Suçluluk Duygusu Hissetmeden Kaçamak Yapın: Bonapple

Üniversite hayatında öğrenciler vakitlerinin pek çoğunu dışarıda geçiriyorlar. Ödevler, sunumlar, grup çalışmaları, sınav haftaları derken ister istemez yeme içme düzenleri de bir hayli bozulabiliyor. Annelerin deyimiyle dışarıda içinde ne olup ne olmadığını bilmediğimiz yemekler yemekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Özellikle şehir ya da yurt dışından okumaya gelen öğrencilerin ev alternatifi pek olmadığı için dışarıdan yemek yemeleri kaçınılmaz oluyor. Ankara’da yaşayan arkadaşlarımda da gözlemlediğim ise evde yemek yemeğe özen gösterseler bile ara öğünlerde onlar da fire verebiliyor. Maalesef güvenilir ve sağlıklı alternatif bulmak git gide zorlaşıyor ve bizler sıklıkla güvenilir olmayan yerlerde yemek yemeye yöneliyoruz.

Sağlıklı yemekler yemek için alternatif arayışımda karşıma Bonapple çıktı. Hiç vakit kaybetmeden kafeyi arayıp Bonapple’da keşfe çıkmak istedim. Sağ olsun Elvan Başustaoğlu, Bonapple’in sahibesi, röportaj teklifimi kabul etti ve ertesi gün beni kabul edebileceğini söyledi.

Ertesi gün dersten çıkar çıkmaz soluğu Tunus’ta aldım. Bilkentlilere müjde Bonapple  Tunus ring durağına bir hayli yakın. Bir dakikalık yürüyüşten sonra Bonapple’ in yeni yıl süsleri ile süslenmiş kapısından içeri girdim. İçeriye adımımı atar atmaz mis gibi kokular içerisinde kendimi country stilinde dekore edilmiş Bonapple mutfağında buldum. Sadece beş altı masası olan kafenin duvarları tablolar ve kanaviçelerle süslenmiş. Marangoz elinden çıkma mutfağının tezgâhında birbirinden leziz pasta ve kurabiyeler sunulmuş.

Benim girmem ile Elvan Hanım hemen beni selamladı sonrasında bir dakika müsaade isteyip mutfağına indi. Kendisi tabiri caiz ise atom karınca gibi mutfağından çıkıp doğru yan masada oturan müşterisi ile ilgilendi. Onu beklerken ben de çay siparişi verdim. İnce belli bardakta sunulan çayın tazeliği dikkatimden kaçmadı. İçimi ısıtan çayı yudumlarken bir yandan da röportaj hazırlıklarına koyuldum. Telefonumu ve bilgisayarımı ayarlarken Elvan Hanım yanıma oturdu. Kendisi ile ayaküstü sohbet ettikten sonra iznini alarak ses kayıt cihazımı açıp röportaja başladım.

Aslında, Elvan Hanım biyologmuş. Uzun yıllar eşi ile Kızılay’da açtıkları laboratuvarlarında mesleğini yapmış. Daha sonrasında laboratuvarı kapatma kararı verip eşinin de teşviki ile hep gönlünden geçen kafesini; Bonapple’ı kız kardeşi ile açmaya karar vermişler. Fakat ortaklıkları uzun soluklu olmamış kardeşinin İngiltere’ye taşınması ile Elvan Hanım hayallerinin pesinde koşmaya tek başına devam etmiş.

