12-16 Ekim tarihleri arasında Türkiye ve dünya ekonomilerinde yaşanan başlıca gelişmelere değineceğimiz bu yazıda, hafta içerisinde açıklanan verilerin Türkiye gündemini oluşturduğunu görüyoruz. Dünya’ya baktığımızda ise yine Avrupa ve ABD’de açılanan sanayi üretim verilerinin ön plana çıktığını görmekteyiz.
Ödenekte en büyük pay Maliye, Milli Eğitim ve Hazine’nin
Bütçe ödeneklerinde en fazla pay ayrılan ilk 3 idare, bu yıl da değişmedi. Buna göre, çeşitli kamu kuruluşlarının bütçe açıklarının finansmanına dönük transfer ödeneği de buradan karşılandığı için Maliye Bakanlığı’na 131 milyar 177 milyon lira ödenek ayrıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, 74 milyar 419 milyon ödenek tavanı ile ikinci sırada yer alırken, faiz ödemeleri nedeniyle Hazine Müsteşarlığı’nın da bütçesi yüksek tutularak 70 milyar 811 milyon lira olarak belirlendi.
Bu üç idareyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na 28 milyar 431 milyon lira, Milli Savunma Bakanlığı’na 26 milyar 117 milyon lira, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na 24 milyar 242 milyon lira, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 20 milyar 253 milyon lira ödenekle takip etti.
2016 yılı bütçesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu
2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tasarıya göre, bütçe giderleri 540,9 milyar lira, bütçe gelirleri 525,4 milyar lira olacak. Vergi gelirlerinin 444,1 milyar lira, bütçe açığının 15,4 milyar lira olması bekleniyor.
2016 yılında bütçe gelirlerinin, 2015 sonu gerçekleşmelerine göre yüzde 9,8 artması öngörülüyor; gelecek yıl için ise %4 oranında büyüme tahmin ediliyor.
Bütçe belli bir dönemdeki gelir ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına ilişkin hususları gösteren ve belirli aşamalardan geçerek yürürlüğe konulan belgedir. Devlet bütçeleri, hükümetlerin bir yıllık programlarıdır. Bütçenin hazırlanması sürecinde önemli olan devlet giderleri ve gelirlerinin en iyi tahmini, giderler için en uygun gelir miktarının belirlenmesi, ayrılması ve bunların denetimidir.
Bütçenin fonksiyonlarına bakacak olursak, özellikle geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınma hedefine ulaşmada bütçenin önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Devletlerin gelir ve gider tahminlerinin yapılması ve devlet kaynaklarının kamu kurumları arasında dağıtılma noktaları ülkelerin kalkınması açısından büyük önem taşımaktadır. Kalkınmanın mahiyeti dikkate alındığında bütçenin önemi daha iyi anlaşılır. Bilindiği gibi, kalkınma veya gelişme hareketi büyümeyi de içine alan bir kavramdır ve kamu bütçesinin bu konudaki rolü oldukça önemlidir.
Bütçe açığı eylülde 14 milyarı geçti
İçerisinde bulunduğumuz yıl içerisinde bütçenin gidişatına ve son durumlara baktığımızda ise yılın ilk 8 ayında fazla veren merkezi yönetim bütçesinin eylülde 14,1 milyar TL açık verdiğini görüyoruz.
Vergi tahsilatı arttı
Bütçenin gelir tarafının en önemli kaleminden olan vergilere baktığımızda ise bu yılın eylül ayında vergi gelirleri tahsilatının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,6 artarak, 29 milyar 542 milyon liraya yükseldiğini görüyoruz.
İsrafın boyutu büyük
16 Ekim, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından Dünya Gıda Günü olarak kabul edilmiştir. Dünya Gıda Günü’nde Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerde açlık, gıda üretimi ve tüketimi gibi konularda incelemelere ve değerlendirmelere yer verilir.
Ülkemizde Dünya Gıda Günü’nün gündemimizde nasıl yer ettiğine baktığımızda Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in açıklamalarının ön plana çıktığını görmekteyiz. Dünyada 2,1 milyar insanın açlık ve yoksulluk çektiğini, gıda ile ilgili üretim, beslenme, gıda güvenliği, israf gibi konularda dikkat çekmek için kutlanan Dünya Gıda Günü’nün önemini vurgulayan Sayın Palandöken, “Ülkemizde de her yıl 2 milyar 100 milyon ekmek, 18 milyon 200 bin ton sebze-meyve israf ediliyor. Diğer gıda ürünlerindeki yapılan israfla beraber, önlem alındığında bir bu kadar daha nüfusa bakar” diyerek ülkemizdeki israfın boyutlarını dile getirmiştir.
Her yıl 1,5 milyar liralık ekmeğin çöpe gittiğini belirten TESK Genel Başkanı Palandöken, değerlendirmesinde şu noktalara da dikkat çekmiştir:
“Alınacak önlemler ve bilinçlenme sayesinde ekmek israfını yüzde 50 azaltmak mümkün. Ülkemizde sebze ve meyvelerin, yüzde 10’u halde, yüzde 15’i markette, yüzde 15’i de satın alınan ev ve iş yerlerinde çöpe atılıyor. Toplam yüzde 40’a çıkan yaş sebze ve meyvedeki yıllık kaybın değeri 16 milyar liraya ulaştı.”
