bilemeyeceğim çünkü bu devirde her komplo teorisine inanmak mümkün. Fakat, bildiğim gerçek şu ki Türk ekonomisi son olaylardan sonra çok kan kaybetti. Bence, ortada bir yolsuzluk varsa bunun ekonomiye zarar verilmeden sorgulanması gerekirdi ki maalesef Türkiye gibi ülkelerde bu imkansız hale gelmektedir.
Olayın politik kısmına girmeden Türkiye’nin kayıplarını size göstermeye çalışacağım. Yolsuzluk operasyonunda adı geçen kişilerin ve çocuklarının kabine ile ilgili olması ülkedeki iktidarın güvenilirliğini azalttı. Böylelikle de Türkiye uluslararası alanda güvenilirliğini kaybettiği için ülke ekonomisinde gerileme yaşandı. Olayların başladığı gün, Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi günlük bazda 3.897 puan azaldı ve yüzde 5,21 oranında değer kaybetti. Gezi olayları sürecinde kaybedilen puanlara bu puanlarda eklenince BIST 100 geri dönüşü zor bir dönemeçe girdi.
Olaylardan adı geçen Halk Bankası Genel Müdürü’de kurumuna çok puan kaybettirdi. Bir devlet bankası olan Halk Bankası son olaylarda 1 milyar 625 milyon değer kaybederek adeta çöküşe geçti. Ali Babacan’ın konu ile ilgili açıklaması şu şekildedir: “Şu dönemde, son 1 haftada halka açık şirketlerimizin değeri tam 20 milyar dolar düşmüş. Sadece Halk Bankasının değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolar. Halk Bankasının toplam hisse senedi değeri 9 milyar 498 milyon dolardan 7 milyar 873 milyon dolara düştü.”
Amerikan Merkez Banksaı (FED), geri çekilme kararını açıkladı. Artık tahvil alımlarını azaltacaklarını açıklayan FED sonrası zaten yaralı olan Türk ekonomisi bir darbe daha aldı. Dolar bu süreç içerisinde 2,09’a ilerleyerek tarihi bir rekor kırdı.
Süreç devam ederken, dün gece alınan kabine değişikliği kararı da önemli etkilere sebep oldu. Erdoğan Bayraktar’ın ayrılırken Başbakan’a ithafen söylediği ‘Başbakan da istifa etmelidir.’ cümlesi borsalara inen son bir darbe oldu. Bence siyasi etiğe yakışmayan bu açıklamanın Türkiye’nin zararına etki yaratması da Bakan ve yöneticilerin sözlerine ve üsluplarına ne kadar dikkat etmeleri gerektiğini göstermektedir.
Bayraktar’ın bu açıklaması sonucu, yükselişteki endeks yüzde 5,3 oranında düştü. Şirketlerin değeri 1 günde 20 milyar TL azaldı. Bayraktar’ın açıklamaları, özellikle Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı hisselerinde kendini gösterdi. Emlak GYO hisseleri ikinci seansın açılışında, ilk seans kapanışına göre yüzde 8 düşerek 2.07 liraya kadar indi. Dolar istifadan önce 2,06 seviyesinde seyrederken, Bayraktar’ın istifasıyla 2,09’a tekrardan yükseldi.
Sonuç olarak Türkiye ekonomisi 8 günde 60 milyar TL değerinde kayba uğradı. FED açıklaması ile borsada daha büyük depremler yaşandı. Yeni bakanların ülke için hayırlı olmasını diliyorum. Operasyonlar devam edecek gibi görülüyor. Umarım Türkiye ekonomisi zarar görmeden her şey açığa kavuşur. Yeni Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi için bakanlık sürpriz olmuş. İnşallah o bizi sürprizlerle karşılaştırmadan ülke için güzel işler becerir.
Fotoğraf kaynakları: Ali Babacan: haber7.com
Erdoğan Bayraktar: haberler.com
Kapak fotoğrafı: aksam.com.tr