Quidditch hakkında ön bilgi için: http://gazetebilkent.com/2015/09/15/bilkent-quidditch-toplulugu-etkinliklerine-basliyor-gelin-birlikte-ucalim/
3.Türkiye Quidditch Kupası 15-16 Ekim 2016 tarihlerinde Bilkent Üniversitesi Merkez Kampüs Çim Saha’da düzenlendi. 13 takımın katıldığı, 200’den fazla oyuncunun mücadele ettiği, Bilkent Foxes Quidditch Team olarak bir yandan ev sahipliği yaptığımız bir yandan da başarıyla mücadele ettiğimiz turnuvayı 3.lük maçında İstanbul Teknik Üniversitesi’ni temsil eden İTÜ Honeybees’e mağlup olarak 4.tamamladık. Şimdi de gelin bu her anı heyecan dolu iki günün hikayesini, o heyecanı yaşamış tilkilerden biri olan bu satırların yazarından dinleyelim:
Turnuvanın bizim için zorlu geçeceğini daha kuraların çekildiği akşam anlamıştık. 5 takımlı iki gruptan biri olan A Grubu’nda (sonrasında Gazi Black Bears’ın çekilmesiyle 5 takımlı tek grup olarak A Grubu kaldı) ilk torbadan gelen kardeş takımımız ODTÜ Hipogriffs dışında, son torbanın tartışmasız en kuvvetli 3 takımı olan METU Minicorns, Uludağ Aragog’s ve ODTÜ Hipogriffs B ile mücadele edecektik. (Burada Minicorns ve Aragog’s son torbada lig tecrübesi olan iki takım olduğunu ve Hipogriffs B takımının çoğunluğu lig tecrübesi olan oyunculardan kurulu olduğunu belirtmeliyim). Her ne kadar grubumuz diğer gruplardan güçlü olsa da her zaman olduğu gibi elimizden gelenin en iyisini yapmaya ve başarıdan başarıya koşmaya hazırdık. 15 Ekim Cumartesi sabahı 9’da başlayan maçlarda grubumuzdaki ilk rakibimiz olan Minicorns’un, güçlü Hipogriffs’e karşı gösterdiği beklenmedik direnç ve Hipogriffs’in ancak ikinci uzatmada Öykü’nün sayısıyla kazanabilmesi bizim Minicorns’a karşı olan konsantrasyonumuzu artırmıştı. En sonunda maç saati gelip çattığında heyecanımız doruktaydı. Hem vurucu hem de kovalayıcı oyununda maça fırtına gibi başladık. Halil ve Mustafa Kaan’dan oluşan vurucu ikilimiz rakibe adeta göz açtırmazken (Mustafa Kaan’ın rakibin en önemli vurucusu Ruşen’i deyim yerindeyse sahadan sildiğini vurgulamasam olmaz) kovalayıcı oyununda da organize hücumlarımızla arka arkaya sayılar buluyorduk. Ece’nin rakip sahada adeta bir tilki gibi tutucunun arkasından gelerek kaptığı topla attığımız sayının ardından Minicorns’u moralman oyundan düşürüp farkı 60 sayı barajına çıkarırken maç boyunca geri dönmelerine izin vermedik. Snitchin oyuna girişinin ardından Minicorns kadın arayıcıyla snitchi korurken oyundaki skor üstünlüğümüz de devam etti. Ardından kaptanımız Batuhan arayıcı olarak oyuna girdi ve kısa sürede snitchi alarak maçtan 190-80 galip ayrılmamızı sağladı. İkinci maçtaki rakibimiz ise ODTÜ Hipogriffs B idi. İlk maçtaki gibi hızlı bir başlangıç yapmamızın ardından konsantrasyonumuzu kaybettiğimiz birkaç dakikada Hipogriffs B farkı 10 sayıya indirirken yeniden toparlandık ve snitch oyuna girdiğinde 30 sayılık snitch aralığının dışında olmayı başardık. Burada da rakibin bir süre snitchi korumasının ardından snitchi yakaladık ve maçtan 230-110 galip ayrıldık. Gruptaki 3.ve en zorlu maçımızda rakibimiz kardeş takımımız ODTÜ Hipogriffs oluyordu. Karşılıklı sayılarla başlayan maçta ilk 10 dakika yakın skorlarla geçerken snitchin gireceği 17.dakikaya yaklaşırken rakibimiz farkı açmaya başladı. Snitchin ve arayıcıların oyuna girişinin ardından snitchi uzun süre koruyarak maçın devam etmesini sağlasak da Hipogriffs’in farkı açmasına engel olamadık ve maçtan 290-160 mağlubiyetle ayrıldık. Pazar sabahı oynadığımız gruptaki son maçımızda rakibimiz Uludağ Aragog’s idi. Bu maçta da ilk dakikadan itibaren gücümüzü ortaya koyduk ve farkı kısa sürede açmamızın ardından snitchi de alarak maçtan 260-100 galibiyetle ayrıldık ve gruptan 2. olarak çıkmayı başardık.
