Takvimler 24 Eylül 2017’yi gösterdiğinde Alman seçmen, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ülkelerinin tarihine belki de en olağan dışı durum olarak geçecek olan seçimde oy kullanmaya gitti. Seçim sonuçlarıysa, Almanya’nın ilk kadın şansölyesi olan Angela Merkel için buruk bir sevinç yarattı, Merkel 4. kere seçimleri kazanmış oldu. Merkel’in yaşadığı mutluluk buruktu; çünkü 4 yıl önceki seçimlere göre 9% oranında oy kaybetmişti, daha da önemlisi, Almanya’nın aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) oyların yaklaşık 13%’ünü alarak Federal Meclise girmeyi başarmıştı. Olası koalisyonlar için görüşmelere vakit kaybetmeden başlandı, ancak Merkel bile, daha sonraları Almanya Cumhurbaşkanı tarafından “eşi benzeri görülmemiş” şeklinde nitelendirilecek olan bir hükümet krizine doğru ilerlediğini büyük ihtimalle tahmin edememişti.
Öncelikle bu seçimin neden daha öncekilere kıyasla çok daha farklı sonuçları olduğunu hatırlatalım. Bu seçimde dikkatleri çeken ilk şey, 2. Dünya Savaşı’ndan beri ilk kez 6 partinin; yani Hristiyan Demokratik Birlik (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD), AfD, Hür Demokrat Parti (FDP), Yeşiller ve Sol Partinin Meclise girmesi oldu. Öte yandan, 2015 yılında Merkel’in Almanya’nın kapılarını mültecilere açması, belki de bu seçimin seyrini değiştiren etmenlerden birisi oldu. Merkel’in bu “açık kapı” politikasını başarılı bir şekilde lehine kullanan AfD, Merkel’i eleştiren seçmeni kendisine çekti. Böylelikle de, göçmen ve İslam karşıtı aşırı sağ bir parti Federal Meclise girmiş oldu. Seçim sonuçları SPD için ise ağır bir yenilgi oldu, parti 2. Dünya Savaşı’ndan beri en az oy oranını (20%) aldı.
Böyle bir tablo karşısında Merkel’in önünde iki tane koalisyon ihtimali vardı. Bunlardan ilki, SPD ile (2005 ve 2013’te olduğu gibi) kurulacak olan “Büyük Koalisyon”du. SPD Genel Başkanı Martin Schulz ise böyle bir koalisyonun imkansızlığını çok net bir şekilde belirtti. Partisi böylesine bir yenilgi almışken, toparlanmak için muhalefette kalacaklarını ifade etti. Bu durumda geriye kalan opsiyon, CDU, FDP ve Yeşiller arasındaki olası “Jamaika Koalisyonu”ydu. (Üç partiyi temsil eden renklerin Jamaika bayrağının renkleri olmasından ötürü bu şekilde anılıyor.) Bu durumda kafaları kurcalayan iki soru vardı. Aralarında büyük ideoloji farklılıkları bulunan FDP ve Yeşiller arasında gerçekten bir koalisyon kurulabilir miydi? Daha önce üç partiyle koalisyon kurmayı denememiş olan Merkel, FDP ve Yeşillerin bir anlaşmaya varması halinde hükümeti ne kadarlık bir süre zarfı içinde kurabilirdi? Bir tarafta AB’ye daha fazla entegrasyonu savunan, çevreyle ilgili sorunlara ayrı bir önem veren Yeşiller, diğer tarafta AB ve göçmenlik konularında Yeşillerden daha sert bir tutum takınan FDP varken, bu ikilinin bir uzlaşmaya varıp varamayacağı tartışmalarına son noktayı koyan da FDP’nin kendisi oldu: FDP Genel Başkanı Christian Lindner, partisinin koalisyon masasından kalktığını açıkladı. FDP belki küçük balık olmak istemediğinden, belki de koalisyonun parçası olduğu zamanlarda hükümetin eleştirilen politikalarının suçlusu olarak anılmaktan bıktığından masadan kalktı, ancak kesin olan bir şey varsa o da Lindner’in “Hiç yönetmemek, kötü yönetmekten iyidir.” sözleriyle herhangi bir koalisyonun Almanya’nın gündeminden çıkması.
Schulz ve Lindner’in açıklamalarıyla koalisyon hükümeti kuramayan Almanya’nın önünde iki tane opsiyon var: Azınlık hükümeti ya da erken seçim. Azınlık hükümeti şu ana kadar Almanya’da
görülmemiş bir durum, yeniden seçime gitmek ise kimsenin tercih ettiği bir durum değil. Her iki seçenek de Almanya’yı belirsiz bir geleceğin beklediğinin habercisi. Olası bir erken seçimde Merkel’in gitmesinin Fransa’nın Macron’una zor dakikalar yaşatması da muhtemel, nitekim Macron’un AB’de istediği değişiklikleri görmesi için güçlü bir Alman-Fransız işbirliğine ihtiyacı var. Uluslararası kamuoyunun da Kuzey Kore tehdidinin güçlendiği, Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasıyla Orta Doğu’nun daha da karıştığı bir dönemde güçlü ve stabil bir Almanya’ya ihtiyacı var. Bu noktada da hem Almanya’nın, hem AB’nin, hem de uluslararası kamuoyunun faydasına olacak şey, Almanya’nın bu hükümet krizini en kısa sürede atlatması olacaktır.
Resimler
- https://www.nbcnews.com/news/world/can-angela-merkel-survive-germany-s-political-crisis-n822501
- https://sputniknews.com/infographics/201709261057702067-2017-bundestag-election-results/
- https://davidduke.com/germany-angela-merkels-coalition-split-over-border-concentration-camps-as-pressures-of-refugee-crisis-take-toll-zio-watch-october-17-2015/
- http://www.spiegel.de/international/germany/refugee-policy-of-chancellor-merkel-divides-europe-a-1053603.html
- https://sputniknews.com/tags/person_people_ChristianLindner/