YazarCemile Zeynep Eryılmaz

Feminizm? Marksizm?

Yeni-dalga feminizmin teorik ve politik itici gücü, radikal feminizmdi. Sınıf, ırk ve diğer farklılıkları ne olursa olsun, kadınların yalnızca kadın oldukları için ezildikleri düşünceleri radikal feministlerden çıktı. Marksist feminizm, sosyalizmin Marx’tan, feminizmini de radikal feminizminden aldı ama her ikisini de sorguladı. Marx’tan analizi, kadınların kapitalist toplumdaki konumuna uygulandığında bundan, kadınların özgürlüğünün sınıf mücadelesi hedeflerine tabi
Devamı

Baruya Toplumu: İktidarın Cinsiyeti

ünyanın, kadınla erkek arasında, kadın aleyhine paylaştırılması açısından, eski toplumlar da yeni toplumlar da, özde birbirlerinden pek farklı olmayan sistemler sunarlar. Yine de, karmaşık toplumlara göre, basit toplumlarda kadın karşıtlığını bütünüyle çıplak biçimde yakalamak mümkündür. Cemal Bali Akay “siyasi iktidarın cinsiyeti” ekseninde eski toplumları incelemiş ve çıkarımlarda bulunmuştur. Toprak ve tabii kaynaklar erkeklerindir. Sosyal hayat
Devamı

Türk Modernleşmesinin Bir Ürünü Olarak Kadın III

“Babanızın öz adıyla hitap ederek Halide Mişon mu desem? Müslüman adıyla yad ederek Halide Edip mi desem?… Meşrutiyet’te sizi sahneye çıkartanlar birer birer mezara girdiler… ama sizi evinizden içeri sokmak bile mümkün olmadı… Ah hele sizi cephedaşınız kaytan bıyıklı Mehmetçiklerden dinlemeli… Mebusluk mu istiyordunuz, vekillik mi? Yoksa mazaallah daha büyük bir şey mi? Hacm-i istiabından
Devamı

Türk Modernleşmesinin Bir Ürünü Olarak Kadın II

“Aile küçük ölçekli bir hükumete benzer. Baba onun başkanı, ana bakanı, çocuklar da tebaasıdır. Aile hükümetinde baba ve ana el birliğiyle çalışırsa, çocuklar da onlara karşı uysal olursa, işler yolunda yürür. Ev kadını yaptığı işlerden kendini mesul gören bir bakan gibi, bir takım haklar ve ödevler taşır ve işlerini bunlar çerçevesinde başarır… Ev kadınının bütün
Devamı

Türk Modernleşmesinin Bir Ürünü Olarak Kadın – I

Mektepli hanım kızların marşı Bize cennet evdir… Borcum, tehdit altındaysa Kurtarmaktır vatanımı, Fakat işim ondan sonra Olmaktır bir ev hanımı… Ben de ilim öğrenirim, Fakat ede demem zindan, Ayrılamaz derim pirim Kadın evden, ev kadın    Ziya Gökalp, Yeni Mecmua, 1917   smanlı reformcu erkekleri, Tanzimat dönemi ve arkasından gelen 2.Meşrutiyet döneminde, Batı toplumlarıyla uyum
Devamı

Vajinalara Ölüm!

-Bak kızım kadınların bir durumu vardır, bilmem biliyor musun; her ay belirli günlerde alt taraflarından kan akar. -Kan mı! Ne kanı anne!? -Kızım, bunun adı kadınlıktır. Çocuğun olması için bu kanın akması gerekir. -Şimdi benim çocuğum mu olacak!? -Hayır kızım, heyecanlanma. Kan aktı diye hemen çocuk olmaz. Kadının vücudunda yumurtalar ürer. -Benim altımdan yumurtalar mı
Devamı

Bölük Pörçük Feminizm

Bölünmüş Ortaklık Feminizm, kadınların binlerce yıllık ezilmişlik ve ikincillik deneyiminden kaynaklanan ve var olan düzeni, erkek egemenliğini, değiştirmeye yönelen bir ideoloji, sisteme gerçek bir tehdit ve meydan okumadır. Bu meydan okuma, var olan sistemin yeni savunma mekanizmaları geliştirmesine ve karşı saldırıya geçmesine neden olmuştur. Aynı zamanda, feminist hareket, var olanı değiştirmeye yönelen her devrimci hareket gibi,
Devamı

“Kendinlerine Feminist Diyen Bir Grup Kadın…” 4.Bölüne Bölüne Çoğalacağız!

