Gün geçmiyor ki, bilgisayarlar ve yapabildikleri ile ilgili yeni bir haber almayalım. Duyduğumuz en son haber, internet dünyasında çığır açan Google’ın Tel Aviv Üniversitesi ile ortaklaşa projelerinden biriyle ilgili. Amaç; geleceği gören bilgisayarlar üretebilmek. Yöntem; bilgisayarlara “pişman olmayı” öğretmek.
Birçok yatırımcının işlerinin seyirini önceden kestirebilmek gibi bir arzusu vardır. Bu durumda ( Ajans Press, bir danışma şirketi yada bir CEO, … gibi), bir uzmana başvurmak isterler. Google da kendi AdWords ve Adsense reklam hizmetlerinde de kullanmak ve yatırımcılara hitap etmek adına yeni bir yazılıma destek olmuş. Bu yazılımda insan beyninin bir diğer vazgeçilmez özelliğinden feyz almışlar; “pişmanlık”. Bilgisayarlardan beklenen, hedeflenen sonuç ile elde edilen sonuç arasındaki uzaklığı, ki bu değere “pişmanlık” adını vermişler, minimuma indirmek. Pişmanlığı en aza indirgemek için bilgisayarların, alâkalı tüm değişkenleri önceden belirleyip değerlendirebilmesi ve gerçek zamanlı verileri anında sisteme entegre etmesi gerekiyor.
Size bir örnek verelim. Sabah ayılmak için kahve almaya gitmek iyi bir fikir gibi gözükür, ama vardığınızda upuzun bir sırayla karşılaşmak, sizleri de pişman etmez mi? Peki size, sabahın erken saatinde herkesin aynı düsturla kahve almaya gideceğini ve kafenin kalabalık olacağını önceden söyleyen ve sizi hiç pişman etmek istemeyen bir yoldaşınız olsa… Üstelik “off kafe de çok kalabalıkmış” diye tweet’leyen müşterilerilerle bu öngörüyü desteklese… Bir de sizi ofisinizin çaycısı Yavuz Abi’ye yönlendirse, daha ne istersiniz?! Ben, pişmanlıklarımı öncesinden görebilen bir bilgisayarın yanında, arabesk şarkılara eşlik edip rakının dibine vurabileceğimiz bir yoldaş da arardım ama belki o da ileride olur ha, ne dersiniz?
