Proteinler de Sigara Kadar Ölümcül Olabilir

Yediğimiz bir tavuk kanadının en az içtiğimiz bir sigara kadar ölümcül olabileceği kimin aklına gelirdi? Ta ki Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bu çalışmaya kadar, hiçbir bilim adamı yüksek protein tüketiminin ölümle sonuçlandığına dair bir tez ileri sürmemişti. Kaliforniya Üniversitesinde yürütülen bu çalışmaya göre, hayvansal gıdalar içeren et, süt, yumurta, peynir gibi ürünler normalin üzerinde tüketilmesi durumunda kansere bağlı ölüm riskini büyük ölçüde arttırmaktadır. Özellikle orta yaşlarda hayvansal protein ağırlıklı beslenen kişilerde kansere yakalanma riskinin normal beslenme düzeni olan kişilere göre dört kat daha fazla olduğu açıklanmıştır.

İnsanlar yaşlandıkça,  vücutlarında meydana gelen çeşitli biyolojik değişimler ortalama yaşam süresinin azalmasında önemli bir etkendir.

Proteinlerin kontrolünde olan,  IGF-I hormonunu büyümeyi sağlamasının yanı sıra kanser hassasiyeti ile de ilişkilendirilmektedir. Son zamanlarda IGF-I hormonu ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde özellikle orta yaşlarda protein alımının neden kanseri tetiklediği daha anlaşılır hale gelmiştir. Bunun temel sebebi yaşlandıkça IGF-I hormonunun daha az salgılanmaya başlanması ve vücut direncinin düşmesidir. IGF-I hormonu normal insanlara kıyasla çok daha az salgılanan, genetik mutasyona uğramış Ekvatorlu bir grup insan incelendiğinde, bu kişilerin kanser ve diyabet hastalıklarına az ölçüde yatkınlık gösterdiği sonucuna varılmıştır.

Daha anlaşılır bir şekilde açıklamak gerekirse, proteinlerin kontrolünde olan IGF-I büyüme hormonu aşırı hayvansal protein tüketiminde düzensiz salgılanmakta ve bu durum kanser ile diyabet hastalıklarına yakalanma riskini arttırmaktadır.

İlginç olan diğer bir nokta ise bu araştırmayı yürüten bilim adamlarının, bitkisel proteinlerin, karbonhidratların veya hayvansal yağların, hayvansal proteinler kadar ölümcül sonuçlar yaratmadıkları açıklamasında bulunmuş olmalarıdır.

Esas soru şu ki yüksek ve düşük protein içerikli beslenme oranı nedir ve doğru protein alımı nasıl olmalıdır?

Güney Kaliforniya Üniversitesi Uzun Yaşama Enstitüsü başkanı olan Dr.Longo, %20 kalori protein içeren bir beslenmeyi yüksek proteinli, %10kalori protein içeren beslenmeyi ise düşük protein düzeyi olarak açıklamıştır.

Yapılan araştırmalara göre, normal oranlarda hayvansal protein içerikli beslenen orta yaş grubunun, düşük protein içerikli beslenen kişilere göre üç kat daha fazla kansere yakalandığı tespit edilmiştir. Protein alım oranının normal seviyeden çok az da olsa düşürülmesi, ölüm riskinin %21 oranında azalmasını sağlamaktadır. Bu durumda orta yaş grubundaki kişiler için aslında ideal olan protein alımının %10kalorilik düşük-protein içeren beslenme düzeyi olduğu sonucuna varabiliriz.

Dr.Longo’nun çalışmasını destekleyen, “Hücre Metabolizması” adlı başka bir çalışma ise yüksek protein ağırlıklı beslenen kişilerin, düşük protein ağırlık beslenen kişilere göre diyabet hastası olma riskinin %74 daha fazla olduğu sonucuna varmıştır.

Ayrıca, 2012 yılında Harvard Üniversitesi’nin halk sağlığı konusunda yürütmüş olduğu araştırmanın sonucuna bakıldığında bitkisel gıda ağırlıklı beslenen kişilerin, hayvansal gıda ağırlıklı beslenen kişilere göre kanser ve diyabet hastalıklarına yakalanma oranlarının çok daha düşük olduğu gerçeği kanıtlanmıştır.

Ne yazık ki,dünya genelindeki insanlardan oluşan 50 yaş üzerinde 6,318 kişilik bir grup incelendiğinde ortalama günlük protein alımının %16 olup, bunlardan üçte ikisinin hayvansal kaynaklı proteinler olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

Sonuç olarak bakıldığında, yüksek protein alımı kanser için tek başına bir sebep olmasa da büyük ölçüde kanseri tetikleyen bir durumdur. Özellikle orta yaş grubunda yer alan kişilerin ortalama yaşam sürelerini uzatabilmeleri, beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleriyle büyük ölçüde sağlanabilir.

[box_light]Kaynaklar[/box_light]

Science Daily

The Guardian

Leave a Reply