Nuri Bilge Ceylan, 1995 yılında çektiği ilk kısa filmi “Koza”dan bu yana Cannes Film Festivali’nde adeta bir daimi misafir olarak yer almaktadır. 5 yıl aranın ardından Cannes’a dönüş yapan yönetmen, “Kuru Otlar Üstüne” filmiyle, prömiyerini gerçekleştirdiği 76. Cannes Film Festivali’nde, bu sefer, 8 dakika ayakta alkışlandı.
“Kuru Otlar Üstüne, Nuri Bilge Ceylan’ın şimdiye kadarki en karmaşık ve en iyi filmi!” -Matt Neglia
Filmin senaristliği Ebru Ceylan, Nuri Bilge Ceylan, ve Akin Aksu tarafından yapıldı. Merve Dizdar, Deniz Celiloğlu, ve Musab Ekici gibi ünlü isimlerin yer aldığı filmin festivalde ödül alıp almadığı henüz belli olmasa da 27 Mayıs’ta belli olacak, sonuçları buradan takip edebilirsiniz!
Yönetmenin “Birbirimizi sevme olasılığı her zaman mevcut olsa da, önyargılar, duvarlar örmek, geçmiş siyasi travmalar ve kişinin hatalarının bedelini en yakınlarına ödetme dürtüsü, solmuş ruhları daha da yalnızlığa iter.” dürtüsüyle kaleme aldığı bu eserinde her yüzde bir hüzün, her yürüyüşte bir yorgunluk, soğukta yankılanan her seste acı bir tını hissedilen bir coğrafyayı, ‘kader’in izlerini öne çıkardığını duyuyoruz.
Nuri Bilge çoğu zaman idealist bir canlılıkla göreve başladıkları Doğu’ya erken yaşta gönderilen memurların ve öğretmenlerin kişisel iradelerinin giderek azalışını ve ideallerini nasıl da zamanla yitirmelerini ele aldığı bu filminde, hayal kırıklıklarının yükünü bir ‘hiçlik’ hissine dönüşünü ele alıyor. Film, genç bir resim öğretmeni olan Samet’i anlatıyor. Samet, zorunlu hizmetinin dördüncü yılını Anadolu’nun ücra bir köyünde İstanbul’a atanmayı beklemektedir. Anlam veremediği bir dizi olaydan sonra, içinde sıkışıp kalmış gibi göründüğü amansız hayattan kurtulma umutlarını kaybetmişken kendisi gibi bir öğretmen olan Nuray ile tanışmasıyla kaygılarını aşmaya başlar. Esasında, film, Samet’in yaşama dair kazandığı bir bakış açısını ve uzun süre bekledikten sonra bu kasvetli hayattan kurtulma umudunu anlatır.
Estetik, uzun metrajlar, ve diyalog kullanımı gibi temel unsurlarıyla örülmüş filmleri ve detaylara dikkat çeken ağırbaşlı anlatısıyla izleyicilerin ve eleştirmenlerin kalbine adeta taht kuran Ceylan’ın karakterleri, varoluşun kesişim noktasında, alışılmışa meydan okuyan bir rahatlıkla, büyüleyici ve çorak bir manzara arasında sıkışmışlardır. Ceylan, “insan ve doğa” ikiliğini, büyük ve küçük krizler yoluyla insanlık durumunun ısrarlı ve önemli bir keşfine dönüştürerek, “doğaya karşı insan” temasından daha da ileri taşımaktadır.
Nuri Bilge Ceylan’ın hayranları için bu film, Ceylan’ın derinlikli evrenine girmek, incelikli siyasi göndermelerini keşfetmek ve bir süreliğine zihin dünyasına dalmak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Ancak bu yolculuk, kolay ve hızlı bir seyahat değil; tam tersine sabır ve özveri gerektiren bir deneyimdir. Nereye giderse gitsin kendini yabancı hisseden karakterlerin karakterlerin ilgisini çektiğini belirten Ceylan’ın filmografisine adım atanlar, karmaşık temaların etkileyici bir örgüsünde kaybolurken, derin bir düşünsel zenginlik ve estetik hazza şahitlik edeceklerdir. “Kuru Otlar Üstüne”, yakın gelecekte beyaz perdede izleyicileriyle buluşacak ve kaçırılmaması gereken bir fırsat sunacaktır!