Sonbaharı geride bırakıp kışı beklediğimiz şu günlerde kahvenin hayatımızdaki yeri daha da önem kazandı. İstedim ki kahvenin mis kokulu dünyasına bir yolculuk yapalım.


Kahve hakkında konuşacaksak kahvenin tarihçesini es geçmek olmaz. Kahvenin tarihçesi “Kaldi efsanesi” ile başlar. Keçi çobanı olan Kaldi keçilerini otlatırken onlarda bir değişiklik fark eder. Keçiler daha hareketli ve neşelidir. Üstelik geceleri de uyumamaktadır. Bunu fark eden Kaldi hemen biraz kahve çekirdeği toplayıp Sufi dervişlere götürür. Önce bu marifete inanmayan dervişler kahve çekirdeklerini ateşe atar. Ateşte kavrulan kahve çekirdeklerinin yaydığı mis gibi kokunun verdiği ilhamla bir içecek yapmaya karar verirler. Çekirdek önce kavrulur daha sonra da özünün çıkması için suda kaynatılır. Böylece günümüzde içilen kahvenin ilk adımları atılır. Önce Yemen ve Arap Yarımadasında yayılan ve daha sonra Avrupa’ya ve oradan da Amerika’ya yayılan kahvenin ana vatanı Habeşistandır yani günümüzdeki adıyla Yemen.

Peki biz bu kahveyi nasıl tüketiyoruz. Derler ki her kahve çeşidi bir karakteri ve bir duyguyu anlatır. Tabi ki yoruma açık bir konu ama benim düşüncelerimi merak edenler için kahve çeşitleri:

Filtre Kahve: Az çekilmiş kahve ve biraz sıcak su. İşte hepsi bu. Sade ve net insanlar için sade ve net bir kahve.

Espresso: İyi çekilmiş kahve ve biraz sıcak suyun muhteşem bileşimi. Bir çok kahvenin hammaddesi. Oldukça yoğun ve sert. Sanki çok çalışan bir iş adamı gibi… Bu sebeple dikkat! Çok miktarda acelecilik ve ciddiyet içerir!!

Latte: Biri espresso, süt ve süt köpüğü mü dedi? Latte lütfen! İçimi yumuşaktır. Hemen hemen tüm kahve zincirlerinin menüsünde vardır. Her ne kadar yoruma çok acık bir konu olsa
da latte öğle buluşmalarının kahvesi gibi geliyor bana. Biraz sohbet, biraz keyif içeriyor.

Mocha: 3’te 1 oranında espresso, süt ve süt köpüğünün az miktarda çikolata şurubu ile muhteşem uyumu; Mocha. Neşe ve huzur insanıysanız, gönül rahatlığıyla önerebilirim.

Türk Kahvesi: Biraz kahve biraz su az miktarda şeker ve bolca sabırdan oluşur. Ağır ağır bekleyeceksin, sabredeceksin ki bol köpükle taçlansın. Bu sebeptendir ki geleneksel ve samimi insanların kahvesidir.

Benim burnuma mis gibi kokular gelmeye başladı bile. Bu kadar bahsetmişken kahvenin faydalarına değinmeden olmaz.
Kahve uzun ve sağlıklı yaşamamıza yardımcı olur.
Alzheimer ve bunamayı önlemeye yardımcı olur.
Metebolizmayı hızlandırır.
Insülin direncini kırıcı etkisi vardır.

Tüm bunların dışında nefis bir tadı ve mis gibi kokusu vardır. Şöyle bir fincan kahve eşliğinde sonbaharın eşsiz manzarasını izlemeye kim hayır diyebilir ki… :)

Kaynak

https://www.kahvem.co/tarihi/
https://onedio.com/haber/kahvenin-bilinmeyenleri-507331
https://www.cnnturk.com/fotogaleri/saglik/kahvenin-faydalari-ve-zararlari
https://onedio.com/haber/kahvenin-bilinmeyenleri-507331
http://www.sonbisey.com/kahve-kulturunuzu-arttiracak-9-farkli-filtre-kahve-cesi

Görsel Kaynak

duvargiydir.com
http://mayhoskahve.blogspot.com.tr/2013/10/kaldi-efsanesi.html
http://www.nefistabak.com/filtre-kah
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Espresso_still_life.jpg
https://tr.pinterest.com/explore/coffee-latte-art/

A Twist on the Classic Hot Chocolate: Mocha Coffee


http://www.haberturk.com/saglik/haber/1274983-turk-kahvesinin-faydalari-nelerdir

Leave a Reply

1 comment

  1. Deniz

    “Önce Yemen ve Arap Yarımadasında yayılan ve daha sonra Avrupa’ya ve oradan da Amerika’ya yayılan kahvenin ana vatanı Habeşistandır yani günümüzdeki adıyla Yemen.”
    Habeşistan’ın günümüzdeki Etiyopya’dır, araştırınız lütfen.