Bu yazı tamamen Canan Karatay’ın iki kitabını da okuyup, uygulamaya çalışan ve üstüne paylaşımlardan etkilenen herhangi bir tıp geçmişi olmayan yazarın, iki tarafa da bakmaya çalışarak aktardıklarıdır.
Sansasyonel olmayan bir tartışmanın yokluğunu çekemediğimiz cennet vatanımızda, dikkat çekici olmayan hususlar bile itinayla sansasyonelleştirilip çok güzel(!) kutuplaşmalara sahne oluyor.
Canan Karatay ve bu anlamda bol malzemeli Karatay diyeti de bu şekilde tanındı. Olayı özümseyebilmeniz ve objektiflik sağlayabilmek için birkaç adımda ele alacağım yazının ilk kısmı şu şekilde:
1.Karatay bir diyet midir?
Hayır, Karatay bir diyet değil uzun soluklu beslenme tercihi ve düzenidir. Karataya niyet ederken pakete girmiş her besini reddedeceğinize, ülkemizin kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olduğu zamanlardaki büyüklerimizin besleneceği şekilde beslenmeyi -çoğunlukla- kabul etmiş oluyorsunuz. Doğanın bize sunduğu her şey yine doğanın sınırları miktarında yani doyana kadar serbest. Not: Karatay’da aç kalmak bildiğiniz yasak.
2. Aç kalmadan kilo vermek mümkün mü?
Canan Hoca’ya ve Karatay’a inanlananlara göre-biri de benim- evet. Karatay beslenme düzeninde günde sadece 2 öğün var, yani evet ara öğün yok, yani sadece kahvaltı ve akşam yemeği. Ara öğünle verilen kilonun sebebi metabolizma hızının yükselmesi, diyetleri bırakınca almamızın sebebiyle aynı şey. Karatay beslenme düzenini bu anlamda farkı yapan ise Leptin hormonu.
3.Peki Leptin hormonu nedir?
Leptin hormonu, yemekten/son çiğneme hareketinden 4-5 saat sonra faaliyete geçen ve depo edilmiş yağların yakımını sağlayan bir hormondur. Önceden depo edilen yağların yakımıyla enerji sağlayan bu sevimli hormon, metabolizma hızınızı yükselterek verdiğiniz geçici kilolara güzel bir alternatif olarak Karatay hoca tarafından sunuluyor.
4. Bir öğünden 4-5 saat sonra Leptin salgılanmaya başlıyorsa, nasıl aç kalmadan kilo veriliyor?
Şimdi şöyle, aç kalmadığınız belirli bir süre zarfı sonrasında leptin salgılanıyor, kendinize işkence ederek aç geçirdiğiniz 5 saatin hiçbir anlamı yok, çünkü o sırada vücut leptin değil kıtlık sinyali yayıyor ve sonrasında yediğiniz herhangi bir şey löplöp et oluyor.
Aç kalmayarak leptin salgılayabilmeniz için bu sebeple Karatay kuralları doğrultusunda, öğünlerinizde glisemik indeksi düşük yiyecekleri tüketmeniz ve acıkmamanız gerekiyor. Eğer acıktıysanız leptin salımını kesmeyen ancak azaltan mucizevi içecek ayranı içebiliyorsunuz.
5. Karatay’a nasıl başlanır?
Öncelikle 27 maddeli kan ve idrar tahlilini yaptırmanız (yanda bulabilirsiniz) ve doktorunuza danışmanız öneriliyor. Karatay gün içerisinde sadece iki öğün içeren bir beslenme şekli, ancak yeni başlayanlar öğünler arasındaki 5 saatlik farkı koruyarak 2.5 hatta 3 öğün yapabiliyor. Beslendiğiniz her şey, ya ev yapımı ya da paketlenmemiş doğal ürünler olmalı.
