bilkentKarma Yurt kavramı yıllardır Bilkent’li öğrencilerin gündeminde olan bir konu, malum, 18 yaşını geçmiş her ergin birey cinselliği dahil her konuda karar verebildiğine göre; karşı cinsten biriyle aynı odada kalmak da en doğal hakkı olmalı.

Üzerine yıllardır konuşulan ve dikkat çekebilmek maksadıyla videolar bile çekilen konu; bugün de Hürriyet yazarı Melis ALPHAN’ın gündemindeydi. Sert üslubu ve çatal dilli ağzıyla tanınan ALPHAN, dikkat çekmek maksadıyla başlığa Bilkent’ten Utanıyorum yazdı ve kendisinin Londra’da karma yurtta kaldığı günlerden örnekler verdi. Bir de bir Bilkent öğrencisinin mektubuna yer veren ALPHAN’ın en vurucu cümlelerinden işte birkaçı:

“Tuvaletlerle duşların kız-erkek ortak olmasına biraz afallamıştım. Gel zaman git zaman, koridorda bornozla dolaşmaya alıştım.”

“Yurtlardaki kısıtlayıcı uygulamalar, felaketlere neden olan, uğruna kan bile dökülen “namus” mefhumunun idare eliyle beslenmesine örnek.”

“Yüzüğü takana kadar iki cinsiyeti birbirinden ayrı tutacaksın… Yüzüğü taktığı anda da “Koş 5 çocuk yap” diyeceksin.”

” Buyurun size bir okur mektubu: Bilkent Üniversitesi yurtlarında erkekler kızların, kızlar da erkeklerin binalarına kesinlikle giriş yapamaz, yasak.”

“Kızlar erkeklerin, erkekler de kızların odasına giremediği için final zamanları dışarıda Ankara soğuğunda titreye titreye finallere çalışan gruplar görebilirsiniz!”

Son iki cümle de bizzat İzmir’li öğrencimiz M.O.’dan alınma.

Gel gelelim, haklılık payı olan bu yazının bir hayli ağır ve mübalağalı yorum içerdiği de ortada. 18 yaşını doldurmuş hiçbir ergen bireyin ahlak bekçiliğinin yapılmasına, o saatten sonra kafasına koymuş olanın durdurulmasına ne olanak ne de gerek yoktur; doğru. Namus kavramı altında her aynı odaya giren karşı cinsin sevişeceğine inanmak da oldukça enteresan bir düşünce sistemi olsa gerek; yapmak isteyeni ise ne Bilkent İdaresi durdurabilir, ne de buna gücü yeter. Bu konularda sonuna kadar ALPHAN’a hak vermemek mümkün değil.

Bir diğer yandan M.O isimli kızımız biraz fazla kaçırmış ipin ucunu eleştireceğim derken sanki. Ailelerin yukarı alınabildiği ve odalara kadar eşlik edebildiğini bizzat yurtta kalmış biri olarak deneyimledim; gördüm. Aynı zamanda final zamanları dışarıda titreyerek finallere çalışan arkadaş konsepti de biraz mübalağa olmuş sanki. Fen Fakültesi çalışma odalarında gece herkes kalabilir yahut; 77 ve 78. Yurt ortak alan (ki bilmeyenler için 77 ve 78. Yurt Karma Yurt’tur) çalışma odalarında kadın-erkek herkesin birlikte çalışabildiği de bizzat tecrübelerim arasındadır. Karma Yurttan kastımız henüz aynı odalarda farklı cinslerin kalabildiği anlamına gelmese de, günümüz koşullarında Bilkent de yapabileceğinin en iyisini yapmış sanki.

Melis ALPHAN’a gelince. Söylediklerinde doğruluk payı olmaz mı? Hem de nasıl var, Bilkent İdare’sinin bir an evvel harekete geçip dileyenlere sunabilecekleri böyle bir ortam hazırlamaları şart. ALPHAN’ın söylediklerinin üslubuna gelince; Türkiye’nin Londra ayarında bir yer olmadığı ve orayla burayı kıyaslamanın başarılı ve çağının, yaşadığı yerin koşullarını iyi gözlemleyen ve değerlendiren bir gazeteci olarak etkili sonuç vermeyeceğini görebilmesini umardık. Bu kıyaslama ve böyle sert bir üslupla, yumuşatılması gereken ortamı daha da bileylediği kesin.

Siz okuyun, siz karar verin:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22721642.asp?yazarid=350

Leave a Reply