Katie Bouman’dan Öğreneceklerimiz

Geçtiğimiz hafta, gündemi bir anda değiştiren çok keyifli ve heyecan verici bir olay ile karşılaştık. İlkler her zaman heyecan verir ve yine bir ilk, insanları heyecanlandırdı. İlk defa bir araştırma grubu Event Horizon teleskobuyla gerçek bir karadelik fotoğrafı çekmeyi başardı. İlk bakışta teoriyle uyumlu bir fotoğraf gibi gözüküyordu ama daha derinine inersek bu fotoğraf ile genel görelilik teorisini pek çok yönüyle doğrulanabilecekti. Şüphesiz bu çalışmanın arkasında çok geniş bir araştırma grubu vardı. Çok fazla insanın emekleriyle bu noktaya gelindi. Hatta bunlardan bir tanesi, okulumuzda ağırladığımız ve benim şahsen tanışma fırsatı bulduğum Arizona üniversitesinden Feryal Özel hocaydı. Yine de bu ekip içerisinde bir isim diğerlerinin önüne geçti ve kara delik fotoğrafının simge ismi haline geldi. İlginçtir ki, astrofizik ve kozmolojide çığır açacak bu projenin simge ismi astronomi ile ilgili 1 ders bile almamıştı.

Katie Bouman ismi işte gündemimize böyle düştü. Kara delik gizemini çözen yazılımcı olarak. Son birkaç gündür sosyal medyada en çok paylaşılan içerikler hep onunla ilgiliydi. Peki bu 29 yaşındaki genç ve başarılı araştırmacıdan ne öğrenebiliriz? Ben onun temsil ettiği 2 temel ve 1 kısmi ders olduğunu düşünüyorum. Birincisi, yazılım becerisinin modern dünyada her iş sahasında kullanılabilecek, modern zamanların mesleği haline geldiği. İkincisi, artık modern zamanlarda büyük işler başarmak için saçlarımızı beyazlatmaya gerek olmadığı. Üçüncüsü ise artık bilim dünyasında erkeklerin çoğunluğunun sona erdiği.

 

İlk dersi biraz açarsak, Katie Bouman hiç ders almadığı astrofizik sahasında, ustalaşmış olduğu yazılım bilgisiyle çığır açacak bir çalışmaya imza attı. Bu durum sadece astrofizik ile sınırlandırılamaz. Artık modern zamanların, yeni ortaya çıkan bütün meslekleri yazılıma ihtiyaç duyuyor. Bizim de eğitim kurumlarımızın yazılım öğretmeye daha fazla önem vermesi gerekiyor. Liseden yeni çıkmış bir öğrencinin, üniversiteye başlamadan önce temel yazılım bilgilerini öğrenmiş olması çok önemli. Eğer bunu yapmazsak, öğrencilerimizi geleceğin mesleklerine hazırlayamayız ve dünyanın gelişiminden geri kalmaya mahkum oluruz. Katie Bouman’dan gelen biraz sert bir ders oldu doğrusu…

İkinci derste Katie belli kalıpları kırmak üzerine hareket ediyor. Pek çok üniversite öğrencisi, büyük işler hayal ettiğinde, henüz kendi zamanının gelmediğini düşünerek hayallerini erteler. Daha bu kadar önemli bir iş yapabilecek kapasitede değildir kendince. Önce, saçlarını ağartmalı ve hatta dökmelidir ki, çığır açabilecek işlere belki başlayabilsin. İşte bu bakış açısı da, Katie’in 29 yaşında başardığı bu büyük çalışmayla ciddi bir darbe yiyor. Katie çok genç yaşta, pek çok bilim sevdalısının hayalini süsleyen bir iş başardı. Albert Einstein’ın bir kara deliği görmek için ne kadar istekli olabileceğini hayal bile edemiyorum ama bu başarı ak saçlı bilim insanlarının değil, 29 yaşındaki heyecanlı Katie’in başarısı oldu.

Üçüncü ders için kısmi ders ifadesini kullandım çünkü bu konunun normal şartlarda hiç gündem dahi olmaması gerekirdi. Fakat insanlık tarihinin getirdiği tuhaf normlardan biri de fiziksel ve zihinsel işlerde erkeklerin net bir çoğunluk oluşturması. Bu her geçen gün kırılmakta olan bir önyargı. Katie Bouman son günlerde, geçtiğimiz senenin Nobel ödülünü kazanan Donna Stirling ile birlikte, aslında bu işi başarılı bir şekilde yapmanın cinsiyetten bağımsız olduğunu kanıtladı. İhtiyaç duyulan sadece şevk, istek, gayret ve heyecan… İlginçtir, Donna Stirling de yaptığı PhD ile Nobel ödülünü kazanmasıyla, Katie’nin ikinci dersine de katkı sağlamaktadır. Eğer Donna Stirling’i de merak ediyorsanız PhD ve Nobel Ödülü yazımı inceleyebilirsiniz. Katie’nin çalışmasını nasıl yaptığını kendi ağzından dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu da inceleyebilirsiniz.

 

 

Görsel Kaynak

Leave a Reply