1929’da kanun haline getirilen ve 1946’dan itibaren kutlanan Yerli Malı Haftası, yerli malı kullanmanın, tutumlu olmanın ve yatırım yapmanın önemini hatırlatmak amacıyla her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanmaktadır. ‘Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı’ sloganı ise ilkokul yıllarında Yerli Malı Haftası’nda hemen hemen hepimizin aşına olduğu bir slogandır. Yerel ekonominin temelinin üretim olduğunu vurgulayan bu slogan aslında günümüzde de ulaşım ve iletişim olanaklarındaki gelişmelerle dünyadaki globalleşmeye rağmen ekonominin kurallarının değişmediğinin de bir göstergesidir diyebiliriz.
Aslında yerli üretim kavramının temelleri sanayi devrimine dayanmaktadır. Tarihte sanayi devrimi ile birlikte üretimdeki olanakların artışı ve düşen maliyetlerden dolayı üretim miktarları tüm sektörlerde artışa sebep olmuş ve bunun sonucu olarak erken sanayileşmiş ülkeler ürettikleri fazla ürünü satabilmek için yeni pazar ihtiyaçlarını henüz sanayileşmemiş ülkelere ihracat yaparak karşılamışlardır. İthalat yapılan ülkelere yeni ve farklı ürünlerin daha ucuza girmesi o ülkelerdeki gelişmekte olan sanayi kuruluşlarını ise negatif yönde etkilemiştir. Bu ülkelerden biri olan Türkiye için ise durum, tekelleşen yabancı büyük firmaların ulusal para kaynaklarını kendi ülkelerine taşımalarıyla birlikte dışarıya olan ekonomik bağımlılığı arttırmaktadır. Ekonomik bağımlılık ise tüketicinin uzun vadedeki alım gücünü düşmesine sebep olmaktadır. Yani aslında bugün ucuz olduğu için satın alınan her yabancı şirket ürünü, ileride aynı ürünün tüketici tarafından daha pahalıya alınmasına yol açmaktadır denilebilir. Bu sebeple yerli üretim sıklıkla dile getirilen bir kavram olmuş ve üreticiyi kalkındırmak, ithalatı azaltarak ekonomik bağımlılığı azaltacak en önemli faktör haline gelmiştir.
Geçtiğimiz dönem Ekonomi Bakanlığı’nın yayınladığı 2015 yılı performans programında Bakan Nihat Zeybekçi’nin söylediği şu sözler;
“En önemli önceliklerimiz bizi 2023 hedeflerimize ulaştıracak olan etken reel ekonomiye geçmek, yatırım, üretim, istihdam, ihracat zincirini kuvvetlendirmek, yatırım ortamını iyileştirmek, yüksek katma değer yaratmak, üretimimizi artırarak ve ithalat bağımlılığımızı azaltarak cari açığımızı azaltmak, ithalat politikalarımızla yerli üretim ve sanayiyi desteklemektir.”
de Türkiye’nin dışa bağımlılığının azaltılması için yerli üretimin önemi vurgulamaktadır.
Bu konjonktürde dışa bağımlılığı azaltmak için devlet, üretici ve tüketici olarak ne yapmalıyız?