Çeyrek finalde ise karşımıza ilk olarak yaklaşık bir yıl önce henüz resmi bir takım olmamışken hazırlık maçında yenildiğimiz, ardından da ligde mağlup olduğumuz, sürpriz sonuçlarıyla bilinen Hacettepe Phoenix geliyordu. Bugüne kadar katıldığımız iki turnuvada çeyrek finalde elendiğimizi de düşününce bu kez yarı final oynamaya hiç olmadığımız kadar kararlıydık. Bu kararlılığımızı ilk dakikadan itibaren ortaya koyarak üstün bir vurucu+kovalayıcı oyunuyla farkı bir anda açarken Phoenix’in geri dönmesine de izin vermedik ve snitchi de alarak maçtan 210-80 galibiyetle ayrılarak tarihimizde ilk kez bir turnuvada yarı final oynamaya hak kazandık. Yarı finaldeki rakibimiz ise gruplarda kaybettiğimiz ODTÜ Hipogriffs’ti ancak bu kez hem mental hem de teknik açıdan maça daha hazır çıkıyorduk. Grup maçında olduğu gibi karşılıklı sayılarla başlayan maçta vurucularımız Hipogriffs ile oynadığımız her maçta olduğu gibi başa baş, kıran kırana bir mücadele sergilerken bu kez kovalayıcı savunmasını da başarıyla uyguladık ve 15.dakikaya kadar Hipogriffs’i 50 sayıda tutmayı başararak 70-50 üstünlüğü yakaladık. Bu dakikadan itibaren birkaç dakika boyunca oyundaki konsantrasyonumuzu kaybedip arka arkaya sayılar yesek de Hipogriffs’e karşı ilk kez snitch oyuna girdiğinde snitch aralığı içindeydik ve snitchi alsak şu an şampiyonluğumuzu kutluyor olabilirdik. Ancak iki taraf da snitchi alamazken yıldız kovalayıcımız Cenk’in gördüğü tartışmalı kırmızı kartın ardından oyundan düşmeye başladık ve Hipogriffs 130-90 ile farkı snitch aralığının dışına çekmeyi başladı. Ardından Gökay’ın da snitchi almasıyla maçtan 160-90 mağlup ayrıldık ve sırada yarı finalde Unicorns’a yenilen Honeybees ile oynayacağımız 3.lük maçı vardı. Maça bu turnuvada hiç yapmadığımız kadar kötü bir başlangıç yaparken birbirinden kopuk vurucu ve kovalayıcı oyunumuz sonunda hızlı ataklarla sonuca giden Honeybees bir anda 80-10 üstünlüğü yakaladı. Yavaş yavaş uyanmaya ve oyuncularımızın birbiriyle daha uyumlu oynamaya başlamasının ardından snitchin gireceği dakikalar yaklaşırken skoru 100-50’ye getirdik. Ancak paniğe kapılmayan Honeybees farkı yeniden açarken snitchi uzun süre korusak da geri dönüş çabalarımız sonuç vermedi ve Honeybees’ten Arif’in snitchi yakalamasıyla maçtan 200-110 mağlup ayrıldık ve turnuvayı 4.tamamladık.
Türkiye’nin en büyük Quidditch organizasyonu olan bu turnuvada kurulmamızın üstünden henüz bir yıl bile geçmeden bizden tecrübeli takımlarla başa baş oynadığımızı gösterdik ve bizden daha önce kurulmuş takımların da bazılarını geçerek Türkiye’nin bir üst seviyede Quidditch oynayan 4 takımından biri olduğumuzu tüm Türkiye’ye kanıtladık. Şimdi de sırada EQC hakkını kazanmak ve Bilkent Foxes ismini tüm dünyada duyurmak var. Bekle bizi Quidditch dünyası, geliyoruz!