YazarEce Belkavak

BEYNİN GİZEMİ: BİR ÖĞRENME MESELESİ

Hepimiz her gün yüzlerce şey öğreniyoruz. Bazıları, arkadaşımızdan duyduğumuz ve bir hafta sonra unuttuğumuz bilgiler olarak kalıyor. Bazılarıysa, sınavlarımızda sorumlu olduğumuz ve belki de hiç unutmayacağımız bilgiler olarak belleğimizde yerini alıyor. Peki ama bize bu kadar normal ve sıradan gelen öğrenmek, aslında nasıl meydana geliyor? Öğrenme sürecini anlayabilmek için ilk olarak sinapsın ne demek olduğundan
Devamı

2024 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü: Bir MikroRNA Hikâyesi

Bu seneki fizyoloji veya tıp alanındaki Nobel Ödülü Victor Ambros ve Gary Ruvkun’a verildi. Çalışmalarının konusu mikroRNA’ların gen ekspresyonuna etkisi. Peki bu mikroRNA’lar nelerdir? Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için öncelikle biraz daha temel şeylerden bahsedebiliriz. İlk olarak, bir organizmanın her hücresinin DNA’sının aynı olduğunu biliyoruz. Onların farklılaşmasını sağlayan etken ise farklı oranlarda ekspres edilen
Devamı

Bilimin Kara Lekeleri: Eleştirilen Deneyler

Bilimin temel kaynaklarından biri de deneyler. Şu zamana kadar birçok gelişmeye katkıda bulunsalar da çokça eleştirilen deneyler de mevcut. Etik bulunmayanlardan biri de psikoloji alanındaki Küçük Albert deneyi. Zamanında davranış psikolojisi kurucusu John Watson tarafından gerçekleştirilen bu deneyin hedefi korkunun doğuştan gelip gelmediğini anlamaktı. Hastanedeki 8 aylık bir bebek olan Albert önce fareyle tek başına
Devamı

BEYNİN GİZEMİ: Derli Toplu Korteks

Görme kavramı hepimize oldukça tanıdık. Peki ama gerçekten nasıl bir mekanizması olduğunu biliyor muyuz? Daha önceki yazımda görmenin ilk aşaması olan retinadan bahsetmiştim. Şimdi aradaki bazı adımları atlayıp beyindeki sistemi konu alacağım. Retinadan alınan bilgi sinirler yoluyla korteks dediğimiz beyin bölgesine geliyor. Korteks adı verilen yapı fazlaca gelişmiş birçok görevde rol alıyor. Beynin arka kısmındaysa
Devamı

Beynin Gizemi: Retinamdaki Boşluk Nasıl Doldu?

Belki de her insanın aklını kurcalayan konulardan bir tanesi beynin mucizesi. Birçok farklı açıdan şaşırtıcı olsa da bu yazıda görsel algıdan bahsedeceğiz. Gözlerimiz dünyaya açılan penceremiz olarak adlandırılır. Fizyolojik olarak da pencereyi anımsattığını söylemek yanlış olmaz. Tek fark bir cama göre ışığı oldukça fazla kırıyor olması. Gözün eni düşünüldüğünde korneadan geçen ışığın çok kısa bir
Devamı