Bilim, sosyal bilimler ve fen bilimleri olmak üzere iki farklı dala ayrılmıştır. Fen bilimleri kesinlik içeren pozitif bilim olarak değerlendirilirken, sosyal bilimler değer yargılarına dayanan normatif bir bilim dalıdır. Sosyal bilimler içerisinde yer alan iktisat, norm, kural ve amaç belirlemeye yönelik olduğu için pozitif bilim olarak sayılmamaktadır ve bu yönüyle pozitif bilim olan fizik alanından ayrılır. Ancak bu ayrıma karşın iktisat ve fizik bir etkileşim içerisindedir. Bunun nedeni fiziğin gözlemlenebilir olguların nasıl değiştiğini açıklamaya çalışması ve bu olgular üzerinden araştırmalar yapıyor olmasıdır. Fiziğin bu özelliği aslında onun var olan bütün bilim dallarıyla bir nevi etkileşim içinde olmasını sağlamıştır, buna iktisat alanı da dâhildir.
İktisatçılar teorilerinde fiziksel terimlerden yararlanmışlardır. Bunun ilk örneklerinden birini de klasik iktisadın başlangıcı kabul edilen Adam Smith’in 1776’da yayınlanan “Ulusların Zenginliği” adlı eserinde rastlanır. Smith’in iktisat modelinde fiziğin mekanik denge modelini temel almıştır. Ona göre sistem farklı hareket ve etkilerde hayal edilen düzenin bağlantısını sağlamak için icat edilmiş bir makinedir. (Alvey, 1999). Smith ile başladığı varsayılan bu iktisat ve fizik ilişkisi yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Bazı iktisatçılar ekonomik terimleri fizikten yararlanarak mecaz anlamlar katmışlardır. Örneğin Lozon Okulu’nun temsilcilerinden olan iktisatçı Leon Walras mekanikteki fiziksel bazı terimlerin ekonomideki karşılığını belirlemiştir: “Molekül-birey”, “uzay- mallar ve hizmetler”, kuvvet-marjinal fayda”, “iş veya enerji gücü=güç x uzay” “fiziksel etkileşim-sosyal etkileşim” gibi.
İktisat ve fizik alanındaki etkileşim ilk kez Ekonofizik ismiyle fizikçi H. Eugene Stanley tarafından 1995 yılında Hindistan’da yapılan İktisatfizik Konferansında kullanılmıştır. Zaman içerisinde bu terim disiplinler ötesi çalışma haline gelmiştir. Ekonofiziğin ilgilendiği alanlar; finansal piyasaların getirilerinin dağılımı, finansal piyasalardaki fiyat dinamiklerini, firma büyüklükleri ve büyüme oranlarının dağılımı, şehir büyüklüklerinin dağılımı, nüfus ve gelir dağılımı. Bu bağlamda ekonofizik istatiksel fizik ve kuantum istatistiğinden yararlanmakta ve böylece piyasaların küresel davranışlarını incelemektedir. Atomik ve atomaltı düzeyde fiziği açıklayabilen kuantum mekaniğinin ekonofiziğe uyarlamak ilginç görünse de aslında bu mekanik finanstaki ödeme süresi fiyatlarını belirlemede bir araç olabiliyor. Yirminci yüzyılın en önemli fizikçilerinden olan Richard Feynmann’ın Path-integral (yol integrali) metodu ile finansal opsiyon değerleri saptama çalışması yapılabilmekte. Basitçe Feymann integraline göre elektron A dan B noktasına birçok farklı yolu izleyerek gidebilir ve elektronun bulunduğu noktalar bütün olası yolların süper pozisyonu şeklinde kabul edilir. Bu teori finansta bir opsiyonun path integrali ekonomik değerin izlediği sürece denk geliyor. Eğer opsiyonun değeri belirli sınır koşullarında tam olarak bilinirse, fiyat belirlemek için tutarlı bir kuantum sistemi belirlenebiliyor.
Günümüzde fiziğin temel yöntemlerinin finansal verilerin analizindeki etkisi yadsınamaz. Gelişen teknoloji ve yeni öğrenilen algoritmaların gelişmesiyle karmaşık yapılardan oluşan ekonomik sistemi açıklamada henüz yeni sayılabilecek disiplinler arası etkileşimin sonucu olan ekonofizik alanında çalışmaların gün geçtikçe artacağı aşikârdır.
KAYNAKLAR
Alvey, James E., (1999), “Mechanical Analogies in Adam Smith,” Massey University Discussion Paper No. 99.12, 4.
http://commerce.massey. ac.nz/publications/discuss/dp99-12.pdf
http://ekonomitek.org/pdffile/no11_08_makale2_kirer_eren.pdf
http://www.iktisadiyat.com/2016/07/01/ekonofizigin-tarihsel-gelisimi-ve-kuantum-mekaniksel-formalizmin-getirileri/
Numan Ayhan
Kavramları çok güzel anlatılmış , kaleminize sağlık ..
Bayram
Ben bu olayı sanırım Pi diye bir film vardı oradan hatırlıyorum. Filmden bir alıntı:
“Evet şimdi varsayımlarımız sıralayalım:
1- Matematik doğanın dilidir.
2 – Çevremizi saran her şey rakamlarla anlaşılabilir ve temsil edilebilir.
3 – Rakamları birleştirirseniz bir model elde edersiniz.
Dolayısıyla doğa modellerden ibarettir.”
Zor ama çok güzel bir konu. Bana kalırsa fiziğin bilgisini bilemeyiz. Onlar sadece bize görünür. Hepsi birer model. Görmek istediğimiz şeyleri görürüz hepsi o. Hisse fiyatı zımbırtıları da öyle bence.