Bonapple’ın isim hikâyesini sordum siz de takdir edersiniz ki kafenin ismi alışılmışın dışında; bu soruma aldığım cevap ise oldukça beklenmedik ve eğlenceliydi. Elvan Hanım’ın şimdi pek de aktif olmasa da Bonapple’dan önce İngilizce-Türkçe tarifler verdiği, gezdiği tozduğu yerleri paylaştığı bir blogu varmış. Blogunda bir gün annesinin elma şekeri tarifini paylaşmaya karar vermiş. Bunun sebebini ise yabancıların glikoz şurubu ile elma şekeri yapmalarının dikkatini çekmesi “Glikoz şurubu eskiden her yerde yoktu; zor bulunduğu, olmadığı zamanlarda da gayet güzel elma şekerleri yapabiliyorduk.” Şurupsuz elma şekeri tarifini yabancı okurları için yazmak istemiş. Tarifini bitirdikten sonra Fransızca Bon appetit yazacağına, Elvan Hanım okurlarına şirinlik olsun diye Bonapple (Bon; Fransızca iyi, Apple; İngilizce elma) yazmış. Sonrasında ise kız kardeşi ile kafe açmayı planlarken aklına bu söz oyunu gelmiş ve reklamcı erkek kardeşine danışmış. Erkek kardeşinden olumlu dönüt alan Elvan Hanım kafesine Bonapple ismini vermiş.

Bonapple belirttiğim gibi alışık olduğumuz kafelerden çok farklı. Mutfağına hiçbir şekilde sanayi ürünü sokmayan Elvan Hanım misafirlerine (Bonapple’in pastane değil bir ev ortamı sunduğunu altını çizerek müşterilerine misafirlerim demeyi tercih ediyor.) adeta anne yemekleri sunuyor. Mutfağına hiçbir şekilde sanayi ürünü sokmuyor. Kesinlikle bundan ödün vermeyeceğini belirtirken gülümseyerek zamanının çoğunu yazdan beri %30 zamlanmış tereyağı üzerinde pazarlık yaparak geçirdiğini itiraf ediyor. Kaliteli ürünlerle çalıştığının üstüne basa basa söyleyip menüsünün alıcısı olduğunu ve onların da yavaş yavaş kendisini bulduğunu söylüyor.

Sabah 8’de kapılarını misafirlerine açıp akşam 22.30’da kapanan Bonapple’da, Elvan Hanım tüm lezzetleri bizzat kendi hazırlıyor. Mutfağında iki, üst katta ise saatli iki yardımcısı ile çalışan Elvan Hanım, çalışanlarından sadece tepsileri yağlama, havuçları rendeleme gibi küçük yardımlar istiyor. Sabah hava aydınlanmadan mutfağına giren Elvan Hanım öğleden sonra saat ikiye kadar mutfağından çıkmıyor. Saat ikiden sora ise kendi tabiri ile sandalyenin kenarında soluklanıp dinlendikten sonra ertesi günün hazırlıklarına koyuluyor. Menüde herhangi bir hatayı önlemek için her şeyle kendisinin ilgilendiğini belirtirken bu konudaki hassasiyeti gözlerinden okunuyor.

Zor olmuyor mu diye sorduğumda Elvan Hanim işinin zorluklarını inkâr etmiyor. Tepsi taşımaktan, tüm gün ellerini suyun içinde ister istemez tutmaktan Bonapple’dan önce parmaklarına giren yüzükleri artık kullanamadığını, tüm gün ayakta durduğu için eklem ağrısı yasadığını bunu önlemek adına özel çoraplar giydiğini sözlerine ekliyor. Ardından yorulup yorulmadığını öğrenmek istediğim de ise, ilk zamanlar bir hayli yorulduğunu belirtiyor fakat sonrasında gülümseyerek “Yorgunluk dediğiniz şey yatıp uyanınca geçiyor. Yeter ki hani derler ya kalbiniz yorulmasın…” Zamanla yorgunluğunun geçtiğini, insanın sevdiği isi yapınca yorulmadığını belirtiyor.

Gün be gün değişkenlik gösterebilen menüye sahip olan Bonapple özellikle tatlıları ile meşhur. Günlük tatlı menüsünün starları Boston cream pie, havuçlu kek, apple crumble  ve limonlu cheesecake. Ancak menü yemekleriyle de oldukça iddialı, fakat canınızın istediği saatte yeme şansınız üzgünüm yok. Bonapple sadece öğle saatlerinde misafirlerine 2-3 çeşit sandviç, kiş, salata ve birbirinden leziz çorbalarını (kış aylarına özel) sunuyor.