  “ Biz kadınlar cins olarak eziliyor ve sömürülüyoruz. Erkek egemen toplum ve bu toplumun geliştirdiği bütün baskı aygıtları yani devlet ve himayesindeki aile, hukuk, sağlık, eğitim, bilim, güvenlik kurumları bu egemenliği örgütlüyor. Biz kadınlar ev içinde yaşamaya, ev işine ve analığa mahkum doğuyoruz. Ev dışındaysa, ancak ucuz ve statüsüz işlerde ücretli çalışabiliyoruz. Doğurma hakkımızı
Devamı

“Kendilerine Feminist Diyen Bir Grup Kadın…” 3.Toplumsal Penis Meselesi

“Cemal Süreya: Kadın-erkek arasında da, erkekle erkek arasında da sömürü var; bunlar insanların gerçek devrimi yaptığı zaman bitecektir. Asıl o tabii. Erkeğin kadını sömürmesini özel olarak öne almayalım mı demek istiyorsun? Bunu mu? Ahmet Kaya: Hayır. Öyle de denebilir ama, ben tümüyle toplumsal kurtuluştan yana bir insanım. Kadınların erkeklere karşı ya da dayağa karşı kendi
Devamı

“Kendilerine Feminist Diyen Bir Grup Kadın…” 2.Dalgaları İşitin!

“Duydum ki dün yine o kendini feminist sanan kadınla buluşmuşsun, Görüşmüşsün. Canı cehenneme demiş benim için Varsın desin, varsın desin. Sen ki ; gözümün nuru gönlümün sultanı  Canımın içi, başımın tacı, ömrümün varı Ben ki ; her şeyimi sen istemeden vermedim mi sevgiyle  En büyük feminist benim, başka büyük yok!!! Kim ki yanlış anlar feminizmi
Devamı

“Kendilerine Feminist Diyen Bir Grup Kadın…” 1. Manifesto

“Feminizmi tartışıyoruz; feministler tartışıyoruz; feministçe feminizmi tartışıyoruz; bütün kadınlar olsun istiyoruz, tarihimizi yazan bütün kadınlar gelsin, kadınlık tarihimizi yazan bütün kadınlar gelsin, kadınlık tarihimiz bir kez daha aktarılsın , bir kez daha yorumlansın, bin kere dile dökülsün ama unutulmasın istiyoruz.(…) Bir dil kuralım da, bu coğrafyalarda kaybolursak birbirimize seslenebilelim istiyoruz. Biz her şeyi şimdi çok
Devamı

Latin Amerika’da Gerillacılık Öncesi

Büyük askeri kuvvetlere veya kurulu düzenin askerlerine, polisine karşı dağınık kuvvetlerin yaptığı çete savaşına Gerilla Savaşı denir. Gerilla kelimesi, İspanyolca “Küçük Savaş” anlamına gelir. Gerilla savaşının birçok şekli vardır.” Aclan Sayılgan Yukarıdaki terminolojik tanım, akademik değildir. Alıntılanacak kadar değerli de değildir. Bu tanımı değerli yapan ifadeler ya da kavramın farklı bakış açısıyla ele alınması değil,
Devamı