Örnek kahvaltı, 2 adet köy yumurtası (dilerseniz pastırmalı-yazarın burada canı çekti-, dilerseniz çılbır, rafadan, biberli hafif ateşte köy tereyağıyla pişmiş herhangi bir şekilde), en az bir avuç içi kadar yağlı yöresel peynir, işlenmemiş ve zeytinyağında servis edilen en az 10 zeytin (Karatay Hoca, “Sabah yağ yemeyen yağ yakamaz.” diyor), yeşillik, 3-4 adet gün kurusu kayısı (bunları yiyorsunuz ve bir daha tatlı krizine girmiyorsunuz), süt-ayran-su-kefir-şekersiz bitki çayı- Türk kahvesi ve geldik en en en önemli noktaya: çay bardağını dolduracak kadar çiğ kuruyemiş (badem, fındık fıstık, özellikle ceviz).
Kahvaltıda unutulmaması gerekenler:Sağlıklı yağ tüketmek, zeytin, çok kaynatılmamış iki yumurta ve taze kuruyemiş
Bu kahvaltı sonrası, iddialara göre metabolizmanız, 5 kilometre koşuyormuş gibi hızlanıyormuş. Siz zaten bunları yedikten sonra bir Spiderman, bir Koca Yusuf edasıyla güne başlıyor oluyorsunuz.
Tüm günü hoplayarak-zıplayarak geçirdikten (şaka bir yana en az yarım saat kendi temponuzda yürüyüş yapmanız öneriliyor) ve acıkıyor gibi olunca bir bardak ayranı hüplettikten sonra -şekersiz çay,kahve serbest- akşam 8 olmadan akşam yemeğimizi yiyoruz. O da şöyle:
Örnek akşam yemeği, hayvansal protein bu öğünde tercihimiz, kemik veya et suyuna çorbalar, kıymalı veya etli sebze yemekleri, yanına güzel bir salata veya ev yapımı turşu, yoğurt şeklinde. Öğünlerde protein, kükürt, yeşil, kırmızıların olmasına ve sağlıklı yağ yemeye dikkat ediyor saat 8’den önce kapanışı yapıyoruz (meyve yemek dahil).
Yasaklılar listesiyse şu şekilde: şeker, nişastalı gıdalar, pirinç, un (Anadolu’nun genetiği bozulmamış siyez buğdayını bulamadığınız müddetçe), her türde diyet ürünü (tüm süt ve süt ürünleri tam yağlı tüketiliyor), fabrikasyon ürün veya reklamı yapılan herhangi bir besin…
Meyve ve bulgur ise kilo verinceye kadar kısıtlı şekilde tüketilebiliyor. Ve sıkı durun, lahmacun ayda bir adet olsa da istediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar serbest (buradan da Canan Karatay elinde lahmacunla yakalanabilirmiş bunu anlıyoruz).
Genel hatlarıyla Karatay beslenme tarzı, eskiden şehir hayatından uzakta yaşayan güzel toprakların yağlı etlerini, tereyağlarını sürekli tüketip obezite, kolestrol ve bunun gibi rahatsızlıkları olmayan -olsa da bilmeyen- aile büyüklerimizin yiyip içtiklerinden çok farklı değil.
Neden herkes Karatay’a karşı sorusu argümanları ve cevaplarıyla ikinci yazıda.
Kaynakçalar ve yararlanabileceğiniz linkler şu şekilde:
http://gulbudak.blogspot.com.tr/search/label/Karatay%20Diyeti
http://4.bp.blogspot.com/-18gkaURJPdk/VYViavOKZHI/AAAAAAAAA7A/m8W968tNII8/s1600/Sunu2.jpg
http://woto.com/Karatay-Diyeti–Ozet-Bilgi
http://woto.com/kahvalti-hepsi-birarada
https://woto.com/@karataymenusu
http://woto.com/oneriler
http://woto.com/oncesi-sonrasi
Öne Çıkarılmış Görsel: http://onedio.com/haber/canan-karatay-meslekten-men-edildigim-ile-ilgili-yapilan-haberler-maksatli–557097