Erasmus Programına Katılmış Öğrencilere Soruyoruz: Merve Boyacı (Hollanda)

20150217_130205

GB:Merhabalar. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

-Ben Merve Boyacı. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Bilkent Tanıtım Ofisi’nde rehber öğrenci olarak çalışıyorum. Fakültemin düzenlediği organizasyonlara yardımcı oluyorum. Mezun olduğumda İngiltere’de yüksek lisans yapmayı düşünüyorum.

GB: Değişim Programı ile hangi ülkeye gittiniz? Bu ülkeyi tercih etmenizin özel bir sebebi  var mıydı?
-Hollanda’da Tilburg Üniversitesi’ne gittim.Bir kaç özel sebebim vardı. Çok yakın bir arkadaşım ve ablam gitmişti. Onların tavsiyelerinden çok etkilenmiştim. Diğer bir sebep ise Hollanda’da gittiğim üniversitenin en iyi 100 üniversiteden biri olmasıydı. Ayrıca, İngiltere gibi farklı bir para birimi olmaması da beni etkiledi. Ve normalde üniversiteler ana dillerinde eğitim verip sınırlı sayıda İngilizce ders açıyorlar fakat bu üniversitenin eğitim dili tamamen İngilizce’ydi.

GB: Seçtiğiniz bu ülkenin beklentilerinizi karşıladığını söyleyebilir miyiz?
-Evet. Çünkü toplum olarak da çok sıcak kanlılardı. Herkesin İngilizce biliyor olması sayesinde iletişim sorunu yaşamadım. Erasmus Öğrencileri için öğrenci kulüpleri vardı. IESN adındaki öğrenci topluluğun üyeleri bizi tren garında karşıladılar. Okula götürüp kayıtlarımızı yaptılar ardından da yurda bıraktılar. İlk gün 18 kişilik gruplara dağıldık. Rehber konumunda ‘Mentor’ dediğimiz bir öğrenci bizi Hollanda’daki sosyal yaşam hakkında bilgilendirdi ve bu sayede hem 1 gün içinde 18 arkadaşım oldu hem de adaptasyon sürecim 3 güne düştü.

GB:Gittiğiniz ülkede herhangi bir uyum sorunu yaşadınız mı?
-İlk bir hafta valizimi bile açmadım. Her an geri dönebilirim hissi vardı içimde. Ya anonsları anlayamazsam ya da buraya uyum sağlayamazsam diye korktum. Bürokratik işlerde sıkıntı yaşayacağımı düşünüyordum. Fakat bir hafta sonunda inanılmaz bir bağlılık hissettim. Kaldığımız yurdun tamamen Erasmus öğrencilerinden oluşması da bana çok olumlu etkiler kattı. Ayrıca buradan Beril diye bir arkadaşımla gitmiştim. Onun da benimle orada olması bana inanılmaz bir rahatlık yarattı. Tavsiyem gitmeden önce bir kişiyi tanıyor olmanız.
GB:Konaklamayı nasıl tercih ettin?
-Üniversite çok yardımcı oldu. Vize başvurusunu bana onlar yaptı. Konaklamaya gelince orada Bilkent gibi bir kampüs anlayışı yok. Yurtlar okula bağlı değil. Oradaki koordinatör çok ilgi gösterdi ve bana okulun yakınındaki yurtların iletişim bilgilerini verdi. Yurtların genel sistemi ise sana bir şifre yolluyorlar ve yurdun sistemine girebiliyorsun. Kaç kişilik boş yer olduğunu söylüyorlar ve sen odanı seçip ya ücretin tamamını yada depozitosunu internetten yatırabiliyorsun. Eğer bunları kaçırırsan enteresan bir şekilde oradaki öğrenciler seninle iletişim halinde oluyor, Facebook’taki gruplara alıyorlar ve konaklama teklifi sunuyorlar.

