Türkiye; Rusya, Norveç ve Cezayir’den sonra doğal gazda Avrupa’nın dördüncü ana tedarikçisi olma hedefini gütmektedir. Türkiye’nin ana amaçlarından biri de Doğu-Batı ve Kuzey-Güney eksenlerinde, üretici ve tüketici ülkeler arasında güvenilir bir transit ülke rolünü üstlenme ve bir enerji terminali konumunu edinebilmektir.
T.C. Dışişleri Bakanlığı’na göre, Türkiye enerji kaynakları bakımından kısıtlı imkanlara sahiptir. Ancak çevresindeki kaynaklar ile Türkiye bir merkez ülke konumuna gelerek enerji açığını kapatma imkanına da sahiptir. Özellikle de çevremizdeki doğal gaz kaynakları bunun en açık örnekleridir. İran-Türkiye-Avrupa doğal gaz boru hattı projesi, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz varlığı, TANAP, TAP, Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE), Trans-Hazar Boru Hattı Projesi, Irak Kürt petrolünden ziyade Irak Kürt gazının Türkiye üzerinden transferi ve Rusya destekli Türk Gazı Projesi bu noktada Türkiye’nin elini güçlendirmekte ve bütçe açığını kapatmak için fırsatlar sunmaktadır. Bu projelerden bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum.
Doğal Gaz Boru Hatları
GÜNEY KAFKASYA BORU HATTI
SCP Azerbaycan’ın Şah Deniz alanından çıkan gazın Türkiye’ye Erzurum’a transferini sağlayacak olan boru hattıdır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru hattına paralel olarak gelişecek olan bu projenin diğer adı Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattı projesidir. 2006 yılında ilk operasyon gerçekleşmiş, ancak Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesinden sonra Ağustos 2008’de İngiliz şirketi BP projeyi kapatma kararı almıştır. Daha sonraki aylarda tekrar başlayan projeyi bugün BP, TPAO, SOCAR, Petronas, Lukoil ve Naftiran Intertrade yürütmektedir. İlk etapta 8.8 bcm’lik kapasiteye sahip olan proje, yatırımlar arttıkça kapasitesini 25 bcm’e çıkaracaktır. Maliyeti 3 milyar dolar olan bu boru hattı projesinin Trans- Caspian Boru Hattı Projesiyle birleşmesiyle 60 bcm’lik kapasiteye sahip olacaktır.
TRANS-CASPIAN GAZ BORU HATTI
Türkmenistan’ın Türkmenbaşı kentinden çıkarak Azerbaycan’ın Sangachal Terminali’ne ulaşarak BTE ile bağlanacak olan bu proje Güney Gaz Koridorunun temel taşı olan TAP için en büyük katkı sağlayıcıdır. 5 milyar dolarlık proje ile ortaya çıkan Trans Hazar Boru Hattı, 30 bcm taşıyabilecek bir kapasiteye sahip olacak. Çalışmalar US Trade and Development Ajansı tarafından İran ve Rusya’nın baskılarına rağmen devam etmektedir. Rusya ve İran konuya hukuksal problemler ve çevresel faktörleri öne sürerek projeyi baltalamaya çalışmaktadırlar.
TANAP
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin amacı, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki Gaz Sahası ve Hazar Denizi’nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğal gazın öncelikle Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşınmasıdır. Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) Güney Doğal Gaz Koridorunu en büyük yapı taşı olan TANAP, Türkiye ve Gürcistan sınırları içerisinde bulunan 20 ilden geçecek ve Yunanistan sınırında Edirne’nin İpsala ilçesinde bir enerji hubı oluşturacaktır. Bu noktadan, Avrupa ülkelerine doğal gaz aktaracak olan TAP Doğal Gaz Boru Hattı’na bağlanacaktır. Projenin iki adet çıkış noktası bulunmaktadır, bunlardan bir tanesi sınırımız içerisinde yer alan Eskişehir’de, diğeri ise Trakya’da yer almaktadır. Bu çıkışlar ulusal doğal gaz iletim hatlarına dağılacaktır. TANAP Doğal Gaz Boru Hattı, Marmara Denizi’nin altından 19 kilometre geçerek toplamda 1850 km bir ana hat üzerine kurulacaktır. Türkiye’de hatların etkili kullanımı için yer üstü tesisleri bulunmaktadır.