Bonapple’ı diğer kafelerden ayıran ve bu haberde konu almamdaki en büyük etken, sağlıklı lezzetler sunması dışında, Bonapple’ın asıl amacının para kazanmak olmaması. Elvan Hanım, elbette ki para kazanmanın önemli olduğunu fakat odak noktasının misafirlerine kalitesinden ödün vermeden lezzetler sunmak olduğunu söylüyor. Bundan dolayı, Elvan Hanım’ın Bonapple’ın başka şubelerini açmak ya da mekanını genişletmek gibi bir düşüncesi yok.

Bonapple’ın başarılı bulduğu yönlerini öğrenmek istediğimde hemen cevabımı alıyorum “Valla, onu bana değil konuklarıma sormak lazım.” Yan masamızda oturan inşaat mühendisi ama şimdilerde kafe açma planları yapmakta olan Betül Hanim hiç tereddüt etmeden Bonapple’ın ev yapımı tatlar ve oldukça büyük porsiyonlarda misafirlerine pastalar sunmasını Bonapple’ın başarılı yönü olarak görüyor. Bilkent Üniversitesi Hukuk bölümü 3. sınıf öğrencisi Ilgın ise dekorasyonunu ve gözlerini üstünden alamadığı kurabiyelerini başarılı bulduğunu ekliyor.

Elvan Hanim bu sektörde amatör olduğunu, hizmet sektöründen gelen birisi olmadığını, yaptığı işin pek de evde misafir ağırlamaya benzemediğini söylüyor. Bu sektörün bir takım kuralları, incelikleri olduğunu ekleyip ufak tefek de olsa hatalarının olabileceğini dile getiriyor. Çalışanlarından, misafirlerinden gelen her türlü yergiyi ona iletmesini istediğini belirtip “Aklı başında insanlardan gelen eleştiri sizin yolunuza ışık tutar.” diyerek sözlerini bir cümlede özetledi.

Hep inanırım ki basari tesadüf değildir. Elvan Hanım’ın dekorasyonundan menüsüne kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar emek verdiği Bonapple, emeklerini boşa çıkarmıyor. Eğer ders çıkışı kahve, pasta kaçamağı yapmak ya da öğle arasında güzel bir yemek yemek isteyip ayni zamanda da tercihiniz temiz bir mutfaktan çıkmış sağlıklı yemekler ise hiç tereddüt etmeden Tunus ringine binip soluğu Bonapple’da almanızı öneririm.

Bizim tercihimiz Boston Cream Pie oldu. Kocaman bir dilimle masamıza geldi. Arkadaşımla pastayı paylaşma ihtiyacı duydum. Lezzet konusunda ise oldukça başarılıydı ve ayni zamanda da oldukça hafifti de. Biz dört cay ve bir dilim Boston Pie’a 34 TL verdik. Açık konuşmak gerekirse hesabımız az değildi. Fakat Bonapple’in aksine malzemelerine dikkat etmeyen alternatiflerinde de ortalama ayni hesabi ödeyeceğinizi varsayarsak bence Bonapple’a uğramakta bir fayda var derim.

 

İLETİŞİM BİLGİLERİ : Bestekar Sokak No:39/A Kavaklidere

TEL: (0312) 466 80 86

 

KAYNAKCA:

http://www.hurriyet.com.tr/cig-sute-yapilan-9-kurusluk-zam-peynir-tereyag-ve-ayran-fiyatlarini-ziplatti-40569604

http://www.hurriyet.com.tr/kykli-genclere-sifir-beden-ve-obezitenin-tehlikesi-anlatilacak-40640725

https://lavarla.com/bonapple/

 

Leave a Reply

1 comment

  1. berna

    eline, emeğine sağlık Selin
    mekan hakkında her türlü detay var yazında
    tebrik eder devamlarını bekleriz
    sevgiler:)