M. Kemal Filmi mi Çeksek Ustam? – 2

arih, kaydedilen geçmiş, geleceğe ait olanlarla dalga geçen bir sosyal bilimdir. İnsanlık Yehuda’yla, Kabil’le, Brütüs’le güvenilmezliğini göstermiş, Machbet’le ihtirasını, kıskançlığını taçlandırmıştır. Tarih, varlığını insanlığın sıkışıp kaldığı çemberde sürekli hatalar yapmasına borçludur. Hataların acıklı komedyasından ibarettir. Acıklı olduğu kadar acımasız da olan tarih kişilerin bellekleriyle, sararmış sayfalarla, tahtakurularının yiyip bitirdiği sandıklarla yetinmez. Hep daha fazlasını isteyen,
Devamı

M. Kemal Filmi mi Çeksek Ustam? – 1

ktedron Fikret’ten sonra, rayından çıkmış bir tarih yazarını, bir yazı dizisinden daha iyi ne kendine getirebilir? Tartışılan, ağızlara pelesenk olan kavramları, tarihsel olguları ve ulusal mitleri farklı açılardan ele almak, kurtların yiyip bitirdiği tahta bir sandığı açmaya cesaret etmek demektir. Ya da tam tersi mi? Zaten söylenmişleri, tüketilmişleri bir de benim ağzımdan mı duyacaksınız? Girizgahı
Devamı

Aktedron Fikret ya da Bir İntiharın Yalan Yanlış Tarihi

“İnsanların acı çekmelerinden rahatsız olmuyorum.” Aktedron Fikret Ben ateşi ilk kez 1918’in yangınında tanıdım. 5 yıl olmuştu anamın karnından çıkıp daha derin ve dar olan bu çukura düşeli. Yine yapış yapıştı her yer ama sıcak değil soğuktu. Dar bir rahimde yaşamak Dali’nin çizdiği kadar eğlenceli değildi.(Benden tek farkı şansıydı yoksa yeteneğiymiş, dehasıymış faso fiso. Bi’
Devamı

Karılar Koğuşu’nun Sancılı Tarihi

insiyet rolleri, hiçbir bireyin muaf olmadığı sosyal yapılanmalardır. Bu sosyal yapı kültürden kültüre farklılık göstererek toplumsal yaşamı düzenlemektedir. ‘Karılar Koğuşu’ adlı yapıtta farklı kadın figürler aracılığıyla toplumdaki kadın algısı işlenmiş, kadının toplumdaki yeri ve toplumsal değeri sorgulanmıştır.   Türkiye’de, ataerkil toplum yapısının sıkıştırılmış, sosyal ve kamusal hayattan yalıtılmış kadın anlayışı Cumhuriyet Devrimi’yle tarihsel bir dönüşüm
Devamı

Çukurova: “Yeter! Söz Adil Efendi’nin!”

emokrat Parti, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin ekonomik ve kültürel isteklerinin siyasi platforma yansımasıdır. ‘YETER! SÖZ MİLLETİN!’ sloganındaki isyan uğultusu, halkın Milli Korunma Kanunu’na karşılık kendini koruma çabasıdır. Bu çabanın teşkilatlanarak büyümesi Demokrat Parti iktidarıyla sonuç bulmuş, siyasal çoğulculuk doğrultusunda çok partili dizgeye geçilmiştir. Siyasal yapıdaki değişimin toplumsal tabakalara etkisi Yaşar Kemal’in ‘Dağın Öte Yüzü’
Devamı

Yakaladım Seni, Ebe Sobe Murtazaağ!

aziran Direnişi, devletin temel kurumlarının sorgulanmasına yol açmıştır. Kolluk kuvvetlerinin iktidar temelli şiddeti sonucunda yitirilen canlarla, kaybedilen gözler, kollar ve güven duygularıyla iktidar-özne ilişkisi politik söylemler çerçevesinde tartışılmaya başlanmıştır. Toplumsal düzenin temeline inilmemiş, polis teşkilatının altında yatan militarizm ve ötekileştirme arzusu modern devlet örgütlenmeleriyle birlikte değerlendirilmemiştir. İktidar anlayışı AKP ile sınırlı tutulmuş, muhalif düşünceler sadece
Devamı