Soğuk geçen Mart ayının ardından Nisanı da bitirirken baharı neredeyse yarılamış bulunuyoruz. Sanırım soğuk geçen bir Mart ayına yalnızca alerjik riniti olan insanlar sevinebilirdi. Baharın gelişi, havaların ısınması her ne kadar iç açıcı ve güzel günlerin habercisi olsa da bahar alerjisine sahip olan her birey için de bir o kadar zordur. Kızaran ve şişen gözler, durmayan burun akıntısı ve hapşırık krizleri özellikle Nisan-Mayıs aylarında bu bireylerin yakındığı en temel sıkıntıları haline gelir. Peki nerden gelir bu alerjik rinit ve bu alerjiyi biraz olsun dindirmek için neler yapılabilir?
Alerjik rinit aslında bahar alerjisi veya saman nezlesi olarak da bilinir. Baharın gelmesiyle soluduğumuz havada sayısı artan ve sürekli olarak ortamda uçuşan polenlerin önce buruna yerleşip daha sonra da solunum yolunu tıkamasıyla ortaya çıkar. Elbette, bu polenleri açık havada bulunan her bir birey solur fakat her bir bünyenin bu polenlere verdiği reaksiyon başkadır. Alerjik bünyeye sahip bireyler bu durumdan çok daha çabuk ve daha fazla etkilenmektedir. Alerjik yatkınlığı olan kişilerin çokça şikayetçi olduğu bu alerji türü yanında birkaç hastalığı daha getirmektedir. Eğer tedavisi doğru bir şekilde yapılmazsa alerjinin ilerleyen aşamalarında alerjik astım ve gözlerde oluşan konjuktivit hastalıklarını beraberinde getirir. Dolayısıyla, bu durumdan rahatsızlık duyulduğu anda gerekli testlerin yapılması ve alerji teşhisinden sonra tedavisine bir an önce başlanması gerekir.
Yapılan testlerin ardından bahar alerjisi teşhisi koyulduğunda size büyük olasılıklarla alerji ilaçları, burun spreyleri ve göz damlaları vereceklerdir. Zaten bu hastalığın tedavisi genellikle verilen alerji ilaçlarıyla gerçekleşmektedir. Önerilen bu ilaçlar her ne kadar sizi rahatlatsa da sizi tahmin edemeyeceğiniz kadar hareketsiz kılar. İçeriğinde bulunan yatıştırıcılar sebebiyle, alerji ilaçları kullanan bireylerde yüksek derecede uyku yapar ki bu sınavların ödevlerin ve yapılması gereken onlarca işin arasında bizim hiç istemeyeceğimiz bir şeydir. Buna ek olarak, ilaçlar sizi hareketsiz kıldığından ve sürekli olarak uyuttuğundan kilo aldırma ihtimali de çok yüksek. Dolayısıyla ilaçların yarattığı bu negatif etkilerden biraz olsun arınmak için alternatif olarak neler yapabiliriz, bunlara bir göz atalım.
1. Polenlerin havada uçuştuğu saatlerde dışarıda bulunmamak.
Bu, tabii ki bir karantina değil fakat, gözlemlere göre polenlerin havada yoğunlukla 05.00-10.00 saatleri arasında uçuştuğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla bu saat aralıklarında kapalı ortamlarda bulunmaya özen gösterin.
2. Açık havaya çıkıldığında şapka ve gözlük kullanmak
Polenler genellikle burun kanallarına yapışmasıyla meşhur olsa da saçlarda da bir o kadar yer tutar. Dolayısıyla kafanızı ve saçlarınızı polenlerden korumak adına şapka, gözlerinize temas etmemesi adına da güneş gözlüğünü kullanabilirsiniz. Her gün kullandıktan sonra gözlüklerinizi de temizlemeyi unutmayın.
3. Polen filtreli klima
Bu hastalığın adı bahar alerjisi olsa da bireylerin yaşadığı coğrafyalara göre bu durum yaz aylarına kadar sarkabilir. Dolayısıyla klima kullanımı burada önemli bir yer tutar. Uzun süreli bulunduğunuz yerlerde (ev, ofis gibi) polen filtresi olan klimalardan tercih edebilirsiniz. Fakat filtresini periyodik olarak temizletmeyi de ihmal etmeyin.
4. Giysilerinizi günlük olarak değiştirin ve yıkayın.
Bahar aylarında gün bitiminde eve geldiğinizde üzerinizdeki kıyafetlerden hemen kurtulun!
5. Bol C vitamini tüketimi
C vitamini içeren gıdalar çoğu hastalığa iyi geldiği gibi bu bahar alerjisine de iyi gelmektedir. Dolayısıyla, bahar aylarında portakal, limon gibi yüksek C vitaminli besinlerin tüketimini arttırırsanız bu size hem enerji verecek hem de bahar alerjinizi bir miktar yatıştıracaktır.
Son olarak, ne yazık ki ilaçlara rağmen bu hastalığın %100 bir tedavisi bulunmuyor. Fakat en azından gerekli önlemler alınır ve bunlara dikkat edilirse daha büyük hastalıkların önüne geçilebilir.
Kaynakça:
Öne Çıkarılmış Görsel: http://www.everydayhealth.com/allergies/living-with/ready-spring-allergies/