UCI’ın düzenlediği yol bisikleti yarışlarının en büyük etkinliği Le Tour de France her yıl temmuz ayında yapılan 3 haftalık bir yarıştır. Her sene 200’e yakın yarışçı Tour de France’ın zorlu dayanıklılık, azim ve yetenek testinden geçer. 1903’ten bu yana düzenlenen bu muhteşem ve bol şölenli organizasyonu neden bu kadar sevdiğimizi bir kez daha hatırlayalım.
Froome, Contador, Quintana
Bir turu büyük yapan şeylerden biri elbette ki yarıştaki sporcuların profilidir. Son yılların en çok kapışan ağır topları, bisikletin süperstarları Chris Froome, Alberto Contador ve Nairo Quintana sarı mayo için birkaç yıldır büyük bir mücadele veriyorlar. Son yılların en başarılı bisikletçisi şüphesiz ki bu yıl 3. Tour de France galibiyetini alan Chris Froome. Kenya doğumlu Britanyalı Chris Froome hala gelenekçi bisiklet severlerin sindiremediği tartışmalı bir isim. 2013 yılında Mont Ventoux etabında yaptığı kadansla patlama yapan ve aynı sene ilk Tour de France galibiyetini alan White Kenyan doping tartışmalarının tam göbeğine otursa da istikrarlı bir şekilde başarılarını göstermeye devam ediyor. Yine 2013 yılında yıldızı parlayan Nairo Quintana ise Chris Froome’la kapışabilecek düzeye sahip belki de tek yarışçıydı o sene. 1.67 cmlik 25 yaşındaki Quintana genç yaşında şimdiden en büyük yarışçılardan biri olarak görülüyor. Pelotonun yaşlı kurdu Contador ise tükenmeyen azmi ve geri dönüşeriyle mücadelenin kelime anlamı. Dopingli geçmişinden ötürü birçok başarısı elinden alınsa da kendini kanıtlama arzusu hiç bitmeyen “El pistolero”(Tabanca) saygınlığını geri kazanma peşinde. Henüz Chris Froome karşısında bir fırsat elde edemeseler de mücadeleleriyle inanılmaz öykülere imza atmaya bu yıl da devam ettiler. Görünen o ki, bu adamlardan daha uzun yıllar bahsetmeye devam edeceğiz.
Muhteşem Manzaralar
21 günlük Tour de France’ın bana göre en göz alıcı özelliklerinden biri yayın sırasında ağzımız açık izlediğimiz muhteşem Fransa manzaraları. Pelotonun uzun saatler stabil gittiği yarış içinde herhangi bir atraksyona girilmediği o anlarda bisikletçilerin geçtiği koyu yeşille bezeli orman yollarını, görkemli ortaçağ yapılarını ya da seyircilerin oluşturduğu renkli görüntüleri izlemek en büyük zevklerden biri. Her ne kadar bisikletçiler için bir çile yoluna dönüşse de benim özellikle zevk aldığım manzara ise dimdik tırmanışlarıyla alabildiğine kahverengi epik dağ etapları ve kıvrımlı yollar.
Alp D’Huez Dutch Corner
Alp D’Huez etabı Tour de France’ın en kilit noktalarından biri olsa gerek ki Alp D’Huez etabının dahil edildiği seneler tur ayrı bir havaya bürünür. Dutch Corner, Hollandalı seyircilerin Hollandalı yarışçıları desteklemek için istila ettiği bir köşedir ve “kraliçe tırmanış” da denen 7. Dönüşte tırmanış rengarenk bir karnaval havasına bürünür. Etraf turuncuya bulanır; düdük sesleri, confeti, sprey boyalar ne arasanız vardır. Turun en renkli görüntüleri burada tam da bisikletçiler nefesleri tırmanıştan kesilmişken bu ses tüneline girdiklerinde olur. Hollandalıların Dutch Corner’ı oluşturmasının da özel bir sebebi vardır: Tur tarihinde 26 kere koşulan Alp D’Huez etabını Hollandalı bisikletçiler Joop Zoetemelk (1976 ,1979), Hennie Kuiper (1977, 1978) ve Peter Winnen (1981, 1983) 8 kere kazanmıştır.
Grand Depart
Tour de France seyrini güzelleştirecek bir diğer etkense yapılan Grand Departlardır. Grand Departla yarışlar Fransa yerine başka bir bisiklet memleketinden başlatılır ve ilk 2 3 gün etaplar orada düzenlenir. Bir çeşit iade-i ziyaret gibidir ve Fransa Bisiklet Turuna bambaşka bir hava verir. Bambaşka coğrafyaları görme şansı tanır. Ayrıca başlatıldığı ülkenin bisikletçileri kendi ülkelerindeki etaplarda ekstra ataklar yaparak saygı gösterisinde bulunurlar ve kazanamasalar da yarışa renk katarlar. En son 2015 de Grand Depart Utrcech Hollanda ‘dan başlatılarak Hollandalı yarışçılara büyük bir heyecan yaşatmıştı.