GB: Program süresince ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
-Dersler başlı başına en zor olaydı. Buradaki ders sisteminin aksine 200-300 kişilik amfilerde ders işliyorduk eğer bir de sınıfın arkasına oturursan tahtayı göremiyorsun. Hocayla iletişim kuramıyorsun. Ayrıca Siyaset bilimi öğrencisi olarak kaydoldum beni bu bilim dalında aldılar fakat sosyal bilimler adı altında dersler aldım. Yani psikoloji ve uluslararası ilişkiler öğrencileriyle birlikte ders aldık. Aldığım dersler çoğunlukla psikoloji dersiydi. Bunun dışında sosyal olarak bir zorluk yaşamadım.
GB:Bu süreç içinde yaşadığınız en ilginç anı neydi?
-Siz mi gerçek Türksünüz buradakiler mi gerçek Türk diye sordu Hollandalı biri bana… En ilginç anım buydu sanırım. Çünkü oradaki Türklerle Erasmusa giden Türkler arasında farklılıklar mevcut onlar daha geleneksel kalmaya özen gösteriyorlar. Bir de çoğu dersimin sınavını şehrin kapalı spor salonunda 300 kişiyle birlikte olmuştum. Bu en kötü tecrübemdi…
GB:Gittiğiniz ülkedeki eğitimi Türkiye’deki eğitim ile karşılaştıracak olursanız, neler  söyleyebilirsiniz?

-Sene olarak yanlış bir zamanda gittiğimi düşünüyorum.Ben 3. sınıfın birinci döneminde gittim ve orada lisans eğitimi 3 yıl olduğu için gittiğimde advance dersleri almam gerekti. Bilkent derslerini alırken hedeflerimizden biride yüksek not almak iken orada dersi geçmek en önemli şey ve orada bir dönemi de ikiye ayırıyorlar. Bir ders aldığında 2 ay sonra finaline giriyorsun ders bitiyor. Böyle olunca günde iki saat dersinde olabiliyor. Ama insanın kendine ayıracak zamanı da oluyor.Bu da Bilkentte yaratamadığımız bir zaman dilimi. Kampüs olmaması beni şaşırttı. Şehir içinde binalar var ve oralarda derslere girip çıkıyorsunuz. Bir okul ortamı yok açıkçası.

GB: Yaşadığınız bu tecrübe hayatınıza ne kattı?
-İnsan ilişkilerimin çok geliştiğini gördüm. Onun dışında zor bir üniversite olduğu için ders çalışmayı öğrendi ve döndüğümde bölümdeki bir hocam beni bir projesine dahil etti. En büyük kazancım bu oldu. Hocamla hala çalışıyoruz. İngilizcem ve kendime güvenim aynı oranda arttı. Dünyadaki herkesle iletişim kurabilme hissi beni çok mutlu etti ve bundan sonrada Türkiye ile sınırlı kalmayıp hayatımın geri kalanında da yurt dışını planlarıma dahil etme kararı aldım.
GB:Eğer tekrar bu programa katılacak olsaydınız, yine aynı ülkeyi tercih eder miydiniz?

-Evet aynı ülkeyi seçerdim. Çünkü Hollanda Avrupa’nın orta kısmında olduğu için diğer Avrupa ülkelerini gezmek çok kolay ve hiçbir hayal kırıklığı yaşamamam da etkiledi. Örneğin sokakta rahatça yürüyebilmem, kimsenin kimseye karışmaması gibi…
GB:Son olarak, gittiğiniz ülkeyi tercih etmeyi düşünenlere ne gibi tavsiyelerde  bulunabilirsiniz?
-İkinci dönem gitmelerini tavsiye ederim ders açısından. Hollanda için diğer arkadaşlarımdan da duyduğum kadarıyla seçim yaparken dersleri mi yoksa sosyal yaşamımı tercih edeceğim diye düşünmeliler. Ve biz ne kadar anlatırsak anlatalım yaşamadan anlayamayacaklar. Bence Hollanda gidilebilecek en iyi Erasmus ülkelerinden birisi. Fakat gitmeden önce çok fazla evrak toplamam gerekti. Bu evrede bırakan çok insan oldu ben de düşünmedim değil. Ancak gittiğimde aslında hiçbir zorluk yaşamadığımı ve bu deneyime değdiğine karar verdim. Pes etmemek en önemlisi.

GB:Bu keyifli röportaj için çok teşekkürler..
-Ben teşekkür ederim.

Leave a Reply