İşçilerin kalacakları kamplar, yer üstü tesisleri için ulaşım olanakları ve geçici olarak kullanılacak alanlar belirlenerek yer üstü tesislerine ilave edilecektir. Bu projeyle beraber, TANAP, 2026 yılında Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden gelen 31 bcm’lik bir potansiyele sahip olacak. Açılış Mart 2015’te T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Kars’ta yapıldı. Proje ilk kez 17 Kasım 2011 tarihinde İstanbul’da düzenlenen 3. Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu’nda gündeme getirildi. 26 Aralık 2011’de Türkiye ve Azerbaycan arasında mutabakat zaptı imzalandı. SOCAR, BOTAŞ ve TPAO konsorsiyumun kurucu üyeleridir. 2014 Mayısında TPAO’nun konsorsiyuma sonradan katılan TOTAL hisselerini almıştır. Böylece Türkiye, SOCAR Azerbaycan’dan sonra projeye yatırım yapan ikinci büyük hissedar oldu. TANAP’ın 2018 yılında tamamlanması bekleniyor. Dönem sonunda TANAP, Güney Gaz Koridoruna bağlanmak için TAP ile birlikte hareket edecektir. Bu projeden Türkiye 6 bcm doğal gaz temin edebilecektir. Bu projeyle Rusya ve İran saf dışı kalmıştır.
TAP
Azerbaycan doğal gazını Avrupa’ya ulaştıracak projenin temelini TAP oluşturuyor. Bu proje ile beraber TANAP, TAP’a bağlanarak Avrupa enerji güvenliğini büyük ölçüde sağlayacaktır. Söz konusu anlaşmaya göre TAP’a ortak şirketler gazın Avrupa’ya ihracı konusunda tercih edilirlerse projeye katılım paylarının yarısını Şahdeniz konsorsiyumuna devredecek. Şahdeniz konsorsiyumunda SOCAR, BP ve Total yer alıyor. Hatırlanacağı gibi Nabucco West projesinin ortakları da benzer bir anlaşmayı geçtiğimiz hafta Şahdeniz konsorsiyumu ile imzalamıştı. Cihan News’e göre, Şahdeniz havzasından çıkartılacak doğal gaz Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’den geçerek Avrupa’ya ulaştırılması planlanıyor. Söz konusu havzadan çıkarılacak doğal gaz Türkiye’nin Avrupa sınırına kadar Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ile taşınacak.
TAP’ın Avrupa açısından üç ana katkısı mevcuttur. Bunlardan birincisi Avrupa’daki doğal gaz ihtiyacını karşılayacak olmasıdır. Avrupa uzun vadeli enerji talebini karşılamak için yeni kaynak arayışları içerisine girmelidir. Caspian-Sea Project, BTE ve Güney Kafkasya Projesi yoluyla TAP Avrupa için en büyük kaçış kapısı olarak görülüyor. İkinci olarak, Avrupa pazarı farklı piyasalardan ve bölgelerden doğal gaz alarak çeşitlilik yaratacaktır. Böylece fiyat hususunda Rusya ile pazarlık edebilme fırsatını yakalayacaktır. Üçüncü olarak, boru hattının geçtiği ülkelerde orta vadeli kalkınmalar beklenmektedir. Bu ülkeler Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya‟dır. Bütün bu durumun gerçekleşmesi Türkiye’deki projelerin tamamlanıp Yunanistan ve Türkiye sınırında bir hub’ın oluşturulmasında bağlıdır. 2026 yılı sonu itibariyle hub’ın sona erdirilip 60 bcm’lik bir doğal gaz varlığına erişilmesi hedefleniyor.
Sonuç olarak Türkiye jeostratejik konumu itibariyle eşsiz bir öneme sahiptir. Sadece petrol konusunda değil, doğal gaz hususunda da bir enerji merkezi olma özelliği taşımaktadır. Yeter ki yetkililer katılaşmış devletçilik mantığından çıkıp, ideolojik girişimleri bir yana bırakıp, özel bir kuruluş, şirket mantığıyla hareket etmeye gayret göstersinler, yurt dışında güven ortamını sağlayabilsinler. Aksi takdirde bütçe açığımızın yarısından fazlasını enerji alanında vermeye devam ederiz ve enerji güvenliğinde rol oynayan bir ülke olma özelliğini yitiririz.
Kaynakça
http://www.cihan.com.tr/news/916957-TAP-da-Azerbaycan-dogal-gazinin-nakli-konusunda-Sahdeniz-ile-anlasti-CHOTE2OTU3LzM=
http://www.bugun.com.tr/son-dakika/cumhurbaskani-erdogan-tanap–haberi/1543968
http://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa
http://www.globalenergy.org/turkey-gas/project2/
http://www.tanap.com/tanap-projesi/tanap-nedir/