Geçen hafta perşembe günü okulumuzda fakültemizin hocası ve CHP’nin enerji komisyonu başkanı Necdet Pamir’in yönetiminde önemli bir konferans gerçekleşti. Rusya ve enerji piyasaları üzerinde söz sahibi olan Dr. Volkan Özdemir, Rusya’nın enerji politikası ve Petro politiği konusuyla ilgili yaptığı konuşmada katılımcılar arasında fakültemizin değerli hocalarından Erinç Yeldan, Bilin Neyaptı ve Seçkin Köstem de vardı. Bu seri yazımda konferansın önemli kısımlarını ve ilgili değerlendirmelerimi bulacaksınız.
Enerji konusuyla ilgili kavramlar:
Enerji konusuna bakıldığı zaman çok boyutlu bir kavram olmasına ek olarak uluslararası temelde iki konusu vardır ve bunlar piyasa odaklı enerji iktisadı yaklaşımı ve enerji güvenliği kavramı olarak ön plana çıkar. Enerji güvenliğinin tanımına baktığımızda enerji kaynaklarının bulunabilirliği, erişilebilirliği ve kabul edilebilirliği kavramlarını içine almaktadır. Enerji güvenliğinin, güvenlik ağırlıklı tanımı ise enerji arama, geliştirme, üretim, iletim, çevrim, dağıtım, pazarlama ve tüketim ağındaki tesislerin her türlü saldırıya karşı fiziki olarak korunması anlamını içermektedir.
Enerji güvenliği aktörün tutumuna, yürüttüğü politikaya ve çıkarlara göre değişmektedir. Enerji güvenliği en yaygın tabiriyle arz ve talep güvenliğidir. Açacak olursak, Türkiye gibi kaynağı olmayan ülkeler otomatik olarak ithalatçı konumundadırlar ve bu bağlamda enerji güvenliği bu ülkeler için arz güvenliği, arzın ve güvenliğinin akamete uğramadan mümkünse çeşitlendirilmiş bir şekilde temininin sağlanmasıdır. Arap ülkeleri ve özellikle Rusya gibi İhracatçı ülkeler için enerji güvenliği ise yaygın manada talep güvenliğidir. Onlar için ise hammadde ithalatı söz konusu olduğu için talebin güvenliği mefhumu geçerlidir. Bu talep konusu ise satılan ürünün istikrarlı şekilde devam etmesi ve en önemlisi talep çeşitliliğinin sağlanabilmesidir. Enerji güvenliğinin özü bundan ibarettir. Tıpkı bizim gibi ülkelerin tek bir arza bağımlı olmak istemeyeceği gibi ihracatçı ülkeler de pazar çeşitliliğini isterler ki tek bir pazara bağımlı olmamalarını isterler. Üçüncü faktöre gelindiğinde ise transit güvenliği karşımıza çıkar. Bir başka tabirle tedarik güvenliğinin temini, yolların gelişmesi, bununla alakalı hukuki rejimin tesisi gibi gereklilikler sağlanamadığı sürece enerji ihracatı yahut ithalatı, hammaddenin sağlanması yapılamayacaktır. İşte tam bu noktada devletler, uluslararası şirketler, uluslararası aktör ve kuruluşlar ve bölgesel güç ve yapılanmalar devreye girecektir ki bu çok boyutlu politik durumun genel tabiri uluslararası enerji diplomasisi denmektedir.
Şirketlere odaklanacak olursak, devlet tahakkümünde olan petrol şirketleri ve ‘uluslararsalaşan’ petrol şirketleri diye iki temel unsur karşımıza çıkar. Hissedarın ekseri biçimde devlet olduğu ve görece kendi sınırları içinde faaliyetlerini sürdüren şirketler devlete ait olanlardır. Uluslararası şirketlere gelirsek kökeni “yedi kız kardeş” diye adlandırılan dünya petrol kartelleridir. Buradaki espri ise neden uluslararası olduklarıdır. Esasen bu şirketler dünya iktisadi gelişimi içerisinde gelişmiş batı-kapitalist piyasalarda son yüzyılda ortaya çıkan özel ve uluslararası düzeyde her yerde faaliyet gösteren ve kar transferi açısından ait bulunduğu devletle aynı çizgide olan şirketlerdir. Misalen Exxon Mobil, BP ait olduğu devletin çıkarlarına aykırı bir şey yapamaz çünkü sürdürülebilirliği tehlikeye girer, risk faktörü ortaya çıkar ve haliyle güvenlik faktörü, istikrar durumu olumsuz sonuçlanır. Uluslararasılaşan milli petrol şirketleri ise geçiş formu gibidir; ana hissedar devlet (altın hisse yoluyla veya %50 artı 1) ve diğer hissedarlar ise borsa ve üçüncü yatırımcılara açıktır. En önemli örneği Rus petrol şirketi Rosneft’tir. Bu yolla uluslararası petrol şirketleri ve kartellerine karşı bir alternatif konumundadır. Bu bilgiler ışığında görülmektedir ki uluslararası düzlem devlerin oyun alanıdır. Şirket modelleri de onlarla rekabet edecek şekilde düzenlenmiştir. Uluslararası düzeyde devletlerden ziyade şirketler rekabet eder; devlet ise yönlendirir.
Konunun devamı için ise bir sonraki yazıyı bekleyin…
KAYNAKÇA
http://www.academia.edu/9984621/enerji_güvenliği