Toyota’nın Yeni Kozu: C-HR

Testimizin konuğu konsept bir araba tasarımı ile yollarda görmeye başladığımız bir Japon makinası, kısaca Toyota C-HR. 2016 4.çeyrekten itibaren satışı başlayan bu model, Japon devi Toyota’nın ülkesi dışında ürettiği 3 hybrid otomobilden bir tanesi (Auris Hybrid-Britanya, Yaris Hybrid-Fransa) ve bununla birlikte ülkemizde üretilen ilk hybrid otomobil olarak bir ilke geçmiş durumda. Sakarya Adapazarı fabrikasında C-HR modeliyle birlikte yıllık 280.000 adet otomobil üretilmesi planlanıyor.

Ülkemizde 1.2 turbo beslemeli benzinli ve 1.8 hybrid motor seçeneği ile sunuluyor. Fakat 2 seçenek arasında kritik kombinasyon farkları mevcut: 1.2 benzinli seçenekte 4×4 seçeneği de mevcut iken 1.8 hybridte sadece 4×2 çekiş sistemiyle mevcut ve 1.2 motorda manuel ile MultiDrive S sanzıman seçenekleri mevcutken 1.8 hybridte yalnızca e-CVT şanzıman sunuluyor. Her iki seçenek için de Advance, Dynamic ve Diamond donanım paketleri var bu konuda bir farklılığa gidilmemiş.

Performans

Kullandığım test aracını baz alarak yapacağım değerlendirmedeki 1.2 turbo beslemeli motorlu ve MultiDrive S şanzıman kombinasyonlu Diamond paketli modele dair kısaca teknik verilerden bahsedecek olursak: 116 bg ve 185 Nm’lik bir tork değerine sahip. Maksimum gücü 5600 devir bandında sunarken maksimum torku 1500 dd’den itibaren verebiliyor. Bununla birlikte araç 0-100 km hızlanmasını 11.4 saniyede tamamlıyor. 1535 kg’lık ağırlığa sahip C-HR, D segmentindeki otomobiller ile benzer bir ağırlığa sahip -hafif bir araç olmadığını söyleyebilirim-.

İzlenimlerimden yola çıkarak şunları söylebilirim: ortalama bir performansa sahip bir şehir aracı, ani hızlanmalar konusunda beklentileri oldukça düşük tutmakta fayda var ve motor ile şanzıman uyumu ortalama bir seviyede diyebilirim. Vites geçişlerinde herhangi bir sarsma yaşamadım fakat sollama yapmak için gaza yüklendiğimde devir yükselttip devir düşüren Auris testinden de alışkın olduğum (Bkz.Toyota Auris Testi) MultiDrive S şanzıman kısa sürede vites geçişi sağlayabilse de motor hızlanma konusunda biraz geride kalıyor. Gaz tepkisi konusunda da pek tatmin edici olmadından söz edebilirim. Aslında bu noktada ben aracın ağırlığını büyük bir problem olarak nitelendiriyorum.

Donanım

Toyota C-HR modelinde herhangi bir donanım için en üst seviye demek biraz zor. Advance seçeneği Diamond ve Dynamic’ten biraz daha zayıf kalıyor fakat Diamond’da olan bazı içerikler Dynamic’te olmazken Dynamic’te sunulanlar da Diamond’da olmayabiliyor. Zaten fiyatlar da denk sayılabilecek seviyelerde tutulmuş. Başlıca farklılıklar iç ve dış mekandaki görsellikleri barındırıyor. Dynamic pakette olmayıp Diamond’da olan tek teknolojik donanım farkı ise Akıllı Park Destek Sistemi (SIPA). Donanım konusunda yükselen standartlarda ortalama bir seviyede olduğunu söyleyebilirim. Toyota Auris’teki hatasını bu araçta da devam edip yine aynı multimedya sistemine C-HR’da da yer vermiş. 8″‘lik Toyota Touch ismini verdikleri bu dokunmatik ekran, hem yavaş bir işlemciye sahip -ki bu aracı kullanırken geç işlem gerçekleştiyor- hem de dokunmatik hassasiyeti önemli bir seviyede düşük. Öte yandan ticari arabalarda bile artık standart olarak getirilen koltuk ısıtma seçeneği bu araçta da olabilirmiş.

Diamond donanımda standart olarak sunulan 18″ aliminyum alaşımlı jantlar dışarıdaki modern tasarımı bütünlüyor

Tasarım

C-HR’ın en ön planda özelliğinin dış tasarımı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Showroomlardaki concept otomobilleri seri üretim bandından yollara çıkarılabildiğini görüyoruz adeta. Bu konuda takdire şayan. Tasarım anlamında diğer rakipleriyle karşılaştırıldığında daha yüksek ve ulaşılması güç bir çıtada diyebilirim.

