2014 Dünya Kupası rüzgârı tüm heybetiyle esmeye devam ediyor. Milyonlarca kişiyi ekran başına kilitleyen, aynı zamanda 3 milyon kişinin ise tribünleri dolup taşırdığı, FIFA tarihinin en karlı turnuvası olan bu görkemli organizasyonun ev sahibi ülkeye 51 milyar dolarlık gelir, FIFA’ya (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) ise 4.5 milyar dolar civarı kazanç sağlayacağı öngörülüyor. FIFA bu gelirin %40’ını Emirates, Hyundai, Adidas, Sony, Coca-Cola, Visa gibi markaların yer aldığı 6 ana sponsordan, %60’ını ise TV yayın haklarından elde ediyor. Toplam kazancın 1 milyar dolarını ev sahibi Brezilya’nın yapacağı yatırımlara, 1 milyar dolarını ise işgücü bütçesine (takımlara dağılacak ödemeler) ayırıyor. Yani sonuç olarak FIFA, kalan 2.5 milyar dolar ile kendi saltanatını sürer duruma geliyor.
Bu gibi önemli spor organizasyonlarının küresel ekonomiye büyük ölçüde etki ettiği ise JP Morgan, Stanley ve ABN Amro Bank gibi saygıdeğer yatırım bankaları tarafından yapılan finansal ve ekonomik araştırma raporları sonucunda kanıtlanmış olup, yalnızca organizasyonun gerçekleştirildiği ülke ekonomisini değil, organizasyon dâhilinde yer alan diğer ülke ekonomilerini de şekillendirdiği gösterilmiştir. Kupayı evine götüren ülke takımının 35 milyon dolarlık ek kazanç elde edeceği küresel organizasyonda altyapı, ulaşım, tesis ve statların inşasına harcanan milyonlarca dolar ve yatırımların Brezilya’ya getireceği istihdam olanakları, vergi gelirlerindeki artış ve artan tüketim getirisi ile ülkenin şampiyonun kazandığı miktarın 15-16 katını kazanması bekleniyor.
Dünya Kupası’nın mikro ekonomik alanda etkilerine baktığımızda ise artan hane içi harcamalar (geliştirilmiş ses ve görüntü sistemine sahip TV, uydu ve diğer teknolojik araçlar, taraftar başına milli takım ürünlerine yapılan 40 € değerinde harcama) ile 270 milyon dolar biletlerden elde edilen gelirler (en düşük bilet fiyatının 90 dolardan alıcı bulduğu ve 3 milyondan fazla bilet satıldığı düşünüldüğünde) ve aynı zamanda Sambacıların kendi kültürlerini yansıttığı yiyeceklerin yer aldığı cafe ve restoranların dolup taştığı sokak satıcılarının da elde ettiği gelirler ve medya tanıtımları ‘’futbol turizminin’’ önemli getirileri arasında yer alıyor. Bilindiği üzere 2014 Dünya Kupası için Brezilya’ya ev sahipliği verildiğinde bir grup Brezilyalının bu durumdan pek hoşnut olmayıp organizasyon için yapılan yatırımların (sadece stadyumlara yapılan toplam harcama: 3.2 milyar dolar) ülke kalkınmasını ve büyümeyi hızlandırıcı yönde okullara, hastanelere ve ülke halkına istihdam sağlayacak yeni iş alanlarının oluşumuna harcanmasından yana olduklarını, yaptıkları protesto gösterileriyle tüm dünyaya duyurmuşlardı fakat 600 bin turistin zor durumdaki ülke ekonomisine canlılık getirdiği ise aşikâr.
4 yılda bir düzenlenen ve 20’ncisi gerçekleştirilen 64 maçlık turnuva 12 Haziran’da başladı ve 13 Temmuz’da Almanya-Arjantin arasında yapılacak olan final maçıyla sona erecek. Turnuva sonunda ise dünyanın 6. büyük ekonomisi olan Brezilya’nın, ülke tanıtımıyla birlikte önümüzdeki yıllarda büyük kazançlar elde etmesi bekleniyor. Sahip olduğu 8.73 milyar dolarlık turizm gelirini 4 yıl içerisinde 10.65 milyar dolara yükseltmesi ve organizasyonun GSYH ‘ya %2.17 oranında katkı sağlaması öngörülüyor.
Son olarak Türkiye’nin Dünya Kupasına katılma şansını kaybetmesiyle birlikte yarım milyar dolarlık kazancı da geride bıraktığı düşünüldüğünde, ülkemizin de spor ve eğlencenin yanı sıra ekonomik kazanç da elde edeceği bu gibi küresel organizasyonlarda yer alması dileğiyle…
GSYH : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla