Kendo’dan bahsetmeye başlamadan önce; Kendo’nun büyükbabası olan kenjutsu ve ondan ayrı düşünülemeyen iaijutsu’dan bahsetmekte fayda var. Tokugawa Şogunluğu döneminden itibaren eğitimleri verilen ve Meiji restorasyonuna kadar bir kuşun iki kanadı kabul edilen- özellikle de samuraylar için- kenjutsu ve iaijutsu nedir?
Kenjutsu kılıcı kınından çekmek dışındaki bütün kılıç tekniklerini kapsayan bir savaş sanatıdır. Kenjutsu’da amaçlanan kesin ölümdür, gövde ve baş hedef alınır. Antrenmanları bokken adı verilen ahşap katanalar’la yapılır. Kılıç kullanmak eski Japonya’da samuray olmayanlar için bile önemli olmuştur; bu yüzden Japonya’da birçok kenjutsu okulu yani “ryu”lar ortaya çıkmıştır. Kenjutsu’yla uğraşan kişilere “kenshi” denilmektedir. İaijutsu ise katana’nın kınından çekilir çekilmez rakibini öldürmeyi amaçlayan tekniklerdir. Kılıç kınından en etkili ve hızlı şekilde çekilir çekilmez rakip öldürülür ve kılıç kınına geri sokulur. İaijutsu tekniklerinin sistematize edilmesiyle de iaido(居合道) doğmuştur. Kendo ve iaido da bir kuşun iki kanadı olarak görülür. Kendo ile uğraşıp iaido ile hiç uğraşmamış olmak, Kendo çevrelerince pek kabul edilebilir bir şey değildir.
Savaşçı bir tarihe sahip olan Japonya’da, samurayların kılıç kullanma tekniklerinin (kenjutsu, 剣術) öğretisinden doğan ve bunların Edo döneminden itibaren uyarlanıp yeniden düzenlenmesiyle ortaya çıkan Japon kılıç kullanma sanatıdır Kendo. Ken(剣, kılıç) ve do(道, yol) kanji’lerinin bir araya gelmesinden türemiştir. Aiki-do, karate-do, ju-do gibi; ruha ve zihne yön vermeyi amaçlamaktadır ve “do” kanji’si de bunu ifade etmektedir. Kendo’da öldürme amacı kesinlikle yoktur, hatta antrenmanlarda(keiko) rakibin canı acıtılmamaya çalışılır. Öldürmenin insanın ruhundan bir parçayı alıp götürdüğü kabul edildiğinden, bu kılıç tekniklerinin geliştirilerek insanların yaşatılması düşüncesi oluşmuştur. Bir diğer değişle öldüren kılıç, yaşatan kılıca dönüştürülmüştür.
Antrenmanlar(keikolar), ahşap zeminde shinai adı verilen bambu kılıçlarla yapılır. Keiko-Gi ve hakama giyilerek çıplak ayakla dojo’ya, yani keiko salonuna, selam verilerek girilir. Saygı ve hiyerarşi çok önemlidir. Çalışma öncesi kısa bir meditasyon yapılır. Kendo’yla uğraşan kişilere Kendoka veya kenshi denir. Sizden daha kıdemli olan kenshi’lere “senpai” demek zorundasınız, sizden daha az kıdemli olan kenshi’ler size göre “kouhai” seviyesindedir (bir nevi çömez diyebiliriz). 6 adet kyu ve 10 adet dan seviyesi vardır; bu seviyeleri kyu ve dan sınavlarında sergilediğiniz performansla edinebilirsiniz.
Japonya Kendo Federasyonu’nun 1975’te yayımladığı bildiride kendo’nun insan doğasını disipline etme ve geliştirme ilkesine dayanır. Kendo’nun kişilik ve insan doğasını geliştirme amaçları şu şekilde sıralanabilir:
- Doğru, ciddi ve disiplinli çalışmayı öğrenmek,
- Zihinsel ve bedensel eğitim aracılığıyla güçlü ve canlı bir ruhsal enerjiye sahip olmak,
- Saygınlık, nezaket, alçakgönüllülük ve samimiyeti geliştirmek,
- Ülke, insanlık sevgisini artırmak ve dünya barışını desteklemek,
- Barışçıl ve olgun bir kişiliğe sahip olmak,
- Cesaret, sakin ve hızlı karar vermek,
- Takım ruhu ve konsantrasyonu artırmaktır.
Bu dönem okulumuzda da Kendo kursu açıldı ve şuan 20’nin üzerinde kouhai kenshi büyük bir heves ve istekle kendilerini Kendo’da geliştirmeye çalışmaktalar. Yüksek dan seviyelerine gelebilmeniz için 46 yaşınızı geçip üstün bir performansa sahip olmanız gerekiyor ve hatta bu yolda adanmışlık olmadan başarılı olmak mümkün değil. Kılıcın felsefesi, hiç de kolayca edinilebilecek gibi durmuyor. Ne kadar zorlasa da sizi, hissetmek istediğiniz o savaşçı ruhu Kendo yeterince hissettiriyor ve bu çalışma isteğinizi daha da ateşliyor.