Yarış hikayeleri
Fransa Bisiklet turu etap profillerine bakarak öngöremediğimiz, bir anda yarışın tüm seyrini ve planları değiştiren, uzun yıllar da hafızalardan silinmeyen hikayelere sahne olur. Yeni bir yıldızın doğması ya da favori yarışçıların hastalıklar ve kazalar nedeniyle dramatik abandoneleri, kaçış gruplarının başarı hikayeleri, anlayacağınız kan, ter ,gözyaşı… 2014’te favori genel klasman adayları Froome ve Contador 5. ve 10. etaplarda yaptıkları kazalarla yarışı yarış arabasına binip terkerderken destekçisi olmayanlar bile sporcuların yaşadığı hayal kırıklığı ve ziyan olan emekleri karşısında hüzün dolu anlar yaşamışlardı.
Didi Senft
Turun sembolu haline gelen Didi, 1993’ten beri yarışa sıradışı desteğiyle en ünlü taraftarlardan biri. Giydiği şeytan kostümü elinde mızrağı şimdilerde sağlık problemleri nedeniyle çok aktif olmasa da sahte Didiler onu aratmıyor.
Kostüm demişken turun en komik görüntülerini tabi ki kostümleriyle renk katan seyirciler oluşturuyor. Borat mayolu ya da prenses kostümlü erkeklerin bisikletçilerle birlikte koşturması başka hiçbir spor etkinliğinde göremeyeceğiniz türden.
Zirve Finişleri
Çoğu bisiklet severin sadistçe gelebilecek zevkleri bulunabilir. Bisikletçilerin yüzde 10-15 lik eğimleri dili dışarda yalpalayarak çıkmasından inanılmaz bir keyif alınır mesela.
Eurosport Spor Spikerleri
Spor spikerleri Caner Eler, Berkem Ceylan, İnan Özdemir (ayrıldı) ve Sarper Günsal’ın yorumlarıyla hem bölgenin coğrafyası ve tarihi hakkında bilgileniyoruz, hem de 100 yılı aşkın tur tarihinden hikayeler dinleme şansı buluyoruz. Her türlü konuda konuşabilen birkaç dil bilen bu adamlar Türkiye’nin en önemli spor entellektüelleri, ülkemizde artan bisiklet sevgisinin de mimarlarıdır.
Peter Sagan
Sagan’ın hastasıyız! Onu uzun uzun anlatacağım bir yazı elbet bir gün gelecek ama şimdi bahsetmeden geçmek olmaz. Sagan deyince yeşil mayo, yeşil bisiklet ve hatta yeşil peruk geliyor akıllara. Onu bir ekol haline getiren senelerdir üst üste kazandığı yeşil mayo haricinde, sempatik tavırları, enterasan röportajları ve olağanüstü yeteneği. Bu sene ikinci kez gökkuşağı mayoyu giyecek olan genç adamı izlemek şahane…
Sprint Etapları
Kimisinin olayı hızdır, bunu anlamak pek zor değil. Bisiklet izlemenin sabır gerektiren bir aktivite olduğunu belirtmek gerek, çok insanın “200 kişi hiç bişey yapmadan gidiyor saatlerce işte.” dediğine şahit olmuşumdur. Bir etapta genel klasman yarışçıları için ekmek yoksa çok büyük ihtimalle o etap sprinterler için dizayn edilmiştir. Yani yarışçıları fazla yormayarak enerjilerini son 1 km’ye saklayabilecekleri bir yarış türüdür. Haliyle bu alanda özelleşen bir çok bisikletçi bulunur. Sprint mücadeleleri son zamanlarda Greipel, Sagan, Kittel ve tabii ki Cavendish arasında geçmekte. Saatte 70 km ye varan hız yaparak saliselerle birbirlerini geçmeye çalışır ve bir yandan da yeşil mayo için sprint puanları toplarlar.
Champs Elysees etabı
Champs Elysees etabı Tour de France’ın gelenekselleşen finiş etabıdır. Hem genel klasmanı kazanan yarışçı için kutlama niteliğindedir hem de sprinterler için son dövüş sahnesidir. En prestijli sprint etabıdır. Günün sonunda mayo sahipleri podyumda mayolarına kavuşur.
Yarışçı Dosyaları
Tour yayınlarının son yıllarda en keyif veren kısımlarından biri yarışçı dosyaları. Tüm yıl takip ettiğimizden işin magazinini de merak etmeye başladık. Özel hayatları hakkında keyif verici detayları öğrenmek istediğimiz bu sporcuların müzik zevklerinden, en sevdikleri yemeğe, aile yaşamlarına, 21 günlük bu macerada beraber yaşadıkları, eğlendikleri anlara şahit olabilceğimiz ufak röportajlar ve görüntüler bu yarışın olmazsa olmazları arasında.
http://www.letape.nl/?section=79
http://digg.com/2015/tour-de-france-2015-watch-how-to
https://adventuroustrips.wordpress.com/tag/irish-corner/
https://cyclingtips.com/tour-de-france-2013-stage-18-13/
https://oranjeflamingo.wordpress.com/tag/sculpture/
http://www.skysports.com/cycling/news/15265/10500405/mont-ventoux-why-the-giant-of-provence-is-a-tour-de-france-icon