İlk olarak yapmamız gereken şey, bugüne kadar sadece yerli malı haftasında söylemden öteye geçmeyen, ‘Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı’ sloganını uygulamaya çevirmek. Öncelikle kamunun Türkiye’de üretilip de, dünyadan satın alınan mal ve hizmetleri belirlemesi gerekiyor çünkü eğer ülkemizin üreticisi dünyaya ürün satarken, kendi iç pazarında ‘ön yargılarla’ boğuşuyorsa, bu işin içinden çıkamayız. Aslında şunu açık yüreklikle söyleyebiliriz ki, bugün dünyadaki üretimlerle, Türkiye’deki üretimler arasında büyük bir kalite farkı yok. Bunun en güzel örneklerinden birisi ise makine ve otomotiv yan sanayisidir. Fakat otomotiv üssü olduğu iddia edilen ülkemizde yan sanayinin ihracatı, ana sanayiye denk ise ve yerli üretim içte mal satmakta zorlanıyorsa aksayan bir şeyler var demektir. Yine üretim gücümüzü en iyi şekilde ortaya koyan hazır giyim, tekstil, çanta, ayakkabı ve benzeri iş kollarında da aynı problemleri yaşıyoruz. İşte bu noktada kamunun öncülük yapması gerekir. Alınacak mal ve hizmetin türü ne olursa olsun, yerli üretime öncelik verilmesi, nitelik bakımından eş değer ürünlerde yerlinin tercih edilmesi esas olmalıdır. Buna ek olarak, kamu ihalelerinde de özellikle yerli malına öncelik, artık kuru bir söylemden çıkmalıdır. Üreticilerimiz de imalatlarında kullandıkları ekipmanların alımlarında Türk üreticisinin imalatına pozitif ayrımcılık yapmalıdır. Uygulanmakta olan dış ticaret politikaları da ithalatı daha cazip hale getirirken yerli üreticiler için haksız rekabet ortamı oluşturmaktadır ve bu yüzden dış ticaret politikaları gözden geçirilmeli ve yerli üreticilerin maruz kaldığı haksız rekabeti giderici önlemler alınmalıdır. Fakat, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve haksız rekabetin giderilmesi için yapılması gereken reformlar zaman alacağından, özellikle rafineri, petrokimya, temel kimyasal maddeler, makine ve teçhizat gibi ithalata daha çok bağımlı olunan ürünlerde daha yüksek olmak üzere özel desteklerin verilmesi gerekebilir. Şüphesiz yerli malı kullanımının en önemli ayağını oluşturan ise tüketicidir. Tüketicinin gereksiz mal alımlarından ve ithal tüketiminden kaçınması ve tüketimde yerli malına yani barkodu 869 ile başlayan Türkiye’de üretilen mallara öncelik vermesi oldukça önemli noktalardır. Bu yüzden devletin yerli üretim için yapması gereken yatırımların yanı sıra ithal ürünler yerine yurt içinde üretilen malların daha fazla tercih edilmesi için tüketicilerin bilgi ve farkındalık düzeyini artıracak çalışmalar da yapması gerekiyor.
Bahsettiğim bu uygulamaların bir çoğunluğu uygulanmaya başladı fakat yeterli seviyede değil. Bu yüzden bu uygulamaları daha verimli hale getirerek ekonomi açısından kritik bir dönem diyebileceğimiz bu dönemlerde iyi çalışmalı ve doğru tüketime odaklanmalıyız. Çünkü aksi takdirde dünya üretir, biz tüketiriz, sonunda da aldığımız borçlar ile yaptığımız tüketim ve iflas gerçeği ile yüzleşiriz.
Yerli Üretime Destek Platformu
Günümüzde ekonomik bağımsızlık için yerli üretimin öneminin vurgulanmasında çeşitli kuruluşların da etkileri büyüktür. Bunlardan biri olan “Yerli Burada” adlı platform ise yeni kurulmasına rağmen amaçları ve yapısı açısından yerli üreticiye büyük bir katkı sağlamıştır. Yerli üreticinin/satıcının rekabet gücünü arttırmayı kendine amaç edinen bu platform tüm yerli üreticilerin/satıcıların bir arada bulunduğu ve perakendecilere/toptancılara ulaşabilen bir platformdur. Yerli firmalara ücretsiz üyelik fırsatı tanıyan platform gıdadan mobilyaya kadar 20 farklı alanda üreticileri bir araya getirerek üreticilere, tüketiciler ile buluşabilecekleri bir ortam hazırlamıştır. Yani yukarıda bahsettiğim uygulamalar ile birlikte bu tarz organizasyonlarda yerli üretimin ve tüketimin artmasında faydalı olacak etkenlerdir.
Platformu incelemek isterseniz: http://www.yerliburada.net
Kaynakça:
- http://www.yerliburada.net/
- http://www.usiad.net/index.php?option=com_content&view=article&id=875:nostalji-deil-bir-zorunluluktur-yerli-mal-ve-tutum-haftas-kutlu-olsun&catid=52:haberler&Itemid=71
- http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/raporlar/Turkiye_nin_Stratejik_Hedefi/TURKIYE%E2%80%99NIN_STRATEJIK_HEDEFI2.pdf
- http://www.usiad.net/index.php?option=com_content&view=article&id=881:cetin-uensalan-tasarruf-edin-yerli-mal-kullann&catid=37:bildiren&Itemid=72
- http://www.yerliburada.net/?SyfNmb=2&pt=Hakk%C4%B1m%C4%B1zda
- Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı 2015 Performans Programı.