Bu zamana kadar pek çoğumuz Coca Cola’nın satışlarını artırmak için, sinemada normalde saniyede 24 kare hızla oynatılan 35mm filmlere, insan beyninin algılayamadığı ancak bilinçaltında algılanabilen 25. kareyi ekleyerek deneyler yaptığını duyduk. Bu deneylerle ilgili bilmediğimiz ve duymadığımız şeyse deneylerin gerçek sonuçları.
Deneyde Coca Cola satış elemanları 25. kareye mesaj olarak “Coca Cola ve patlamış mısır al” yazmıştı. Ancak anlatılanın aksine aslında film arasında Coca Cola ya da patlamış mısır satışlarında herhangi bir değişiklik gözlemlenmemiş.
Coca Cola’nın yanı sıra, hatta Coca Cola’dan ziyade, Amerikan askeri endüstrisi ‘eşik altı algılama’ üzerine pek çok araştırma yapmış. Ancak benzer şekilde bu deneylerde de çarpıcı ya da ikna edici sonuçlara ulaşılamamış. Tüm bunlara rağmen hala insanların kararlarını belirleyen bilinçdışı etkenler üzerine pek çok sayıda araştırma yapılmaya devam ediyor.
Özelikle pazarlama ve satış tekniklerini geliştirmeyi hedefleyen araştırmalar, nöroekonomi disiplini olarak adlandırılıyor. Bu çalışmaların hiçbirinde, anlatılan Coca Cola efsanesindeki sonuçlar gözlemlenmemiş. Ancak yine de çalışmalar sonucunda bazı önemli bulgular da bulunmuyor değil. Örneğin, karar verme süreçlerinde, seçeneklerin kişide uyandırdığı duygulanımların o seçeneği seçip seçmeme üzerinde çok önemli rolü olduğu ortaya çıkarılmış. Yani herhangi bir seçenekle karşılaştığınız ilk anda, o seçenek bilinçaltınızda pozitif duygu oluşturabiliyorsa, mantıksız olsa da o seçeneğin seçilme olasılığı artıyor.