Geçtiğimiz gün belki de Türkiye siyasi tarihi adına oldukça önemli bir gelişmeye tanıklık ettik. MHP’li muhaliflerin kongre çağrılarıyla başlayan sancılı,uzun süreç bambaşka bir noktaya evrilerek yeni bir parti doğurdu. Uzun zamandır beklenen, Meral Akşener’in partisi olarak anılan İYİ Parti, Türkiye İyi Olacak sloganıyla dün resmen kuruldu.

İYİ Parti Logosu

İyi Parti adı açıklandığı andan itibaren ,özellikle sosyal medyada, olumlu olumsuz pek çok reaksiyon aldı. Kimileri adını akılda kalıcı ve siyasi geleneğimize göre farklı bulurken kimileri de çok zayıf, basit olduğunu düşünerek eleştirdi.  Öte yandan bir güneş etrafında umut, kararlılık, adalet, gelecek, bilgi, zenginlik, cesaret ve medeniyet ilkelerini simgeleyen sekiz çizgili logosu da farklı şekillerde yorumlanarak tartışma konusu haline geldi. Akşener’in siyasi geçmişi, iddialı kurulup tabela partisine dönen partilere benzetmeler, umutlu yorumlar derken bu yeni parti çok konuşuldu,ilgi gördü.

MHP’den ihraç edilen eski bakan Meral Akşener önderliğinde siyasi arenaya çıkan İYİ Parti’nin temel amaçlarından biri kendi ifadeleriyle Türkiye Kucaklaşması’nı sağlamak. Akşener’in açılış konuşması incelendiğinde bu motivasyonu gerçekten taşındığı kanaatine varılabilir. İnönü’den Erbakan’a, Menderes’ten Ecevit’e eski siyasetçilerimizi rahmetle anması, vatanseverlik, ortak güç ve beraberlik tınıları içeren cümleleri kendini yenilikçi olarak tanımlayan bir oluşumun ruhuna uygundu. Akşener konuşması esnasında parti ilkelerinin, amaçlarının yanında parti programından da bahsetti. Hukuk eğitiminin uzatılıp farklı uygulamalarla daha nitelikli hukukçular yetiştirileceğini, HSK’nın yeniden yapılandırılacağını ve evrensel ilkeleri baz alarak yeni bir düzen tesis edileceğini vaat eden parti programı kumpas davaları ile yıpranan TSK’da revizyona gidileceğine dair mesajlar verdi. Bunlara ek olarak güce geldikleri takdirde ilk işlerinden birinin parlamenter sisteme geri dönmek olacağı da sık sık vurgulanıyor.  Özüne bakarsak parti programı eğitimde reformu, ekonomide büyümeyi hedefliyor.

Her ne kadar kurucu üye kadrosuna Ali Türkşen gibi isimleri dahil ederek bazı dengeleri sağlamaya niyetli gözükseler de toplumu kucaklayan, merkez parti söylemi şimdilik soyut düzlemde devam ediyor. Buna ek olarak İYİ Parti’nin MHP reflekslerinden ne denli kopabileceği, merkez siyaset söylemlerini nasıl temellendireceği şu an için meçhul. Fakat eğer parti tarafınca öngörülen sistemi pratiğe geçirebilirse AK Parti, CHP ve MHP adına ciddi bir tehdit unsuru olacaktır. AK Parti hükümetinden muzdaripleri, CHP’nin sonu gelmez başarısızlıklarından yılmış kitleyi ve alternatifsizlikten MHP’ye mecbur hisseden, milliyetçi hassasiyetlere sahip vatandaşları dikkate aldığımızda İYİ Parti literatürde catch all party dediğimiz toplayıcı parti vasfını kazanacaktır. Bu bağlamda, stabil ülke şartları altında, önümüzdeki seçim tabanda kaymalar yaşanacağına, dengelerin değişeceğine dair tahminde bulunmak yersiz olmaz.

 

Demokrasi güçlü bir muhalefet olmadan yarımdır. Demokrasimizin en büyük eksikliği de bu iken yıllardır boşluğundan yakınılan muhalefet Meral Akşener’le şekillenir mi bilinmez fakat alternatife aç milletimizi hesaba kattığımızda İYİ Parti’nin şansı çok yüksek görünüyor. Bu yeni oluşuma karşı ihtiyatlı olup eylemlerini değerlendirmek seçmenler için en makul politika olacaktır. Yalnız bunu yaparken siyaset biliminde hiçbir zaman mükemmel eşitliğin olmayacağını bilip artılarına ve eksilerine bakarak bir denklem kurmak zorunda olduğumuzu unutmamak gerekir.

Leave a Reply