Cari açık 160 milyon dolara indi
Türkiye’nin cari işlemler açığı, Ağustos’ta bir önceki yılın aynı ayına göre 2 milyar 58 milyon dolar azalarak 163 milyon dolar oldu. Cari açık böylelikle Ağustos ayında Ekim 2009’dan bu yana en düşük seviyesine indi.
Dış ticaret hacmindeki genel azalmanın etkisiyle oluşan bu iyileşme mal ve hizmet dengesinde de kendisini gösterdi. Mal ve hizmetler dengesi 70 ay aradan sonra 313 milyon dolarla ilk kez fazla verdi. Ocak-Ağustos dönemine ilişkin 8 aylık cari açık ise geçen yılın aynı dönemine göre 3 milyar 478 milyon dolar azalarak 25 milyar 674 milyon dolara inerken, yıllık cari açık 43 milyar 47 milyon dolarla yılın en düşük seviyesini gördü.
Cari açıkta azalma yaşanırken özel sektör dış borcundaki artış ise sürüyor. Özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, ağustos sonu itibariyle 2014 yıl sonuna göre 13,8 milyar dolar artarak 181,5 milyar dolara yükseldi.
Doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 36 arttı
Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım, bu yılın sekiz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 36 artış gösterdi ve 11 milyar 815 milyon dolara yükseldi.
Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerden derlenen bilgiye göre, ülkeye yapılan doğrudan yatırım (net yükümlülük oluşumu) 2015 ocak-ağustos döneminde yüzde 36’lık artışla 11 milyar 815 milyon dolar oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu tutar 8 milyar 718 milyon dolar düzeyindeydi.
Yatırımların 4’te 1’i İspanya’dan
Türkiye’de doğrudan sermaye yatırımlarının ülkelere göre dağılımı incelendiğinde 2015 ocak-ağustos döneminde en fazla yatırım yapan ülkeler sırasıyla İspanya, ABD, Rusya, Belçika ve Hollanda oldu.
İşsizlik oranı yüzde 9,8’e çıktı
İşsizlik oranı Temmuz ayında, önceki ayki seviyesi olan yüzde 9.6’dan yüzde 9.8’e yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılı Temmuz ayına ilişkin “işgücü istatistikleri”ni açıkladı. Buna göre, işsizlik oranı, Temmuz’da bir önceki aya göre 0.2 puan arttı ve yüzde 9.8 olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde işsiz sayısı ise 2 milyon 880 binden 2 milyon 970 bine çıktı.
ABD’de sanayi üretimi beklentiye paralel geriledi, Avrupa’da sanayi üretimi azaldı
ABD’de sanayi üretimi yüksek stoklar ve denizaşırı ülkelerdeki düşük talebin ABD’li üreticileri çıkmaza sokmasıyla ikinci ayda da geriledi. Ülkede sanayi üretimi yüzde 0.2 ile beklentilere paralel geriledi. Sanayi üretimindeki gerilemenin başlıca nedeni olarak düşük küresel talep ve güçlü dolar gösterilebilir.
Sanayi üretimi, ağustosta temmuza göre Euro Bölgesi‘nde yüzde 0,5, Avrupa Birliği’nde (AB) yüzde 0,3 azaldı.
Euro Bölgesi’nde sanayi üretiminin bir önceki aya kıyasla gerilemesinde enerji üretiminin yüzde 3, sermaye malı üretiminin yüzde 1 ve dayanıksız tüketim malı üretiminin yüzde 0,1 azalması etkili oldu. AB’de ise sanayi üretimindeki aylık düşüş, enerji üretiminin yüzde 1,2, sermaye malı üretiminin yüzde 0,3 ve dayanıksız tüketim malı üretiminin yüzde 0,1 azalmasından kaynaklandı.
Sanayi üretimi verileri ülkenin ekonomisinin gidişatını göstermeleri açısından önemli verilerdir. Ülkelerin yurtiçi hasılaları üç aylık periyotlar halinde yılda dört kere açıklanırken, sanayi üretimi verileri aylık açıklanmaktadır. Sanayi üretimi ülkelerin toplam üretiminde önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden başta merkez bankaları olmak üzere politika yapıcı kurumlar açısından ülkenin büyümesi hakkında daha kısa aralıklarla bilgi veren bir veridir.
Bu hafta altın kazandırdı, borsa ve döviz kaybettirdi
Haftalık bazda Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri ortalama yüzde 0,92 gerilerken, BIST 100 endeksi 731,38 puan azalarak 78.483,55 puan oldu.
Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 2,32 değer kazandı.
Euronun satış fiyatı yüzde 0,27 değer kaybederek 3,2860’a , Amerikan dolarının satış fiyatı yüzde 0,45 değer kaybederek 2,8975’e geriledi.