Magda Danysz Gallery/Paris

Magda Danysz Gallery/Paris

Yaratıcılığın veya hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılan, insan tarihinde her daim var olan bir olgu olan sanat,  E.G Benite’nin de dediği gibi “… ne bir oyun ne bir eğlencedir. O ancak ruhun dışarıya vurarak kendisini göstermesi ihtiyacıdır.” Sanat evrenden, insanlardan, tarihten beslenirken insanlarda sanattan beslenir ki barbar yönleri törpülensin. Bu yüzden de sanat insanlarla beraber değişen bir olgudur. Modern sanat da özellikle sanayi devrimi ile beraber insanların şehirlere akımıyla kendini göstermeye başlamıştır. Dünyadaki her noktaya dokunmaya başlayan sanat, sanayi devrimi ile estetik algısında ve moda da daha çağdaş ve hızla evrimleşen bir soluk doğurmuştur.

Milan Fashion Week/Ellen Gry

Milan Fashion Week/Ellen Gry

Zamanın gerisine gittiğimizde, 20.yüzyılın başlarında ortaya çıkan modern sanat akımları günümüze kadar modayı etkilemeyi başarmıştır. Kübizm, Fütürizm ve Konstrüktivizm moda ile doğrudan etkileşim içinde olmuştur. Hatta sürrealist çalışmalar moda ve sanatın birer bütün olduğunun kanıtıdır. Kübist sanatçılar yansımalarını tuval üstünde ete kemiğe büründürüp, kan katarken, moda tasarımcıları insan bedeni üzerinde doğadan, doğal, geometrik şekillerden ilham alarak çalışmışlardır. Bu dönem aynı zamanda moda dünyasında zıtlıklar dönemi de denebilir. Dönem, kişiye özel üretim olarak adlandırılan  haute couture ve sanayi devrimiyle günümüze giren hazır giyimin doğuşu olarak gösterilir. 19. Yüzyılın sonlarında kadınların gündelik hayata dahil olması ve modern silüetlerin ortaya çıkması ile sadeleşen giysi iskeletleri ve kübist sanatçıların eserleri arasında paralellikler de görülmeye başlamıştır. Şöyle ki, modada hazır giyim sektörünün standartlaşmış beden ölçülerini referans alarak üretimde kullandığı kalıplar ve kübist sanatçıların dünyayı geometrik formlar olarak algılaması; manşet, yaka, vatka gibi keskin parçalar, renklerdeki zıtlıklar da kübizmin moda üzerinde birer yansımasıdır.  Chanel’in küçük siyah elbiseleri, abartısız geometrik hatları kübizm akımında değerlendirilebilir.

Cubism

Oscar De La Renta

Oscar De La Renta

 

 

Viktor and Rolf

Viktor and Rolf

Sürüealizm; moda ve sanat’ın harmonik kanıtı… Sürrealist ressamlardan Salvador Dali ve Pablo Picasso  birçok modacıya ilham kaynağı olmuştur. Victor and Rolf ve medyatik tasarımcı Diane Von Furstenberg bunlardan birkaçı. Sanatçılar, modanın cansız mankenlerini kullanırken moda tasarımcıları da sürrüealizmde görülen göz yanılsamalarını moda severleri gerçeküstü bir dünyaya çekmek için kullanmışlardır. Rüyaların, sanrıların ve fantastik unsurların kısaca hayal dünyasının yer aldığı bir dünyayı tuvallerinde olabildiğince gerçekçi ve ayrıntılı olarak resmedip izleyiciyi sanatçının bilinçdışı ile karşı karşıya bırakarak soyut bir deneyim yaşamasını sağlarken, tasarımcılar koleksiyonlarında aynı fantastik, soyut unsurlardan ilham almışlardır. Günümüzde Alexander Mcqueen, Alberta Feretti, Dolce & Gabbana, Chanel, Karl Lagerfield gibi isimler küçük bir ilham alabilmek için dahi Louvre Müzesi, New York Metropolitan Sanat Müzesi ve Hollanda’da ki Gemeentemuseum Den Haag gibi birçok müzenin kapısını aşındırmaktadır.  Sürrealist akımın popüler kültürün de kullanmayı sevdiği ismi Salvador Dali 1944 yılında Vogue dergisine kapak olarak büyük ses getirmiştir.

Diane-Von-Furstenberg / Spring Summer 2012

Diane-Von-Furstenberg / Spring Summer 2012

5529l      Fütürizm bana kalırsa modayı besleyen en önemli sanat akımı. Günümüzde moda insanları değil, insanlar modayı, moda dünyayı değil, dünya modayı takip ediyor. Alexander McQueen’in uzay çağı defilelerinden, Hussein Chalayan’ın mekanik çizimlerine kadar fütürizm modaya hakim olmuş durumda. Moda dünyasında hayatta kalabilmek, çağın ötesini görebilmek ve risk alabilmek için de fütürizm tasarımdan, tasarımcıya ve modaya dokunmalı. Bir akım olarak çok uzun soluklu olmasa da sanat ve moda dünyasında etikleri hâlâ devam etmektedir ve adından da tahmin edileceği gibi varlığını sürdürmeye devam edecektir. Emilio Pucci, 1960‟lı yıllarda sade, geometrik şekillerden oluşan kıyafetler yaparak Fütürizmin varlığını korumuş; aynı yıllarda, bilimde uzay çalışmalarının artması, aya ayak basılması moda dünyasını bir gelecek arayışı içine itmiş ve plastik, aluminyüm, metal gibi maddelerin ve bu tarz metalik renklerin kullanımına başlanmıştır.

Alexandre McQueen Fall 2012

Alexandre McQueen Fall 2012

 

BCBG

BCBG

Konstrüktivizm ise modanın etkilendiği en insani, topluma yönelik akımı denebilir. Akım, Rusya’da Bolşevikler tarafından gerçekleştirilen Ekim Devrimi’nin resmi ve devrimi geleceğe tanıtan sanatı olmuş, gündelik hayatı yeniden inşa etmeyi amaçlamıştır. Sanatçının bireyselliği değil toplumsallığını isteyen akım gündelik hayattan parçaları sanatta ve modada göstermiştir. Şu an da etkisi devam eden marin tarzı, kamuflaj desenleri vb halkın çalışan kesiminin üniforma olarak kullandığı kostümlerin moda da yerini alması dolaylı ya da dolaysız konstrüktivizmin etkileri denebilir.

 

 

Sanat eserleri, tasarımlar hepsi sanatçıların ve modacıların kimliklerinin birer eseri. Geçmişten günümüze, sanat akımları birçok tasarımı ya da kıyafeti bayağılıktan, sıradanlıktan kurtarıyor ve çoğunu sürdürülebilir kılıyor. Lady Gaga ve Michelle Obama gibi ünlü isimleri giydiren Hüseyin Çağlayan’ın tasarımlarının defileler dışında London Design Museum da sergilenmesi başucumuzdaki sanat ve modanın bir bütündür.

Hussein Chalayan exhibit at London's Design Museum

Hussein Chalayan exhibit at London’s Design Museum

 

Kaynakça

http://www.idildergisi.com/

http://www.condenaststore.com/-sp/Vogue-Cover-April-1944-Prints_i8487541_.htm

Leave a Reply