Vitalizm, canlılığın oluşması için maddeden bağımsız olarak bir güç, enerji ya da ruhun varolması gerektiğini savunan görüştür. Bu güç, genel olarak maddesel olmayan “ruh” ya da “yaşamsal güç (elan vital, vital impetus) olarak adlandırılır. İlk defa Henri Bergson, ‘Yaratıcı Evrim’ isimli kitabında kompleks yapıların evrilmesinden söz ederken bir gereklilik olarak elan vital kavramını öne sürmüştür.
Vitalizm fikrine göre, inorganik yapılardan organik yapılar ya da organik/inorganik yapılardan canlılığa sahip yapılar elde etmek mümkün değildir. Organizmayı, sistemli bir makine olarak tasvir eden Kartezyen (Descartesçi) anlayışta da vitalizmin örüntüleri görülebilir. Ancak, Kartezyen anlayış, insanolmayan hayvanların ruh sahibi olmadığı iddiasıyla vitalizmden ayrılır. Modern yaratılışçı ve akıllı tasarımcı yaklaşımlarla benzer bir şekilde vitalist anlayışa göre, canlıların kompleks yapılarının elde edilmesi için doğa üstü güçlere ihtiyaç vardır. Organizma, doğa içerisinde belirli şartlar altında kendini evriltemez. Organizmanın bir organizma olarak varoluşunun tek sebebi, sahip olduğu spiritüel güçtür yani ‘elan vital’dir.
Yaratılışçılığın, bilimde temel paradigma olarak kabul edildiği zamanlarda vitalizm adeta bir dogma olarak ele alınıyordu. Çünkü, vitalizmi çürütecek yeterli bilimsel veri bulunmamakla beraber mevcut dinlerin yaratılış açıklamaları da vitalizmle uyuşmaktaydı. Evrim Kuramı’nın ortaya çıkışıyla, bu dönem artık folk biyoloji dönemi olarak adlandırılır oldu. Evrim Kuramı’ndaki gelişmeler, hem vitalizmin sıkı sıkıya dayandığı telelojik(erekselci) varoluşun gereksizliğini hem de canlılığın oluşması için maddeden bağımsız herhangi bir gücün varolmasına ihtiyaç olmadığını göstermiştir. Günümüzde, laboratuvar ortamında dahi, kimyasal (prebiyotik/abiyogenesis) evrim ve biyolojik evrim gözlemlenmektedir. Dolayısıyla vitalizmi, ‘sahte bilim’ olarak damgalamamak için herhangi bir sebep yoktur. Yaşam fonksiyonları, günümüz biliminin de gösterdiği üzere, sadece fiziksel, biyolojik ve kimyasal süreçlerle açıklanabilir.