Bu yaz da sivrisineklerden nasibimizi aldık sanıyorum. Birden kolunuz, bacağınız kaşınmaya başlıyor ve o da ne, ısırılmışsınız! Ne ara geldi, vücudunuza kondu, damarlarınızdan kanınızı çekti de gitti? Doğa bu, her şey ustalıkla yapılıyor.
Bir sivrisinek bizi ısırırken neler oluyor onları öğrenelim ilk önce. Sineğin vücudumuza batırdığı yapısına kısaca hortum diyelim. Bu hortumun Latince maxillae adı verilen pürüzlü bir yapısı var ki derimize ilk temas edip içeri giren de o. Bu ilk giriş sırasında sivri sinek başını sallayarak 15-17 Hz’lik bir titreşim oluşuyor ve hortumun deriyi delmesi için gerekli olan kuvveti uyguluyor. Sonrasında bu hortumun içinde olan labrium adı verilen tüp maxillae’nin içerisinden kayarak derimizde daha fazla ilerliyor ve kılcal damarımızın içerisine giriyor, titreşimse 6 Hz’e kadar düşüyor. Bu sırada hortumdan sineğin salyaları da bizim derimize enjekte ediliyor ki bu sıvıda bulunan kimyasallar kanımızın pıtılaşmasını engelliyor ve aynı zamanda hastalık yapabilecek bakterilerde bu şekilde vücudumuza giriyorlar. Yumurtalarını üretmek için kanımızdaki kimyasallara ihtiyacı olan dişi sivri sinekciğimiz işini bitirdikten sonra da uçup gidiyor.
Peki, ne oldu da derimizde bu kadar iş dönerken ruhumuz bile duymadı? Öncelikle maxillae’nin yüzeyinin pürüzlü olmasından dolayı hortum sinirlerimize tamamen değmektense minimum yüzey alanıyla değiyor. Şu anda tıpta kullanılan demir ve pürüzsüz iğneler ise bütün yüzey alanıyla sinirlere değdiğinden canımız yakıyorlar. Bir yandan da kanın pıhtılaşmasının engellenmesi yine vücudun acıyı hissetmesine engel oluyor.
Hindistan’da ve Japonya’da farklı gruplar sivrisinekten ilham alan iğneler geliştirmişler. Profesör Aoyagi’nin iğnesinde zıpkın benzeri pürüzlü tüp ilk önce deriye değiyor ve ardından, içinden daha ince bir tüp ilerleyerek kan alıyor veya bir ilaç enjekte ediyor. Aynı zamanda iğne deri içerinde ilerlemesini piezoelektirk kristal motorların 15 Hz civarında titreşimiyle sağlıyor.
İnsanlar üzerindeki denemeleri de çoktan yapılmış. Denekler bu yeni iğnenin gerçekten standart iğnelerden çok daha az acıttığını fakat enjeksiyon süresinin uzun olmasının negatif bir özellik olduğunu söylemişler. Bu konuyla ilgili ise yetkililer, sivrisineklerin daha iyi bir şekilde incelenmesiyle ve teknolojinin geliştirilmesiyle bahsi geçen negatif özelliğin de ortadan kalkacağını söylüyorlar.
Sinir oluyoruz, sevmiyoruz ama sivrisinekler bile bizlere yardım ediyorlar. Demek ki her şeyde bir hayır var. :D
Kaynakça:
http://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2015/08/08/why-mosquitoes-bite.aspx
https://www.newscientist.com/article/dn14348-painless-needle-mimics-a-mosquitos-bite/
http://www.gizmag.com/mosquito-inspires-near-painless-hypodermic-needle/18320/
http://olivermbarham.com/omb_images/NCSU/research/IOP_published_9-8-2008.pdf