Gerek ön gerek arka gerekse yan profilden estetik ve modern hatlara sahip yalnız içine girdiğimde aynı heyecanı bende uyandıramadı. Ön konsol şık sayılabilecek bir tasarıma sahip fakat orta konsol dış tasarım ile başlayan yüksek beklentilerden sonra bu araca ait değilmiş hissiyatı yaratabiliyor. Aracın tasarımcıları elmas figüründen ilham alarak bir tema izlediklerini belirtmişlerdi fuardaki tanıtım yapılırken.

Aracın temasını yansıtan elmas figürlü detaylar

Bu durumu Diamond donanım paketiyle getirilen tavan ve kapı döşemelerinin olduğu kısımdaki elması benzeri dekoratif desenlerden anlayabiliriz. C-HR’ı Crossover rakibi Nissan Juke’un evrilmiş formu olarak benzettim, hem tasarım hem de performans anlamında birbiri ile yakın karakteristik özellikler ile benzer sürüş dinamiklerine sahip.

Citroen DS4’teki (Bkz.Citroen DS4 Testi) gibi yan profilden bakıldığında arka kapı kulpları araca coupe görünümü kazandıracak şekilde yerleştirilmiş ve DS4 modelinin aksine arka camlar açılabilir özellikte.

Konfor

Test güzergahı kapsamında otoyol üzerinde aracı test ettiğimiz için aracı pek zorlama fırsatımız olmadı. Kısaca süspansiyonlardan bahsetmek gerekirse: Ön tarafta birçok araç için standart olan McPherson tipi süspansiyon kullanılırken arka tarafta bazı Toyota modellerinden de alışkın olduğumuz çift salıncak sistemi mevcut. 4×2 çekiş sistemi olan aracımızda 18″‘lik jantlar da standart olarak mevcuttu. Ortalama bir konfor sunabileceği kanısındayım.

Malzeme kalitesi ve işçiliğe gelecek olursak: Bu konuda C-HR’ın daha çok yol katetmesi gerektiğini düşünüyorum. Araç, B segmenti ekonomik fiyat etiketli bir otomobille aynı malzeme kalitesine sahip. İç konsolda neredeyse her yer sert plastikten yapılmış. Elmas desenli kapı döşemeleri içi boş olan sert plastik ile kaplı, kapı cepleri ve torpido için de aynı şey geçerli. Kalite algısı oldukça düşük seviyede ve beklentilerden çok aşağıda. Torpido gözü araçın heybetine göre oldukça ufak, arka tarafta klima hava çıkışı mevcut değil. Öte yandan arka kapı kollarında bardaklık bulunması ergonomik, şaft tünelinin diğer Toyota araçlarındaki gibi bu modelde de düşük tutulması 3.yolcu için ideal ve Citroen DS4’te arka cam açılmaz iken benzer tasarımdaki C-HR’da böyle bir problem olmaması güzel.

Bu durum cam tavan ile çözülebilirmiş fakat aracın iskelet sistemindeki tavan aerodinamiği güvenlik testlerinde bu opsiyona izin vermiyor. Kısacası malesef sunroof veya cam tavan ile satışa sunulamayacak.

C-HR 297 litrelik bir yükleme alanıyla düşük seviyede bir bagaj hacmine sahip.

Yakıt Tüketimi

Ortalamanın biraz altında performansa sahip bu motor tutumluluk potansiyeli taşıyor olabilir diye düşünüyordum fakat tam olarak böyle değil diyebilirim. Fabrika verilerine göre şehir içi 100 km’de 7.3 litre tüketim değerine sahipken bu değer şehir dışı tüketimde 5.1 litre’ye kadar geriliyor. Türkiye şartlarında bu değerler pratikte 1 litre yukarıya çekiliyor olarak düşünürsek pek bir benzinli araba için tutumlu değil ancak çok da tüketmeyen bir araç olarak Toyota C-HR’ı niteleyebiliriz.

Genel olarak, belki de en iyi dış tasarıma sahip seri üretim araçlardan bir tanesi olabilir ama iç tasarım biraz daha iyi olabilirdi. Motor konusunda pek ideal bir seçenek değil yakıt tüketimi konusunda da durum aynı. İçerideki malzeme kalitesi konusunda çok zayıf kalınmış. Toyota C-HR 20-35 yaş arası genç diye nitelendirilebilecek bir kitleyi baz alarak tasarlanmış ve üretilmiş diye düşünüyorum. Fiyat konusuna gelecek olursak kullanmış olduğum araç 1.2 Turbo MultiDrive S motor seçeneği ve Diamond donanımı ile 119.700 tl‘lik bir fiyat etiketine sahipti. Bence bu fiyat ile alıcına sunmuş olduklarında yeteri kadar cömert değil diye düşünüyorum.

Genel Değerlendirme

Yakıt: ✯✯
Performans: ✯✯
Konfor: ✯✯✯
Tasarım: ✯✯✯✯✯
Fiyat: ✯✯

Kaynakça

Toyota Starts Production of new C-HR Crossover

Yeni Toyota CH-R Türkiye Fiyatı ve Özellikleri

Leave a Reply