Girişimci; mal ve hizmet üretebilmek için üretim faktörlerini bir araya getiren, kendi varlığını, vaktini, gayretini ve cesaretini kullanıp risk üstlenerek işe girişebilen kişidir. Bir ülkenin ekonomik olarak kalkınması için emek, sermaye, toprak ve girişimci gibi üretim için gerekli faktörlere yeteri kadar sahip olması gerekir. Bu üretim faktörlerinin her birisi önemlidir ama girişimci daha önemlidir. Çünkü emeği bir araya getiren de, sermayeyi bulan da, toprağı işleyen de girişimcidir.
Kalkınmış ülkelere bakıldığında, eğer bir ülkede emek eksik ise dışarıdan tedarik edilmektedir. Sermaye eksik ise dışardan kolayca kredi bulunmaktadır. Ham-madde, doğal kaynaklar ve toprak eksik ise bu da dışarıdan elde edilmektedir. Ancak girişimci eksik olduğu zaman üretim ve yatırım başarılamamaktadır. Bu yüzden yatırımda, üretimde ve ekonomik kalkınmada girişimci faktörü son derece önemlidir.
Bunun önemini kavrayan ülkeler, başta Türkiye, tüm girişimcileri desteklemiş, her bakımdan girişimciliği teşvik etmeye çalışmıştır. Genç girişimcileri ve kadın girişimcileri ise özel olarak teşvik etmiştir; desteklemeye de devam etmektedir. KOSGEB’in (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın) girişimciliği teşvik etme, yaygınlaştırma ve başarılı işletmelerin kurulmasını destekleme amaçlı “Girişimcilik Destek Programının” varlığı, Türkiye’de girişimciliğe önem verildiğinin örneklerinden biridir.
Bir ülkede girişimciliğin desteklenmesi, şüphesiz ki o ülkenin kalkınması için önemli bir etkendir; fakat aynı desteğin ve teşvikin kadın girişimcilere de uygulanması, ülkenin potansiyelinden daha çok faydalanabilme olanağı sağlar. Aynı şekilde, kadın nüfusunun iktisadi faaliyetlere ve üretime katılması, ülkemizin kalkınması için büyük bir kazanım olacaktır. Politikada kadın aday kontenjanları nasıl ki demokrasiyi zenginleştiriyorsa, girişimcilikte kadınların özel olarak teşvik edilmesi de ekonomik ve sosyal kalkınmaya ayrı bir zenginlik kazandıracaktır.
İzlediğim bir televizyon programında bir kadın girişimcinin hikayesi konu ediliyordu. Beş yüz lira gibi son derece mütevazı bir “mikro kredi” ile sadece tek dikiş makinesi satın alarak üretime başlayan bir kadın girişimci, tekstil ürünleri üretip satarak makine sayısını, üretim miktarını ve satışlarını gittikçe artırmış; ihracat yapar seviyeye gelerek, iyi bir başarı örneği sergilemiştir. Ülkemizde bunun gibi çok sınırlı sermayeyle işe başlayıp risk alarak küresel piyasalarda başarı elde etmiş birçok kadın girişimci örnekleri vardır. Kadın girişimciliği destekleyen çeşitli başarılı programlar hala devam etmektedir.
Diğer taraftan, birçok gelişmekte olan ülkede kadın girişimciliğin öneminin farkına henüz varılmamış olması, o ülkenin ekonomik büyüme potansiyelini kullanmadığı anlamına gelir ve bu durumda etkinlikten söz etmek güçleşir. Küresel rekabetin ne ölçüde yüksek olduğu gerçeği göz önünde bulundurulacak olursa, bir ülkede kadın girişimciliğin desteklenmesi ve başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi o ülkeyi kalkındırmada kritik başarı faktörü olarak değerlendirilebilir.