Ak Parti’nin desteklediği aday Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Ak Parti yine bir seçimden galibiyetle ayrılmayı başardı. CHP ve MHP ise “Yenilen pehlivan güreşe doymaz”’ hesabı istikrarlı bir şekilde başarısızlıklarını sürdürmeye devam ettiler.
Önümüzde artık 2015 genel seçimleri var. Bundan önceki her seçimin kendi açısından bir özelliği vardı; ama 2015 genel seçimleri hepsinden farklı ve daha önemli olacak. Çünkü, ilk defa Ak Parti seçimlere Erdoğansız hazırlanacak ve Ak Parti’nin diğer ağır topları parti tüzüğündeki üç dönem kuralından dolayı aday olamayacak.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra balkon konuşmasında “Yeni Türkiye” söyleminde bulunan Erdoğan, acaba “Yeni Ak Parti”yi hiç düşündü mü? Benim görüşüm şu an genel başkan ve başbakan olacak kişiyi, onun arkasına alacağı rüzgarı veya negatif etkileri hesaplamış bir Erdoğan vardır. Ak kadroların ve Erdoğan’ın düşündüğü ve arzuladığı bir diğer konu ise erken seçimdir. Üç genel seçim, üç yerel seçim, iki referandum ve bir cumhurbaşkanlığı seçimi kazanan Ak Parti; bu seriyi devam ettirmek, muhalefetin yaşadığı kargaşayı ve toparlanmasına izin vermeyerek, erken seçim ile öldürücü darbeyi vurmak isteyecektir.
Muhalefet kanadında ise düşünceler ve vaziyetler daha da farklı. Şimdilik muhalefet için en büyük problem yenilginin verdiği havayla parçalanma ihtimali.
Özellikle CHP’de parti içi muhalefet Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığından sonra pusuya yatmıştı. Pusuya yatan muhalefet seçim mağlubiyeti ile birlikte ateş etmeye başladı. Kılıçdaroğlu’nun çekilmesini ve kurultaya gidilmesini istiyorlar. Fokur fokur kaynayan CHP’de gelecek seçimlerde bazı milletvekillerinin adaylıkları buharlaşabilir. Onları yeni bir değişim hareketinde görmemiz ise sürpriz olmaz gibi.
MHP’ye gelecek olursak, tavanda her şey süt liman; fakat tabana indiğimizde Bahçeli’den gerçek anlamda bıkmış bir kesim var. Ama tabanın tepkisi tavana ne kadar yansır bilemiyorum. Bildiğim tek şey sandığa yansıdığıdır. MHP’nin oy depolarında tıpkı 2010 referandumunda olduğu gibi milliyetçi oyların Erdoğan’a kaydığını görüyoruz.
Muhalefet parti liderleri kendi tabanlarında bile başarılı görülmezken ve metal yorgunluğu her iki lider için baş göstermişken, CHP ve MHP’nin genel seçimlere iktidar parolasıyla hazırlanacak olmaları hangi kesime inandırıcı gelir ki?
Önümüzdeki genel seçimlerde Ak Parti’nin yeniden iktidar olması, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçim zaferini perçinleyecektir. Yeni Türkiye’de görünmez başkanlık sistemi başlayacaktır. Eğer olur da Ak Parti genel seçimlerde yeterli sandalye sayısına ulaşamazsa Çankaya yeniden sembolik hale gelir.
Erken seçim takvimi, muhalefeti yorgun ve umutsuz yakalamışken, Ak Parti için çok önemli bir hamle. Muhalefet kendini yenileyip, yeni bir rüzgar yakalayıp, projeler ile halkın karşısına geçmek yerine ‘geçmiş seçimlere oranla oyumuz şu kadar arttı, milletvekili sayımızı tek biz arttırdık’ gibi söylemler ile kendini avutursa ve iktidar partisi ile didişmeye devam ederse, Ak Parti zafer halkalarına bir yenisini ekler. Hatta eklemek için elini daha çabuk tutar.
Ufukta erken seçim isteyenler olacak…